İşte Bahçeli’nin konuşmasından satır başları:
Geleceğimizin güvencesi evlatlarımızı zehirleyenler yaptıklarının bedelini en ağır şekilde ödemelidir. Bu ister FETÖ olsun, ister PKK olsun fark etmeyecektir.
FETÖ ve PKK’lı oldukları gerekçesiyle açığa alınan öğretmenler emanete hıyanet etmişlerdir. FETÖ için çalışan bir öğretmen ya da memura en ufak bir acıma gösterilmemelidir. Bunlara acırsak tekrar acınacak hale düşmekten kurtulamayız.
Asılsız ihbarlarla öğretmen ya da memurları işten atmak ise haksızlığa işaret edecektir. Biz asla dilsiz şeytan olmayacağız, haksızlık karşısında susmayacağız.
Yurtta sulh isimli çeteyi ağzına alan yoktur. Bu ihanet çetesi hakkında doyurucu bilgilendirme yapılmamıştır.
FETÖ'nün siyasi ayağı ise gizemini korumaktadır? Öğretmene güç yetiyor da siyasetteki FETÖ'cülere neden dokunulmuyor? Neden bunların üzerine gidilmiyor. Odacı, çaycı, çorbacı biliniyor da hatırlı mevkilerde bulunan FETÖ'cülere neden sıra gelmiyor? Bu gecikmenin sebebi nedir? Bilmediğimiz bir müdahale mi vardır?
Yurtta sulh isimli melanetin tepe kadrosunu ne zaman öğreneceğiz? Ve bunları şartlar tamam olursa idam sehpasına en zaman çıkaracağız?
Irak ve Suriye’deki olaylar manevra alanımızı daraltmaktadır. Son günlerde döviz kurundaki anormal oynaklıklar milletimizin hayat standardını düşürmektedir. Son 1 yıl içinde dolardaki fiyat artışı yüzde 19’u bulmuştur. 'Başka ülkelerin paraları da değer kaybediyor' diyemeyiz. Başka ülkelerin paralarının değer kaybetmesi Türk Lirası’nın değer kaybetmesine gerekçe oluşturamaz.
FED’in muhtemele faiz artırımı ve ABD’nin yeni başkanının ekonomi politikaları peşinen Türkiye’yi etkiliyor ise ekonomik bağımsızlığımızı konuşmak zorundayız. Türkiye aynı şartlardaki pek çok ülkeden olumsuz olarak ayrışmaktadır.
Başbakan’ın, 'Size ne dolardan iner de çıkar da' demesi yanlıştır. Açlık, yoksulluk rekorlar kırmakta devamlı yukarı tırmanmaktadır. Türkiye ekonomisinin temelleri sağlam demekle sorunlar bitmiş olmayacaktır. Dişten artan yoktur. Kapalı kaynayan tencerenin içinde hayal kırıklıkları, kabaran borçlar vardır.
24 Kasım’da toplanacak Para Politikası Kurulu çok şeye gebedir. Faiz artırımı bile dövizdeki artışı durduramayabilecektir. Biz, 'Hükümet kaybetsin de nasıl kaybederse kaybetsin' anlayışında değiliz. Türkiye ekonomisi fırtınaya yakalanırsa bundan hepimiz zarar görürüz. Ekonomik yenilgimizi gözleyenlere milletçe aynı tepkiyi göstermekten başka çaremiz yoktur. Milli ekonomi FED’e göre açılıp kapanmayan sağlam duran bir yapıdır.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...