Düşen bir yaprak görürsen beni hatırla demiştin
Biliyorsun seni ben sonbaharda sevmiştim
Düşen bir yaprak görürsen beni hatırla demiştin
Biliyorsun seni ben sonbaharda sevmiştim.
Her sonbahar gelişinde sarı sarı yapraklar
Kuru dallar arasında sen gelirsin aklıma
Her sonbahar gelişinde sarı sarı yapraklar
Kuru dallar arasında sen gelirsin aklıma
.
Sabah radyoda dinledim Yıldırım Gürses bestesi olan bu şarkıyı. Tamda Sonbahar mevsimine uygun. Hüzünlü bir aşk hikayesini nasılda harmanlamış sonbahar mevsimiyle. Sonbaharın bittiği Kasım ayı da kimine göre aşk, kimine göre ayrılık ayı. Bana göre hüznün ayıdır Kasım ayı. Peki neden bu kadar hüzünden bahsettim; en son Geleneksel Çin Tıbbında tek tek elementlere değiniyordum. Bugün sizlere Metal Elementinden söz etmek istiyorum. Adı sizi şaşırtmasın. Mevsimi Sonbahar olan Metal Elementinin duygusu hüzündür. Dişil organı Akciğerlerimiz olup eril organı Kalın bağırsaklardır. Yüzümüzde ki duyu organı burnumuzdur. Solunum, boşaltım ve bağışıklık sistemimizden sorumlu olan Metal elementi vücudumuzda çok önemli bir işleve sahiptir. Akciğerlerimizin ana işlevi Çin Tıbbında “Çi” denilen yaşam enerjimize hükmetmektir. Bunu aldığımız nefes ile birlikte havayı dağıtarak ve bedenimizdeki suyun dağıtımı ile sağlar. Fazla suyu da ter ve idrarla bedenimizden uzaklaştırır. Kalın bağırsaklarımız ise bedenden ve ruhtan maddi ve manevi atıkların uzaklaştırıldığı eril organımızdır. Metal elementi bedenimizdeki suyun yönetiminden sorumludur ve cildimizde kendini gösterir demiştik. Sağlıklı metal elementine sahip bir kişinin iyi bir nem dengesine sahip parlak bir cildi olur. Zaman zaman burun akıntısı ve tıkanıklığı yaşadığımız olur. Bu bizim Akciğerlerimizle ilgili olabileceği gibi kalın bağırsaklarımızda ki bir hastalığın da habercisi olabilir. Özellikle metal elementini içinde bulunduğumuz sonbahar mevsiminde iyi beslemeye dikkat etmeliyiz.
Kuru hava,
Sıvı kaybı,
Keskin tatların fazla tüketimi,
Üzüntü,
Gibi etkenler metal elementini hasta edebilir ve elde, yüzde, dudaklarda kuruluk, kuru öksürük, kaşıntı, geniz akıntısı, ateş, boğaz ağrısı gibi rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Bunun için özellikle, alerjenle temasın kesilmesine ve sıvı kaybına sebep olan unsurun önlenmesine dikkat edilmelidir. Aynı zamanda sıvı ve mineral kaybını gidermek için su ve tuz tüketmek, doğru nefes alışkanlığı ve acıların doğru yönetilmesi çok önemlidir. Hüzün metal elementinin eşleştiği duygudur. İnsan olarak hayat içerisinde fiziksel ve soyut acılar yaşarız. Hayatın olağan akışı içerisinde kaçınılmaz olan bu süreçlerde önemli olan şey yaşadığımız acının yapıcı olmasıdır. Bunu belirleyen en önemli etken ise süreç’ tir. Eğer acı ve hüzün süreci sağlıklı bir kabullenişle sonuçlanıp kişiyi güçlendirip dönüştürebiliyorsa kişiyi büyütecektir. Oysa kişi yaşadığı gerekliği inkâr ederse veya kaçarsa kaçtığı şey öfkeye ve hatta zaafa dönüşecektir. Hayat içerisinde hepimizin başına zaman zaman üzücü ve acı olaylar gelebilmekte. Önemli olan kaçmak yerine yaşanması gerekeni yaşayarak ilerlemek ve olanı değiştiremeyeceğimizi kabullenmektir. Ve her şeyin geçici olduğunu bilmek en güzel bilgidir akılda tutulması gereken.
Sevgiyle ve sağlıklı hüzünde kalın….
Bir şiirimi paylaşmak istiyorum.
Sonunu bile bile sana geldim.
Belki de seni değişir zannettim.
Kalbin aşka soğumuş, ben fark ettim.
Puttan, Tanrı olmasını bekledim.
Küstüm artık aşka, ben öğrendim.
Hovarda sevmeyi beceremedim.
Anladım, Kasım ayrılık mevsimim.
Puttan, Tanrı olmasını bekledim
Başıma dert açtın ey sevgi özlemim!
Midem geniş değil! Hazmedemedim.
Korkma geri gelir gülümseyişim.
Puttan, Tanrı olmasını bekledim.