İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Kırşehir’de düzenlenen iftarprogramında vatandaşlara seslendi. AKP'nin 24 Haziran ve 31 Mart seçimlerindeki söylemlerine tepki gösteren Akşener, söz konusu düşmanlaştırıcı dilin AKP'ye İstanbul'da büyükşehir belediye başkanlığı seçimini kaybettirdiğini söyledi. Parti teşkilatlarına seslenen Akşener, AKP'nin bu tuzağına düşmemeleri gerektiğinin altını çizdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Kırşehir'de yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Ben iftarlara 24 Haziran’da gelip 31 Mart’ta gelemediğim illerde yorgunluk kahvesi içmek için gidiyorum.
Bizim partimiz ilginç bir parti. Darbe sonrası kurulmayan, sokaklar bozulduğu zaman kurulmayan, ağır ekonomik kriz zamanı kurulmayan ülkenin en güçlü iktidarı döneminde kurulan bir parti. Tüm baskı ve tehditlere göğüs geren, bir kuruş bağış almayan, iyi ve yürekli, çaldıkları kapılarda türlü iftiralarla karşılaşan ama yolundan dönmeyen iyi ve cesur insanlara teşekkür etmek ve İYİ Parti’yi bana ‘İYİ ki de kurdurmuşsunuz’ demek için aranızdayım.
Biz dehşet inadızdır. Burnumuzdan kıl aldırmayız. Bu ülkeye fayda sağlayabilme amaçlı severiz. Benim karşılaştıklarımız sizler biliyorsunuz ama sahada, yerelde kardeşlerimin evlatlarımın karşılaştıklarını ben biliyorum.
İYİ Parti kurulmasaydı Türkiye ne halde olurdu, onu düşünmek lazım. İYİ Parti kuruldu, Türkiye’de bir şey değişti; Türkiye’de her şey değişti.
Ülkede karşılıklı şeytanlaştırılan yüzlere ayna tuttuk. Birinin birine hakaret ettiği, öbürünün zürriyetsiz diyene ayna tuttuk; kanka çıktılar.
CHP zaten onlar için baş düşman, ama başkalarını da yanına koyarak, temiz yürekli insanlarımızı aldatarak, düşman haline getiren bir dille son derece ucuz bir şekilde politika yaptılar. Biz ikinci olarak buna ayna tuttuk. Hem 24 Haziran’da hem de 31 Mart’ta abilerin işi zor oldu.”
24 Haziran seçimlerinde şöyle bir şey yaşadık: CHP zaten olağan suçlu. AKP’li yöneticiler zaten onlardan oy istemiyor. Biz de o dönem bağıra bağıra gezdik ama hiç proje anlatmadık, Türkiye için tek kelime edemedik. 24 Haziran’da o tuzağa kısmen ben de düştüm. Bana FETÖ’cü dediler. 50 miting yapmışım. 50 mitingin yarım saati bağırmışım.
Biz gurup kurduk, girdik Meclis’e. Sonrasında sürekli FETÖ’nün siyasi ayağının tespiti için önergeler verdik. Sonra AKP, ret oyu veriyor, MHP çekimser kalıyor. Önümüzdeki hafta Meral Akşener’in FETÖ’cülüğünü araştırın diye önerge vereceğiz. Bakalım ne yapacaklar?
Kimmiş PKK’lı, kimmiş PKK ile ahbap ortaya çıktı. İşçişleri Bakanlığı’nda oturan arkadaş, arkadaşlarımızı nüfus cüzdanlarını fotokopi örneğini havuz medyasında yayınladılar. Hukuk, insan hakları vatandaşlık hakları katledildi. Ayıp be ayıp! İçişleri Bakanlığı yapmış bir ismin listesinde PKK’lı olur mu? Şehit kardeşi olur. Onların arkasından çekileceğimi zannettiler. Bugün İçişleri Bakanlığı’nda oturan zat, o zaman MHP’nin baraj altından kalmasının zararlı olmadığını ama HDP’nin baraj altında kalmasının zararlı olacağını söyleyen bir zat.
Bütün düşmanlayıcı dil, İstanbul’da bu zata kaybettirdi.
