Parti temsilcileri, ABD'nin Türkiye'nin terör örgütü olarak nitelendirdiği YPG ve PYD ile yaptığı işbirliğine dikkati çekerek, ABD'nin kararının 'taktiksel' ve 'gayri ciddi' olarak nitelendirdiler.
ABD 'adalet için ödül' programı kapsamında PKK üst düzey yöneticileri Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan için ödül koydu. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmar'ın Ankara temasları sırasında alınan kararı iktidar ve muhalefet temsilcileri Sputnik'e değerlendirdi.
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı kararın yeni olduğunu ifade ederek, "Amerika'nın Ortadoğu'ya yönelik bir stratejisi olduğunu biliyoruz. Suriye'nin kuzeyine yönelik YPG ile işbirliği içerisinde yürüttüğü bir strateji var. Bu stratejiden geri çekildiğine dair herhangi bir emare yok" dedi.
Bostancı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD'nin resmi çevreleri ve istihbarat organizasyonları YPG'nin PKK ile bağlantılı bir yapı olduğunu biliyorlar. Yani burada herhangi bir şüphe yok. Eğer ABD, PKK ile mücadeleye yönelik bir yeni konsepte geçtiyse bunun sonuçlarını görmek lazım. Ama sadece üç kişiye ilişkin böyle bir ödül koyarak PKK ile YPG'yi ben ayırıyorum şeklinde bir yaklaşım sergilemek ve bunun üzerine yeni bir şey inşa etmek istiyorsa, sahadaki şartlar ve maddi durum bunu tekzip eder. Böyle bir durum yok. Yani PKK ile YPG arasındaki bütünlük böyle bir stratejiyi reddeder. Bu doğru, uygulanabilir bir strateji olmaz. Daha yeni bir hadise, bakalım, arkasını görürüz."
CHP'Lİ ÖZKOÇ: TÜRK DIŞ SİYASETİNİN BUNU YEMEMESİ GEREKİR
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Meclis'te sorular üzerine, ABD'nin emperyalist bir ülke olduğunu ifade ederek, "YPG'nin askeriyle kol kola dolaşacaksın, onlarla nöbet tutacaksın, onlarla birlikte Suriye'yi dizayn etmeye çalışacaksın, 'PKK'ya karşıyım ama YPG ile birlikteyim' diyeceksin. Dün PKK'lı militanlarla birlikte oturacaksın, onlarla birlikte her türlü görüşmeyi yapacaksın ama burada da böyle tezgah hazırlayacaksın. Türk dış siyasetinin bunu yememesi gerekir, bu oyuna gelmemesi gerekir. Türk dış siyaseti, ABD emperyalizminin, Rusya'nın ve diğer egemen güçlerin kontrolünde bir dış siyaset yönetmemesi gerekir. Türk dış siyaseti Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesini veren anlayışı egemen kılması gerekir. ABD bu gibi şeylerle Türk dış siyasetini ve Türkiye'yi bundan sonraki Ortadoğu'daki planlarına dahil edemez, etmemelidir, ederse karşında olacağız" diye konuştu.
MHP'Lİ AKÇAY: OYALAMAYA YÖNELİK TAKTİSEL BİR ADIM
Sputnik'e konuşan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise, "ABD'nin bu kararı Türkiye'ye karşı bir rüşvet-i kelamdan öte bir mana ifade etmez" dedi. Akçay şöyle devam etti:
"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Sen bir taraftan Suriye'nin kuzeyinde, güney sınırlarımızda bu PKK güdümündeki YPG, PYD yapılanmasına açık açık binlerce tır, uçak silah ve cephane, mühimmat yardımı yapacaksın. Bir takım siyasi destekler vereceksin, hamilik yapacaksın, güya onları dönüştürme gayreti içine giriyormuş gibi yapacaksın… Bunlar Türkiye'yi oyalamaya ve insanları kandırmaya yönelik faaliyetlerdir. Ne FETÖ konusunda ne PKK terör örgütü konusunda taahhütlerini falan yerine getirmiş değildir. FETÖ için taahhüdü dahi yok. Oyalamaya yönelik taktiksel bir adım olarak değerlendiriyoruz."
Akçay, ABD'nin PYD/YPG olan işbirliğinin bilindiğini, bunu saklamadıklarını da ifade ederek, "Trump, BM konuşmasında bile buna yönelik bir takım sözler sarf ettiğini de hatırlıyoruz. O bakımdan kayda değer ciddi olarak görmüyoruz. İki yüzlü bir politika uyguluyorlar" diye konuştu.
İYİ PARTİLİ AĞIRALİOĞLU: İHTİYATLA KARŞILIYORUM
İYİ Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu da Sputnik'e yaptığı değerlendirmede, ABD'nin bu kararını ‘ihtiyatla' karşıladığını söyledi. Ağıralioğlu, bunun sebebini de şu sözlerle anlattı:
"Sınırımızın altında PKK'ya, YPG'ye 6 bin tır malzeme veren bir müttefikin, iki üç tane teröristin başına ödül koymasını tabirimi maruz görün biraz komik buluyorum. Dolayısıyla biz şimdi Türkiye'de darbe teşebbüsünün arkasında bir iradesi olduğu konuşuluyor, konuşuyoruz, dillendiriyoruz, sitem ediyoruz. Sınırımızın altında bir PKK devleti kurulacak, oraya bir lojistik sağlanıyor. Lojistik sağlanma sürecinin çok ötesinde bir orduyu besleyecek kadar büyük silah yığınağı yapılıyor oraya. Ondan sonra bunları hiç yapmamış, ilişkilerimiz normalmiş gibi üç tane adamın başına ödül koyduğunu açıklıyor. Gayri ciddi buluyorum. Yani ihtiyatla karşılıyorum ve gayri ciddi buluyorum. Eğer PKK'yı YPG'den ayırıyorum demeye çalışıyorsa bunun yolu bu değil. Biz harfler üzerinden PKK'yı tanımlamıyoruz ki, işler üzerinden PKK'yı tanımlıyoruz. Yani bunların harflerinin, kendilerine koydukları isimlerin ne oldukları değil, yaptıkları işlerle ilgili tanımlıyoruz. Dolayısıyla bizim için mesele şu; biz PKK'yı YPG'den ayırmıyoruz. Birbirlerine bağlantılı, aynı yerden kumanda edilen, aynı Türk devletinin aleyhine kurulan tertiplerin içerisinde maşa olan organizasyonlar. Biz sınırımızın altında PKK devletine asla müsaade etmeyeceğiz. Bunu ABD gözetiminde yapmaya teşebbüs edenleri de aynı şekilde değerlendiririz. Ben ABD'nin bu hamlelerinin çok ihtiyatla karşılanması gerektiğine inanıyorum. Türk devleti ağzına böyle bir parmak bal çalınarak oyalanacak bir devlet değildir."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...