Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve tutuklu CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’yla ilgili “Konunun kendisine kadar ulaşmasından endişe ettiği için şimdiden ön almaya çalışıyor. İçeriden değişik haberler alıyorum” sözleri büyük yankı uyandırdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Erdoğan’ın sözlerini Hürriyet’e şöyle değerlendirdi:
“Enis Berberoğlu’nun cezaevine alınması kumpasın bir parçası. Ortada suç yokken rehin alındı. Bunun üzerinden de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na gidilmek isteniyor. Ama ortada suç oluşturacak bir şey yok. Biz bu sözleri örtülü bir ahlaksız teklif olarak görüyoruz. Bu konuşmalarla Erdoğan, Enis Berberoğlu’na ‘Sen Kılıçdaroğlu’nu hedef gösterirsen biz seni serbest bırakırız’ mesajını vermek istiyor. Ancak ortada bir suç yok, kumpas ve rehin alma işlemi vardır. Bu teklif ne Enis Berberoğlu ne de bizde Erdoğan’ın beklediği sonucu yaratmaktan uzaktır.
Bu sözler bir telaşın eseri. Son dönemde yüzde 51 oy alamayacağını biliyor. Bu telaşın eseri olarak da, siyaseti kriminalize edip, yaratacağı ortamda iktidarını sürdürme peşinde. Kendisiyle ittifak içinde olmayan bütün muhalefeti suç örgütü olarak göstermek istiyor. Böylece muhalefeti sindireceğini sanıyor.
İktidar öyle yaparak yoluna devam edeceğini düşünüyorsa yanılıyor. Türkiye’de ana muhalefet partisi liderini haksız hukuksuz bir iftira ve kurgu üzerinden gözaltına almaya kalktıklarında Türkiye’de siyaset yapma yöntemini açıkça kendileri radikalize edeceklerdir. CHP, adalet isteyen halkın en az yüzde 55-60’ının temsilcisi olmuş bir parti. Türkiye’de yer yerinden oynar. Mızrağın üzerinde oturamazlar.”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Kılıçdaroğlu ile birlikte ve sonrasında Berberoğlu’nu ziyaret eden son parti yöneticilerinden olduğunu vurgulayan Özel, şunları söyledi:
“Enis Berberoğlu’nun Kemal Kılıçdaroğlu’na söylediğini iddia ettiği şey genel başkan yardımcısına söylenmiyor; ben grup başkanvekiliyim, kendisinin vekiliyim bana söylenmiyor. Yüz yüze görüşüyor, Kemal Kılıçdaroğlu’na söylenmiyor. Ama nasılsa söylemediği bu söz Cumhurbaşkanı’nın kulağına gidiyor. Cezaevine mi gitmiştir, cezaevine casus mu, ajan mı yollamıştır, önüne geleni ajanlıkla, vatan hainliğiyle suçlarken yetkisiz bir şekilde ne yapmaya çalışmaktadır? AKP Genel Başkanı’na şunu sorarlar; ne ihaneti, ne casusluğu, ne suçu? Ortada bir suç varsa suçüstü yakalandığınız cihatçı örgütlere silah yollama suçudur.
Enis Berberoğlu, görüşmemizde, ‘Moralim yerinde, partimin de liderimin de kazanacağını biliyorum. AYM’nin önceki kararına uymasını bekliyoruz’ dedi. Bu yalanlardan, hakaretlerden üzüntü duyduğunu söyledi. ‘Bir mücadelede aileyi, iftiralarla insanın kızını karıştırıp ahlaksızlık yapmaya ne söylenebilir?’ dedi. AKP Genel Başkanı, Melih Gökçek tarafından başlatılan ve trol ordusu tarafından desteklenen bir algı operasyonunu sürdürmeye çalışıyor. AKP mi trolleri yönetiyor, troller mi AKP’yi yönetiyor? Bir suç varsa hepimiz işledik, ama ortada bir suç yok.
Böyle tek başına oradan konuşmak kolay. O tek başına bağırmalarını bırak, istersen yine ekoseli ceketinle, prompter’ınla gel, TRT standartlarını kabul ediyoruz, sen 100 dakika sor genel başkan 10 dakika cevap verecek. İstediğin kanalda, istersen damadının kanalında canlı yayına haydi cesaretin varsa gel.
16 yıl önce bir iddiayla kuruldular. Erdemliler hareketinden şimdi iftiracılar, kumpasçılar hareketine dönüştüler. Bugün üzerlerindeki kir katman katman hale gelmiştir. Ortadaki durum metal yorgunluğunun ötesindedir. Bizatihi Cumhurbaşkanı’nın kendisi dahil tükenmişlik sendromundadır. ‘Yeni 15 Temmuz’lara, Çanakkale’lere hazır mıyız’ çağrısı yapıyor. Tükenmiş diktatörlerin hastalığına yakalanmıştır. Karşısında düşman ordusu mu var? Seçim olacak ve iktidardan tıpış tıpış gideceksiniz.
Sayın Devlet Bahçeli bir başka tükenmişlik sendromu vakası. Eskiden Saray’ın yedek lastiğiydi şimdi Saray’ın römorku. Saray’ın vagonundan siyaset çıkmaz, Saray’ın vagonu tükenmiştir.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün Antalya’da yaptığı konuşmada Kılıçdaroğlu’na yönelik şunları söylemişti: “Anamuhalefetin başındaki zat, halen ülkesinin aleyhine işlediği bir suçtan dolayı cezaevinde bulunan milletvekiliyle ilgili konunun kendisine kadar ulaşmasına engel olmak için şimdiden ön almaya, suyu bulandırmaya çalışıyor. Eğer yakında bu içerde bulunan zatla alakalı Kılıçdaroğlu’nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın haa. İçeriden değişik haberler alıyorum. ‘Buradan çıktım, çıktım; çıkmadım açıklamalarda bulunacağım’ diyor içerideki zat.”
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...