Melikgazi Belediyesi'nce İldem Mahallesi'nde temeli atılan Eski Çınarlar Yaşam Merkezi ve Akıl Küpü Kitap Kafe'nin tanıtım toplantısı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile yaşanan gerginliği değerlendirdi. Doğu Akdeniz'de yıllardır süregelen bazı menfaat çekişmeleri olduğunu anımsatan Özhaseki, Türkiye'nin bu konudaki tavrının çok net olduğunu, bu yüzden de gelişmelerin yaşandığını belirtti.
Anadolu Ajansı'nın (AA) aktardığına göre "Düşünün kocaman bir ana kara üzerinde bin yıldır yaşıyoruz ve bizim bütün yetkimizi bu ana kara içine hapsetmek isteyen ülkeler var" diyen Özhaseki, şöyle devam etti:
"Küçücük adalardan başlayarak yetkisini 500 kilometre genişletmeye çalışanlar var. Bu konuda da yanlarına AB ülkelerini veya Türkiye düşmanlığı tescilli olan ülkeleri alarak böyle iş yapmaya çalışanlar var. Bizim meşru haklarımız var. Libya ile yaptığımız anlaşmayı da BM'ye gönderdik daha önce. Biz orada haklarımızı savunuyoruz. Ülkemizin menfaatlerinin peşindeyiz. Bu arada da aslında gücü yetmediği halde, hiçbir şey yapamayacağını bildiği halde gidip sağda solda ağlak ağlak gezen yardım istemeye çalışan bir Yunanistan var. Arada siyasetçileri bir efeleniyorlar. 'Kimse duymasın' diye de etraflarına da bakıyorlar. Güçlerinin ne olduğunu da çok iyi biliyorlar. Güya oradan aldıkları destekle de bizim karşımızda bir şey yapmaya çalışıyorlar. Orada bir şey yapmayacaklarını biz de biliyoruz."
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
Törende de konuşan Özhaseki aile kurumunun önemine dikkati çekerek Avrupa ve ABD'de de aile kurumunun yok olma aşamasına geldiğini anlattı. Son günlerde gündeme gelen İstanbul Sözleşmesi'ne dair açıklamalarda bulunan Özhaseki, şunları kaydetti:
"Biz hala nikahta keramet olduğuna inanıyoruz. Evladımızın vakti geldiğinde hayırlı bir eşle evlenmesi için çaba gösteriyoruz. Durmadan tartışılan bir İstanbul Sözleşmesi var. Sanki 'kadına şiddeti engelliyor' gibi bir mefhum var, o niye engellesin benim inancım engelliyor kadına şiddeti. Bin 400 yıl önce bizim peygamberimiz kadının erkeğin üstünde erkeğin de kadının üstünde hakkı olduğunu söylüyor. Kadın hakları o zamandan beri var. Yoksa ABD'de 100 yıl önce kadınlar bir yangında yanarak öldü, diye kadınlar günü ilan edildi diye değil. 50-100 yıl önce kadına oy verme hakkı verildi diye kadın hakkı başladı diye bir şey yok ki. Ben imanımın gereği olarak merhametle davranıyorum, gözümün önüne hiç İstanbul Sözleşmesi gelmiyor. Orada birtakım tehlikelere yol açacak umdeler var, onların da kaldırılması lazım. Üçüncü cins dediğimiz, hemcinslerin evliliğine gidecek bir yolu açıyorsa bunu bir tehlike olarak görmek lazım. Yoksa biz kadına şiddeti engelleyecek her türlü yasa neyse arkasında dimdik dururuz. Bırakın öldürmeyi, kesmeyi, tokat atmayı, yan bile bakmayı yasaklayacak her türlü tedbire başvururuz."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...