Gazete haberine, "Bankalar ve yatırım fonları, üst düzey temsilcilerini Erdoğan'la yemeğe gönderdiğinde muhtemelen Türkiye Cumhurbaşkanı'nın ülkesine yatırım için güven vermesini bekliyorlardı" diyerek başlıyor.
Financial Times "Ancak yatırımcılar Bloomberg'in Londra Bürosu'nda Pazartesi günü yenen öğle yemeğinden paralarını Türk Lirası'na, hisse senetlerine veya kamu tahvillerine yatırmak için herhangi bir neden kalıp kalmadığını merak ederek ayrıldı" diyor ve şöyle devam ediyor;
"Erdoğan'ın mesajı tavizsizdi. Gelecek ay yeniden seçilmeyi uman Cumhurbaşkanı, faiz artırımına kararlılıkla karşı olduğunu net bir şekilde söylemesinin dışında, para politikasını daha sıkı kontrol etmeye niyetliydi. Yatırımcılar, aylardır cumhurbaşkanına imkân tanıyor, Türkiye'nin güçlü bankacılık sistemi ve mali disiplini nedeniyle artan cari açığını ve yüksek enflasyonunu görmezden geliyorlardı. Varsayımları, cumhurbaşkanının faiz artırımına karşıtlığını tekrarlamasına karşın, Merkez Bankası'nın 'doğru şeyi' yapacağıydı."
'Temel faiz teorisine inanmıyor'
Görüşmeye katılan bir kaynağın 'Cumhurbaşkanı temel faiz oranı teorisine inanmazken, bir ülkeye nasıl yatırım yapabilirsiniz? Türkiye neredeyse yatırım yapılamaz gibi gözüküyor" dediğini aktaran gazete, Türkiye'nin meseleye hiç böyle bakmadığını ve hükümet yanlısı bir gazetenin öğlen yemeğini "18 trilyon dolarlık toplantı" başlığıyla duyurduğunu belirtiyor.
Fidelity International adlı yatırım kuruluşundan Portföy yöneticisi Paul Greer da "Türkiye'nin akut zayıflıklarının olduğu bir dönemde Erdoğan ateşe benzin döktü" diyor.
Financial Times, Erdoğan'ın düşünce kuruluşu Chatham House'da yaptığı özel toplantıya katılan uzmanların da benzer bir şaşkınlık yaşadığını ve cumhurbaşkanının toplantıya katılanlardan "düşük faiz oranlarının düşük enflasyon getirdiğini lütfen öğrenmelerini istediğini" yazıyor.
Gazete, toplantıya katılanlardan birinin 'Böyle şeyler duyunca cidden merak ediyorsunuz." dediğini, bir diğerinin "Artık umut yok. Artık kimseyi dinlemiyor gibi görünüyor" şeklinde konuştuğunu aktarıyor.
'Erdoğan'ın sözleri TL'yi vurdu'
Gazetenin dünya haberleri sayfalarındaki "Erdoğan'ın ekonomi yönetimindeki denetimini arttırma vaadi Lira'yı vurdu" başlıklı haberde ise, "Recep Tayyip Erdoğan'ın, gelecek ay yeniden cumhurbaşkanı seçilirse, para politikasında daha sıkı bir kontrolü olacağı yönündeki sözlerinden sonra, Türk Lirası gelişmekte olan pazarların para birimlerindeki büyük düşüşte başı çekti" deniyor.
Haberde, bazı başlıca gelişmekte olan ülkelerdeki satışların, ABD ekonomisinin güçlendiğini gösteren verilerle arttığı ve yatırımcıları dolar bazlı varlıklara yönelmeye ikna ettiği vurgulanıyor.
Ancak Financial Times "dünkü TL satışlarının, yüksek faiz oranlarından faydalanan 'yasadışı para simsarları' diye tanımladığı çevrelere karşı saldırganlığı giderek artan Erdoğan tarafından tetiklendiğini" söylüyor.
Erdoğan'ın Bloomberg televizyonuna verdiği röportajda söylediği ""Bir defa siz devlet başkanısınız. Halk para politikalarıyla ilgili konularda kimi sorumlu tutar? Bunu Başkan'a soracağına göre para politikalarında etkili olan bir Başkan görüntüsü vermeye mecburuz." şeklindeki sözlerini de yansıtan gazete, son üç ayda yüzde 15 değer kaybeden TL'nin dolar karşısındaki değerinin dün bir noktada rekor derecede düşük seviyelere indiğini belirtiyor.
'Güvence bekleyen yatırımcıların kaygıları arttı'
Türkiye'nin büyük cari açığı, yüksek döviz borcu ve ithal petrole bağımlılığı nedeniyle özellikle savunmasız bir konumda olduğunu söyleyen Financial Times, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's yetkilisi Dietmar Hornung'un Erdoğan'ın sözlerinden "biraz kaygılı" olduklarını söylediğini aktarıyor.
Financial Times ayrıca, yabancı yatırımcıların, Erdoğan'ın üç günlük İngiltere ziyaretini, Londra'nın finans merkezi City'yi Merkez Bankası'nın TL'yi desteklemek için devreye gireceği, iki haneli enflasyonu azaltacağı, Türk ekonomisinin fazla ısındığı yönünde artan kaygılarla beraber, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'daki büyümeyi kontrol altına alacağı yönünde güvenceler vermek üzere kullanacağını umduğunu aktarıyor. Ancak bunun yerine Erdoğan'ın sözlerinin kaygıları arttırdığını ifade ediyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...