Artık sadece sismik araştırma değil, sondajı da yapacağız 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) ve Kıbrıs halkının haklarını korumaya devam edeceğini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Münhasır Ekonomik Bölge'de (MEB) ve KKTC'nin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na (TPAO) verdiği ruhsatlar çerçevesinde, artık sadece sismik araştırma değil, sondajı da yapacağız." dedi.


Çavuşoğlu, Lefkoşa'da, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.


Baş başa ve heyetler arası görüşmelerde bulunduklarını aktaran Çavuşoğlu, Türkiye ve KKTC'nin ekonomi ve eğitim alanları başta olmak üzere ikili iş birliği konularını ele aldıklarının altını çizdi.


Çavuşoğlu, Kıbrıs meselesine ilişkin süreci nasıl yürüteceklerine dair değerlendirmelerde bulunduklarını ve Lefkoşa'daki temaslarının son derece verimli geçtiğini dile getirdi.
Kıbrıs barış sürecinde başından beri Türkiye'nin, çözümden yana aktif tavır takındığını anımsatan Çavuşoğlu, Crans-Montana'da da çözümden yana bir duruş sergilediğine vurgu yaptı.


Çavuşoğlu, Rum tarafının, daha önceden anlaşılan konular üzerinde bile geri adım attığını ifade ederek, "Bir gerçeği gördük ki Rum kesimi, hiçbir şeyi Türk tarafıyla paylaşmaya hazır değil." diye konuştu.


Rum tarafının Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis'in de bu durumu itiraf ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Şimdi farklı şeyler söyleyerek zaman kazanmak akılcı bir yaklaşım değildir." ifadesini kullandı.


Müzakere konusunda parametrelerin neler olduğunun açıkça ortaya konulması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:


"Yeni bir müzakereye başlamak için her şeyden önce neyi müzakere edeceğimiz konusunda hemfikir olmamız lazım. Bu konuda Rum kesimi de aynı düşünüyor, Yunanistan da İngiltere de. Boşuna bir daha zaman kaybetmeyelim. Kıbrıs'da halkları umutlandırıp bir daha hayal kırıklığı yaşatmayalım. Bizim derdimiz bu. Biz hep çözüm istedik. İstediğimiz şey bu. Zor bir şey de değil. Siyasi eşitliğe dayanan, iki kesimliliğe dayanan adil ve kalıcı bir çözüm istedik. Ama bir taraftan 'Ben çözüm istemiyorum, paylaşmak istemiyorum. Birlikte yaşamak istemiyorum' diyorsan o zaman oturup düşünmemiz lazım. Nedir bunun sebebi, ne yapmamız lazım?"


"Hiçbir seçeneği dışlamıyoruz"


Çavuşoğlu, "Biz hiçbir seçeneği dışlamıyoruz veya herhangi birisini de empoze etmiyoruz. Kimse diğer seçenekleri de dışlamasın ve tüm seçenekleri ortaya koyalım, değerlendirelim. Bir umut ışığı varsa, anlaşabiliyorsak müzakereye başlayalım. Laf olsun diye müzakereye başlamanın bir anlamı yoktur." dedi.


Görüşmelerde, Kıbrıs etrafındaki doğal gaz kaynakları konusunun da ele alındığını belirten Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk halkının da bu rezervler üzerinde hakkı olduğunu herkesin kabul ettiğini söyledi.


Çavuşoğlu, bu hakkın garanti altına alınması gerektiğini vurgulayarak, "Tek taraflı sondaj ya da sismik araştırmalar yerine ortak bir çözüm bularak, bu zenginliklerin varsa ortaya çıkarılması ve hakça paylaşılması lazım." diye konuştu.


Bakan Çavuşoğlu, Rum tarafının ada etrafındaki kaynaklar konusunda tek taraflı yaklaşımına devam etmesi durumunda Türkiye'nin, KKTC ve Kıbrıs halkının haklarını korumaya devam edeceğinin altını çizdi.


Çavuşoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti'nin MEB'de ve KKTC'nin TPAO'ya verdiği ruhsatlar çerçevesinde, artık sadece sismik araştırma değil, sondajı da yapacağız." dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:


"KKTC'nin ruhsat verdiği alanlarda sondajları yapacağız. Ayrıca, Türkiye'nin kayda geçirdiği münhasır ekonomik bölgeler var ve bu bölgeler de bellidir. Bu bölgelerde de sismik araştırmalarımız, bazı noktalar üzerinde özellikle yoğunlaştı ve bu noktalar tam olarak, bu sismik araştırmalar sonucunda belli olduktan sonra o noktalarda sondajlarımıza başlayacağız."