Salgınla küresel ölçekte mücadele için geç kaldığı eleştirilerinin odağındaki BM’de, Kovid-19’a karşı ancak 3 Nisan’da karar alınabildi. BM’nin uluslararası işbirliği çağrısı, üye ülkeler kendi derdine düşünce ortada kaldı. Hem BM hem de ona bağlı Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), tehdit olasılıklarını önceden bildirme ve bunları engelleme için çaba sarf etme görevinde başarısız olması, bu kurumların varlık nedeninin bir kez daha sorgulanmasına yol açtı.
BİRBİRLERİNE DÜŞTÜLER
DSÖ, “Aşı için en erken 12 ay ya da 18 ay beklemeliyiz” diyerek evden çıkılmaması telkiniyle yetindi. Daha önce dünyada yaşanan ebola ve sars, sıtma salgınlarında bürokrasi ve siyasi motivasyonlara teslim olarak sınıfta kalan ve çare üretemeyen DSÖ, koronavirüs salgınında da başarılı olamadı. İşbirliği mekanizmaları harekete geçirilemedi, devletler tek başına mücadele verdi. Örgütün en büyük finans kaynağı Amerika, işlevsiz kalan DSÖ’ye yönelik yardımları durdururken virüs, ülkeler arasındaki mevcut ayrışmayı daha da görünür hale getirdi. Pandemi tanısının 11 Mart’ta resmen ilan edilmesi sonrası bütün devletler kendi içlerine kapandı; birbirine yardım etmekten uzak Avrupa ülkeleri, yoksul ülkeler ve mültecileri görmezden geldi.
AVRUPA PARÇALANACAK
Küresel kuruluşların yanı sıra AB ve NATO gibi bölgesel teşkilatlar da süreçte önemli yara aldı. Avrupa Birliği’nin (AB) beraberlik ve dayanışma ruhu sözde kaldı; AB ülkeleri virüse karşı yardım için birlik dışındaki ülkelere yöneldi. İmdada Çin, Rusya ve Türkiye yetişti. Birlik ve uyum görüntülerinin kaybolduğu AB için ‘küresel güç’ söylemleri buharlaştı, birlik içinde Brexit’ten sonra yeni ‘exit’ ihtimali dile getirilmeye başlandı. Atlantik İttifakı NATO’nun ‘ne işe yaradığı’ konusu da salgın sürecinde daha yüksek sesle sorgulanır hale geldi. NATO’nun yardıma koşmadığı ittifak üyesi ülkeler, çareyi Rus askerlerini davet etmekte buldu. NATO üyesi bazı ülkeler, bu zor süreçte ittifak üyeleri yerine ittifakın ‘düşman’ olarak tanımladığı ülkelerle dayanıştı.
Faturayı kim ödeyecek
Kovid-19 salgını atlatılınca uluslararası mahkemeleri yoğun bir mesai bekliyor. “Kovid-19’un laboratuvar ürünü bir virüs olduğu” tartışmalarının uluslararası mahkemelerde ülkeler arası hesaplaşmaya dönüşmesine kesin gözüyle bakılıyor. Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan virüsün bölgedeki Viroloji Enstitüsü’nde üretildiği iddiaları gündemdeki yerini aylar boyunca koruyacak gibi görünüyor.
Yenişafak
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...