Biz 31 Mart’a giderken, 'Bu alt tarafı bir belediye seçimidir. Hizmet anlayışını tartışın, koyun tartıya onu seçin, kardeşlerinizle kötü olmayın' diye gezdik. 1 Nisan sabahı kim kazanırsa kazansın aynı yerden alışveriş edeceksiniz, camide aynı insanlarla saf tutacaksınız dedim. Bu siyasetçilere güvenmeyin anında giderler dedim ve aynısı oldu. Şimdi Kırşehir’de seçilen arkadaşım şehri sırtına alıp Kandil’e mi götürdü?
Bir zamanlar bebek katili denen şahsa bugün İmralı deniyor, avukatları ile görüşmesine izin veriyor. Bunların arasında ahbaplık var.
Bizim arkadaşımız T.C. ibaresini Kırşehir’in başına getirdi. Başkanıma nasıl oy aldığını sordum. Tek tek gönüllere girmeye kapıları çalmaya çalıştık. En çok yaşlı hanımlara yapılan propagandaların üzerine konuşurken yorulduk dedi.
Yaşlı analar A Haber’i izliyor, acaba buna oy verirsem dinden çıkar mıyım diye düşünüyor. Böyle bir şeyi aşılayan dinden çıkar ve Allah’ın laneti bunları yapanın üzerinde olsun!
Yıllarca Güneydoğu’da yaşayan kardeşlerimizi hem PKK’nın zulmünden hem de propagandasından korumak için, milletvekili olmadığım zaman kitapçıklar hazırladım. Şehit aileleri derneklerini kurduran kişiyim ben.
Kendi çocukları askerlikten kaçmış, kendisi kantinde askerlik yapmış ve askerliği yan gelip yatma yeri olarak bilen, şehit ailelerine her türlü hakaretin yapıldığı dönemden sonra gidip şehit ailelerini istismar etmeleri en büyük kul hakkıdır, en büyük günahtır.
Biz önümüze bakacağız. Başka Türkiye yok. Ben anası Avşar, babası Savcılı Türklerinden olan bir ailenin çocuğuyum. Benim köyümde iki dedemin, annanemin ve babanemin dışında bir büyüğümüzün mezarı. Gidecek başka yerin olamamasını en iyi ben bilirim. Bu ülkeyi vallahi böldürmeyeceğiz. Buna karşılık her Kürt’ün PKK’lı olduğu bir dili de reddediyorum. Abdullah Uçar kardeşim çıktı, Bursa’da dedi ki ‘Ben Kürt’üm, PKK’lı değilim’ dedi. Kafası karışık İçişleri Bakanı ise PKK seviciliği yapıyordu.
Saadet Partisi Lideri Temel bey de ben de Kandil ile sözleşme imzalamışız. Bu dil bir belediye kazanmak için iktidarın oy kaybetmemek için yapamayacağı şeyin olmadığını kanıtlamak için anlattım Siz bunlara kulaklarınızı kapatacaksınız.
Esenler Belediye Başkanı çıktı. Ekrem İmamoğlu Trabzonlu olduğu için Yunan olduğunu iddia etti. Sonra söylediklerini yalanladı. Ben Rizeli bir adamla evliyim. Rize eskiden Trabzon’un ilçesiydi. Tayyip bey ve İçişleri Bakanı da Rizeli. O zaman ülkeyi Yunanlar mı yönetiyor?
Bu Karadeniz çok yaman bir yer. Şimdi ben biliyorum ona öyle inat ki, sandıkta öyle bir ders verecekler ki seçimde farkın nasıl açıldığını göreceksiniz. Bu milllet iradesinin ardından para çıktı. İstanbul belediyesinde 6 bin resmi araç kayıp. Vergilerden kesilen paralarla şoförlü araçlara binmişler. Haram zıkkım olsun onara!
Kırşehir’de seçilen kardeşimiz bu israfı kestiğim anda Kırşehir’in 462 milyon burcunu ödeyip hem de şehre birinci sınıf hizmet vereceğim diyor. Bu iftarın bedelini belediye ödemiyor. Bu iftarın sahibi ilimizdir. İttifakın tüm partilerinin tüm yemek paraları Kırşehir Belediyesi’nden çıkmış, yazıktır, günahtır.
Bu Cumhur İttifakı’nın genel başkanlarının bir özelliği var. Sayın Erdoğan Kaddafi ile dost oldu adam gitti. Irak’ta Saddam ile ahbap oldu adam gitti. Maduro canını zor savunuyor. Çok merak ediyorum bu ittifakın sonucunu."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...