Babacan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
DEVA Partisi olarak her alanda eylem planı hazırlanıyoruz. Hiçbir alanı es geçmeden çalışıyoruz. Bugüne kadar 11 alanda eylem planı açıkladık. Hukuktan ekonomiye, tarımdan teknolojiye kadar tam 11 farklı alanda binlerce çözüm önerimizi kamuoyuna duyurduk, hepsini takvime bağladık. Milletimiz yetkiyi verir vermez ilk 90 ve 360 günde tüm çözüm planlarımızı hayata geçirmeye başlayacağız. Hedefimiz net, Türkiye'nin sorun yaşadığı her alanda çözüm üreteceğiz ve uygulayacağız.
"SIĞINMACI SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ"
Bugün sığınmacı ve düzensiz göç sorununun çözümünü konuşacağız. Bugün gelinen noktada ülkemizde geçici koruma altındaki Suriyeliler, burada doğan Suriyeli çocuklar, vatandaşlık verilen Suriyeliler, gayrimenkul satış yoluyla dağıtılan vatandaşlıklar ve sınır güvenliğinin sağlanamaması sonucu gelen düzensiz göçmenler var. Türkiye'de toplam yaklaşık 6 milyon düzensiz göçmen ve sığınmacı olduğu tahmin ediliyor. Tahmin ediliyor diyorum çünkü devletin bu konularda güvenilir bir istatistiği yok. Herhangi bir kayıt altında olmayan, hiçbir yerde kayda alınmamış yüzbinlerce insan şu anda Türkiye'de bizimle yaşıyor.
Sorunun kökünde şu var; mevcut hükümetin bir göç politikası yok. Bu konuda bir stratejisi yok, mevcut hükümet plansız, programsız hareket ediyor ve her konuda anlık kararlar veriyor. 2011 yılından bu yana tam 11 yıl geçmesine rağmen Türkiye'de geçici koruma altında bulunan 4 milyon civarındaki Suriyeliyle ilgili nasıl bir çözüm bulunacağına dair de hiçbir politika geliştirilmiş değil. Politikasızlık şu andaki iktidarın en önemli sorunu. Hiçbir alanda politikaları yok. Ekonomide de, hukukta da, eğitimde de, dış politikada da evet göç sorununda da yok.
"TÜRKİYE ZAYIF KALIYOR"
Suriye'de toprak bütünlüğü sağlanmış devletin yeniden tesisi veya güvenli bölgelerin oluşturulması için Şam yönetimi, Rusya ve BM ile bir uzlaşı arayışında da bulunulmadı, bulunulmuyor. Samimi bir uzlaşı arayışı biz görmüyoruz. Suriye'nin güvenli bir ülke haline gelmesi için uluslararası girişimlerde de Türkiye zaten zayıf kalıyor. Ortada kayda değer bir emek, gayret yok.
11 yıldır Türkiye'deki Suriyelilerin geri dönebilecekleri güvenli bir Suriye de bir türlü oluşturulabilmiş değil. Öte yandan mevcut hükümet Türkiye'deki sığınmacıların AB'deli ülkelere dağıtılması için de bir çaba içerisinde olmadı. Hükümet geçici koruma altındakilerin bir kısmına istisnai vatandaşlık veriyor. Bunu niçin, neye dayanarak yapıyor? Kaç kişiye vatandaşlık verildiği niçin resmen açıklanmıyor? Bu soruları aylardır soruyoruz cevap yok, cevap veremiyorlar. Sonuçta Türkiye'deki Suriyeliler ülkelerine güven içinde dönemiyor. 11 yıldır bu sıkışıklık devam ediyor.
Göçmenleri bahane edip Türkiye'yi ırkçı bir çukura derin bir buhrana düşürmeye çalışanların olduğunu da görüyoruz. Bu kişiler sorumsuzca yalan yanlış bilgilerle nefreti körükleyip duruyorlar. Göç konusunda sahte bir ikilem kuruyorlar. İktidarın politikasızlığını değil de sığınmacıları ve göçmenleri hedef alan sorumsuz siyaset anlayışını da reddediyoruz.
Meseleyi 3 başlıkta ele alıyoruz;
1- Güçlü kurumsal yapı,
2- Güvenli sınırlar,
3- Gerçekçi geri dönüş.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...