Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker imzalı "Beyaz Kitap" adlı belgenin başında, birliğin karşı karşıya olduğu sınamalara yer verildi. AB'nin değişen şartlara uyum sağlaması gerektiği ifade edilen belgede, "Önümüzde, güvenliğimiz, halkımızın refahı ve Avrupa'nın giderek çok kutuplu bir dünyada oynaması için gereken role ilişkin önemli sınamalar var. 27 üyeli birleşik bir Avrupa'nın kendi kaderini şekillendirmesi ve kendi geleceği için bir vizyon geliştirmesi gerekiyor." denildi.
AB'nin kuruluşunun 60. yıl dönümü olan 25 Mart'ta, Roma'da yapılacak zirvede liderlerin ele alacağı belge, 5 senaryoyu içeriyor. Bunlar, "aynen devam", "sadece ortak pazar", "daha fazlasını yapmak isteyenler", "daha azını daha verimli yapmak" ve "birlikte daha fazlasını yapmak" başlıkları altında sıralandı.
İlk senaryoya göre, 27 üye mevcut rotaya sadık bir şekilde yoluna devam edecek ve reform ajandasını uygulama ve güncellemeye yoğunlaşacak. 27 üye devlet ve AB kurumları, faaliyetlerde ortak bir gündemi takip edecek, karar alma hızı da, uzun vadeli çözüme ulaşabilmek için değişik görüşleri dikkate alacak şekilde konuya göre belirlenecek.
İkinci senaryoya göre, üye ülkeler birçok konuda, daha fazlasını yapma kararı alamayacak ve artan bir şekilde ortak pazarın belirli alanlarına odaklanacak. Sığınmacı krizi, güvenlik ve savunma gibi alanlarda ortak bir çözüm olmayacak. 27 üye, birçok ülke yeni sorunu çoğunlukla kendi başlarına ele alacak. Bu durumda, ortak pazar, AB'nin asıl "varoluş sebebi" olacak.
Üçüncü senaryoya göre, bazı ülkeler bir araya gelerek, savunma, iç güvenlik, vergilendirme veya sosyal konular gibi belirli politika alanlarında birlikte çalışmak için koalisyon kurabilecek. "Çok hızlı" bir yapı öngören senaryoda, yeni "üye devlet grupları", seçilen alanlardaki iş birliğini derinleştirmek için belirli hukuki ve bütçe düzenlemeleri konusunda fikir birliğine varabilecek.
Dördüncü senaryoya göre, üye ülkeler belirli öncelikli konularda daha hızlı ve daha kararlı bir şekilde hareket edebilecek, dikkat ve limitli kaynaklarını sınırlandırılmış alanlarda kullanabilecek.
Böylece birlik ülkeleri, rekabet veya bankacılık konularında sahip olduğu hızlı karar alma mekanizmasını seçilen diğer alanlarda uygulayabilecek, diğer konularda ise daha azını yapma veya katılmama hakkına sahip olacak.
Son ve beşinci senaryoda, üye devletler kendi aralarında daha fazla güç, kaynak ve karar alma yetkilerini paylaşacak. Bir nevi "AB federasyonu" öngören senaryoyla, üye devletler arasında her alandaki iş birliği, daha önce hiç olmadığı kadar ileri taşınacak. Kararlar Avrupa düzeyinde daha hızlı bir şekilde alınacak ve daha hızlı bir şekilde uygulanacak.
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...