DSÖ tarafından yayımlanan rapora göre, dünya genelinde çok sayıda kişi yaşamı boyunca kısırlık problemi yaşıyor. Yetişkin nüfusunun yüzde 17,5'lik kısmı kısırlık sorunu yaşarken, bu durum, uygun maliyetli ve yüksek kaliteli doğurganlık bakımına erişimin artırılmasına acil ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Yaygınlığı bölgeler arasında sınırlı olarak farklılık gösteren kısırlık, küresel bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Kısırlık oranının, yüksek gelirli ülkelerde yüzde 17,8, orta ve düşük gelirli ülkelerde ise yüzde 16,5 dolaylarında olduğu belirtiliyor.
“DÜNYA ÇAPINDA BİR SORUN”
Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, "Kısırlığın yüzde 40'i kadınlarla, yüzde 30'u ise erkeklerle ilgili nedenlerle meydana geliyor. Yüzde 10'unda ise hem kadın hem erkeklerle ilgili problemlerden kaynaklanıyor. Yüzde 20'si ise tetkiklere rağmen bir neden bulunamayan çiftlerden oluşuyor" dedi.
DSÖ, tarafından açıklanan verilerin değerlendiren Prof. Dr. Buyru, "Kısırlık dünya çapında bir sorun. Çocuk sahibi olamama ya da kısırlık, hem gelişmiş hem gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Bunların bir kısmına çeşitli tedavi yöntemleriyle yardımcı olabiliyoruz ama bir kısmı tüm tedavilere rağmen çocuk sahibi olma konusunda sıkıntı yaşayabiliyorlar" ifadelerini kullandı.
KISIRLIK HANGİ SEBEPLERDEN KAYNAKLANIYOR?
Hem kadınlar, hem de erkeklerle ilgili nedenlerle kısırlık sorununu yaşanabileceğine dikkat çeken Buyru, "Bir yıl korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamayan çiftlerde kısırlıktan söz etmek mümkün. Kadının 35 yaşın üzerinde ise bir yıl beklemeye gerek yok. 6 aydan itibaren tetkik ve tedavilere başlamak gerekir. Kadından kaynaklanan yumurtlama problemleri, tüplerle ilgili ya da rahimle ilgili problemler kısırlık nedeni olabiliyor. Erkekte de doğuştan ya da sonradan ortaya çıkan bir takım faktörler, hastalıklar çocuk sahibi olmayı zorlaştırabiliyor. Bazen de tetkiklerde hiçbir sorun olmayabiliyor, kısırlığın nedenini açıklayamıyoruz. Kısırlığın yüzde 40'i kadınlarla ilgili, yüzde 30'u ise erkeklerle ilgili nedenlerle meydana geliyor. Yüzde 10 neden ise hem kadın hem erkeklerle ilgili problemlerden kaynaklanıyor. Yüzde 20'si ise tetkiklere rağmen bir neden bulunamayan çiftlerden oluşuyor" şeklinde konuştu.
Sosyal nedenlerle de kısırlık probleminin yaşanabileceğini vurgulayan Buyru, "Giderek daha ileri yaşta çocuk sahibi olmaya çalışmak, evli olup çocuk sahibi olmayı, gebe kalmayı ertelemek kısırlık sorununa yol açıyor. İleri yaş erkekler için de sorun olabiliyor. Çalışmalar erkekte de sperm sayısı ve hareketliliğinin çevresel faktörlere bağlı olarak yıllar içerisinde azalabildiğini ortaya koyuyor. Bu da erkeğin çocuk sahibi olmasını zorlaştırabilir. Yine sosyal nedenlerle çiftlerin bir araya gelemediğini, ilişkide problemler yaşadığını, daha sık gözlemliyoruz. Bunlar da çocuk sahibi olmayı güçleştiren faktörler" diye konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...