Yeniçağ gazetesi yazarı Ahmet Takan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
Abdullah Gül, yemek iyice pişirilip löp diye yenecek kıvama getirilip önüne hazır tepsi ile getirilemeyince Cumhurbaşkanı adayı olmaktan vazgeçmişti. "Olmayacağım" açıklaması yaptıktan sonra ortalarda gören olmadı. Artık, birikmiş tecrübelerine dayanarak Türkiye'ye katkıda bulunmak için (!) gelenek haline getirdiği Cuma namazı sonrası açıklamalarını bile yapamaz hale geldi. Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Mehmet Şimşek... Gül'e çok yakın bu 3 isim ara sıra buluşup kendisine "ortada görünmeyin" diye tavsiyelerde bulunuyor. E, peki bu 3 isim de siyaset sahnesinde görünmüyor... Ekonomik kriz... Suriye... Ağızlarını bıçak açmıyor. Lal mı oldular?.. Ne yapıyorlar?.. Derin tecrübelerini bu milletten neden esirgiyorlar?.. Konya'da buluşup etli ekmek mi yiyorlar?.. Yoksa Ankara'da bir araya gelip nefis Ankara tavasının tadına mı bakıyorlar?.. Belki de gazetecilere yakalanmayalım diye Londra'da sabah kahvaltılarında buluşup dertleşiyorlardır!.. "Bu millet bizim değerimizi bilmedi" diye Küçük Emrah'a mı bağladılar?..
Merakınızı hemen gidereyim;
Merkez siyasetin çok önemli ismi olan, özü sözü bir dostumla dün siyasi kulislerde neler oluyor faslına dalmıştık. Bomba haberi ondan aldım. Biraz da etrafa baktım. Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Mehmet Şimşek, yeni bir merkez parti kurmak için kolları sıvamışlar. Görüşmeler yapıyorlarmış. Acele etmiyorlarmış. Partinin resmi kuruluş tarihi olarak yerel seçimler sonrasını gösteriyorlarmış. Parti kurulduktan sonra "ana muhalefet olacak" iddiasıyla... Soranlara, "Abdullah Gül bu oluşumun içinde yok" diyorlarmış. Gel de buna inan!
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...