Başbakan Yıldırım, Tuzla'daki Okan Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, bugün Okan Üniversitesi bünyesinde hizmet verecek 250 yatak kapasiteli bir hastanenin açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi.
Yıldırım, Kanuni Sultan Süleyman'ın "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi / Saltanat dedikleri bir kuru cihan kavgası / Olmaya bahtı saadet dünyada vahdet gibi.." sözüne atıfta bulunarak, şöyle devam etti:
"Sağlık ve birlik; ikisi de ülkemiz için hayati öneme sahip. Sağlık olmadan hiçbir şey olmuyor ama 'sağlık olsun' demekle de sağlık olmuyor. Gereğini yapmak lazım. Sağlıkta son 14 yılda çok büyük değişim ve dönüşümü AK Parti iktidarları, hükümetleri ile gerçekleştirdik. Bizim yaptığımız sağlıktaki dönüşüm, bugün gelişmiş ülkelerin bir çoğunda yok."
Yıldırım, üniversite konusunda AK Parti hükümetlerinin ortaya koyduğu başarının küçümsenmeyecek kadar önemli olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz göreve başladığımızda Türkiye'de 76 üniversite vardı. Daha sonra bu sayı 200'e kadar, 196'lara kadar çıktı ama bu alçak FETÖ terör örgütünün üniversiteleri... O zaman biz üniversite kuruyorlar dedik, teşvik ettik ve üniversite kuran herkese yardımcı olduk. Onları kapattık ama bugün onlar kapanmış olmasına rağmen 189 üniversitemiz var. Daha geçtiğimiz 1,5 ay içerisinde 7 yeni üniversite kurduk. Önümüzdeki bir ay içerisinde de belki bir o kadar daha üniversite açacağız. Artık her ilimizde üniversite var."
Bir ilde üniversite demenin, o ilin bir anlamda sınıf atlaması demek olduğuna işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bugün Allah'a şükür 81 ilimizin hepsinin üniversitesi var ve hepsinde de güzel güzel çalışmalar yapılıyor. Üniversitelerimizde okuyan öğrenci sayıları 7 milyonu bulmuş durumda, 7 milyon. Öğretim üyesi sayıları 200-300 binleri buldu. O il için de muazzam bir iş alanı, bir ekmek kapısı nihayetinde."
Yıldırım, aile hekimliği uygulamasına değinerek, "Aile hekimi 20 binin üzerinde, 22 bin civarında aile hekimimiz var. Bu aile hekimi alışkanlığını oturtmak için az uğraşmadık. Türk insanının özelliği, koruyucu sağlık hizmetine pek itibar etmiyor. Bekliyor, bekliyor son dakikaya kadar. Artık dönülemez bir noktaya gelince hastaneye gidiyor." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, 14 yılda bin 900 birinci kademe sağlık tesisi inşa ederek hizmete aldıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
"Sağlık tesisinde çalışanların sayısı bugün 2 katına çıktı. Birinci en büyük bütçemiz milli eğitim. İkinci en büyük bütçemiz de sağlık. Birisi 122 milyar, diğeri de 110-111 milyar. Bu kadar büyük bir bütçe ayırdık sağlığa. Avrupa'nın en büyük medikal kurtarma ekibi Türkiye'de. Ayrıca sağlık turizmini de geliştirecek çalışmalara hız verdik. Termal turizm, bunlar sağlıkla ilgili şeyler. Bütün bu yapılanlar sonunda nereye geldik? Sağlıktaki memnuniyet yüzde 39'dan yüzde 74'e çıktı. Sağlık gibi, ulaşım gibi konularda memnuniyeti artırmak kolay bir şey değil. Ulaşım da aynı, ulaşımda da bugün memnuniyet oranı yüzde 70'in üzerindedir. "
Çocuk yaşta evlilikler konusunun son dönemde çok fazla istismar edildiğini dile getiren Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Çocuk yaşta evlilikler konusu var, bu ara çok fazla istismar ediliyor. İşte onu önlemenin bir yolu da 12 yıl eğitimi getirmektir. Bu da bir tedbirdir. Ülkemizin kanayan bir yarasını görmezden gelmek bize yakışmaz. Bize yakışan böyle bir sorun varsa bunu çözmektir. Bunun üzerine atlayıp buradan ucuz siyaset yapmak eski Türkiye'nin alışkanlığıdır. Bu alışkanlık artık para etmiyor, piyasası yok. 3 bin mağdur insan seçim kampanyalarında her gün önümüze çıktı. Bugün bunun istismarını yapan anamuhalefet partisinin milletvekillerine de aynı şeyleri söylediler. Şimdi sorun İzmir Milletvekiline, sorun diğer milletvekillerine onlar anlatsınlar ama korkar anlatamazlar. Bir kör dövüşüdür, bir anlamsız yalan rüzgarı, bir siyasi istismar... Cinsel istismar değil bunların yaptığı tamamen siyasi istismar, başka bir şey değil. Kusura bakmasınlar."
Yıldırım, Türkiye'nin geçen bir yıl içinde bazı sıkıntılar yaşadığını ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şimdi küresel bazı sıkıntılar var. Bu sıkıntılardan Türkiye de bağımsız değil ama her şeye rağmen Türkiye'nin yarını bugünden daha güzel olacak. Buna inanmanızı istiyorum. Frene basmayın. Durmak yok, yola devam. Durduk mu aynen bisiklet gibi, ani fren yaparsak tepetaklak oluruz. Durmayacağız, gayret edeceğiz, çalışacağız, ülkemizin kaynakları güçlü, ülkemizin imkanları fazla. Türkiye'nin stratejik konumu ve yetişmiş genç nüfusu en büyük kaynağımız. Bir çok ülkenin mukayeseli üstünlüğü olabilir, petrolü olabilir, o olur bu olur ama genç, dinamik nüfus insan gücü her ülkenin elinde olan bir şey değil."
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...