İki ülkenin üst düzey yetkilileri, anlaşmazlıkların kaynağında olan güvenlik ve terörle mücadele konularını ele almak üzere bugün Berlin’de bir araya geldi.
Ankara-Berlin hattındaki güven bunalımının giderilmesinde önemli bir rol oynaması hedeflenen ve iki gün sürmesi öngörülen güvenlik alanındaki istişarelerde, Alman heyetine Federal İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Emily Haber, Türk heyetine ise Türkiye İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Muhterem İnce başkanlık ediyor.
Müsteşar İnce, Berlin ziyaretini, Federal Meclis önünde kendisine eşlik eden Türk heyetiyle birlikte çektirdiği fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaşarak da duyurdu.
Ankara’dan yeşil ışık
Türkiye ile Almanya arasında son dönemde yaşanan siyasi anlaşmazlıklar, güvenlik alanında işbirliğini sekteye uğratmıştı.
Özellikle yabancı savaşçılar konularındaki diyalog, istihbarat paylaşımı ve organize suçlarla mücadele alanındaki işbirliği durma noktasına gelmişti.
DW Türkçe’nin edindiği bilgilere göre, istişarelerden kısa süre önce Ankara bu diyaloğun ve işbirliğinin yeniden etkinleştirilmesine yeşil ışık yaktığını Berlin’e iletti.
Alman tarafında memnuniyetle karşılanan bu adımı izleyen güvenlik istişarelerinde, iki ülke arasında güvenin yeniden tesis edilmesi, işbirliği mekanizmalarının geliştirilmesi hedefleniyor.
“Doğru zamanlama”
Hükümetin olağan basın toplantısında istişareler hakkındaki soruları yanıtlayan İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Johannes Dimroth, ikili ilişkilerdeki tüm güçlüklere rağmen Türkiye’nin Almanya için taşıdığı öneme vurgu yaptı.
Dimroth, “Terörle mücadele konusunda ortak çıkarlar var. Bu nedenle ortak çıkarların olduğu noktalarda ilerleme sağlama hedefiyle, müsteşarlar düzeyindeki görüşmelerin yeniden başlatılmasının zamanlamasının doğru olduğu kanaatindeyiz” şeklinde konuştu.
Yoğun gündem
Almanya için istişarelerin en önemli gündem maddeleri arasında IŞİD ve yabancı savaşçılarla mücadele, organize suçlar konusunda daha etkin işbirliği bulunuyor.
Alman hükümeti, yabancı savaşçılar konusunda istihbarat paylaşımı başta olmak üzere birçok alanda işbirliğinin yeniden etkinleştirilmesi beklentisini taşıyor.
Türk tarafı içinse Almanya’nın terör örgütleri listesinde yer alan PKK, DHKP-C gibi örgütler ile Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu tuttuğu ve terör örgütü olarak tanımladığı Fethullah Gülen yapılanması ile mücadele öncelikli gündem maddelerini oluşturuyor.
Ankara, PKK ve DHKP-C’nin Almanya’daki propaganda faaliyetlerinin yanı sıra mali kaynaklarının üzerine çok daha ciddi bir şekilde gidilmesini istiyor.
Somut kanıt talebi
Alman yetkililer, güvenlik istişarelerinde PKK ile mücadele kapsamında atılan adımlar hakkında Türk heyetin bilgilendirileceğine dikkat çekerken, Türk hükümetinin iade talepleri konusunda, Alman mahkemeleri tarafından kabul edilebilecek nitelikte somut kanıtlar beklediklerine işaret ediyorlar.
Öte yandan Alman tarafının altını çizdiği diğer bir konu, Türkiye’de hukuk devleti ve adil yargılama alanında ilerleme olmadan, Alman mahkemelerin iade taleplerine onay vermeyeceği.
Alman kaynaklar, Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan sanıklar için de iadenin söz konusu olamayacağını, bu konuda Alman mahkemelerinin verdiği emsal niteliğinde kararlar olduğunu vurguluyorlar.
Normalleşmeye dönük çabalar
İki ülke arasında eski Başbakan Gerhard Schröder’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye’de bir araya gelmesi ile başlayan yumuşama süreci iki ülke dışişleri bakanları Sigmar Gabriel ile Mevlüt Çavuşoğlu’nun Antalya buluşması ile hız kazanmıştı.
Gabriel ve Çavuşoğlu, karşılıklı adımlar atarak gerilimin yumuşatılması yönünde mutabakata varmış bunu izleyen süreçte her iki taraf da adımlar atmıştı.
Bu bağlamda Türkiye’de önce Alman insan hakları savuncusu Peter Steudtner, sonra Meşale Tolu serbest bırakıldı, gazeteci Deniz Yücel’in tutukluluk koşulları iyileştirildi, 6 ayı aşkın bir süredir hukuki bir gerekçe sunulmadan tutulan Alman vatandaşı David Britsch serbest bırakılarak Almanya’ya gönderildi.
Ekonomik baskı hafifletildi
Alman hükümeti de daha önce Türkiye üzerinde siyasi baskıyı artırmak için aldığı ekonomik önlemleri hafifletti, Avrupa Yatırım Bankası kredileri ve Hermes kredi güvenceleri konusundaki sert tutumunu yumuşattı.
Ancak Alman siyasetindeki en önemli beklenti uzun süredir tutuklu bulunan gazeteci Deniz Yücel’in serbest bırakılması.
Alman hükümeti, Yücel hakkındaki iddianamenin hala tamamlanmamasına ve Yücel’in hakkında hiçbir somut kanıt olmadan hapiste tutulmasına tepkili.
DW Türkçe’ye konuşan Alman diplomatik kaynaklar Deniz Yücel hakkındaki iddianamenin bir an önce sunulmasını umut ettiklerini belirterek, Yücel serbest bırakılmadan ikili ilişkilerde ilerlemeyi mümkün görmediklerini kaydediyorlar.
AYM kararı sonrası hayal kırıklığı
Alman yetkililer, Türkiye’de gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararıyla umutlandıklarını, Deniz Yücel için de aynı yönde bir karar çıkabileceği beklentisine girdiklerini ancak sonrası yaşanan gelişmelerden dolayı ise hayal kırıklığına uğradıklarını belirtiyor.
Bugün haftalık olağan basın toplantısında gazetecilerin Türk-Alman ilişkileri hakkındaki sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Maria Adebahr, Türkiye ile Almanya arasında olumlu görüşmeler yürütüldüğünü, yakınlaşma yönünde adım adım ilerlendiğini söyledi.
Adebahr, temkinli bir dil kullanmaya özen göstererek, “İkili ilişkilerimizde görüşülmesi gereken ağır ve zorlu konular varlığını koruyor” şeklinde konuştu.
(DW Türkçe)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...