Bakan Soylu, HDP'ye 'geçmiş olsun' telefonu açan siyasileri eleştirdi 

Soylu, "HDP'ye telefon açıp 37 kişiyi öldürdünüz, daha fazla öldürseydiniz mi dediler? Yoksa öldürülen teröristler için Fatiha mı okudular? 29 adam öldürmeye tam teşebbüs için az yaptınız, biraz daha fazla mı yapsaydınız dediler?" diye sordu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında düzenlenen Kobani eylemlerine ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında 7 ilde 82 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesiyle ilgili konuşan Soylu, şunları söyledi:

"Egemenliğimize, devletimizin bütünlüğüne kastettiler. Yaktılar, yıktılar, öldürdüler, masumları katlettiler. Talimatları kim verdi? Masum İdlib'de yaşayan çocuklar mı verdi? Talimatları kim verdi? PKK'nın uşağı olanlar, terör örgütünün uşağı olanlar verdi. Bu talimatları sözde eş başkan verdi. Sokağa çıkın, Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı direnin, hadlerini bildirin diye talimat verdi. 6 yıl geçmiş de, neden yargı bugün bakıyormuş da, neden böyle yapıyormuş da... 6 yıl önce bunun talimatını verenleri, mağdur edebiyatıyla birlikte bugün aklamaya çalışanlara tek bir cümlemiz var, bu dünyanın öteki dünyası da var. Esas adalet, hakkaniyet orada."

"Sadece siyaset yapacağım diye, acaba iddiaya karşı 3-5 tane cümlem olur mu diye söz üretenlere, vicdanından kopmuş olanlara sesleniyorum" diyen Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

"PKK'nın talimatıyla Merkez Karar Yönetim Kurulu'nda bu kararı alıp ondan sonra sokaklara insanları davet edip yakmayı, yıkmayı, terör örgütünün talimatıyla yerine getirenleri telefonla aramak ne demektir? Bunu kabul edeceğimizi mi zannediyorsunuz? Siyasi partilerin genel başkanlarına sesleniyorum, 3 siyasi partinin genel başkanının benim bilebildiğim kadarıyla HDP Genel Merkezi'ni arayıp bu talimatları veren hukuk çerçevesinde gözaltına alındıktan sonra geçmiş olsun dileği iletmeleri ne demektir? Ya biz aklımızı peynir ekmekle yedik ya bize bu ülkenin değerlerini, ezan, bayrak, millet, bütünlük, tevhid anlayışını bize yanlış öğrettiler ya da hakketen birileri zıvanadan çıkmış durumdadır.

"DEVLET UNUTMAZ, UNUTURSA DEVLET OLMAZ"

HDP'ye telefon açıp 37 kişiyi öldürdünüz, daha fazla öldürseydiniz mi dediler? Yoksa telefonda öldürülen teröristler için Fatiha mı okudular? 29 adam öldürmeye tam teşebbüs için az yaptınız, biraz daha fazla mı yapsaydınız dediler? 15 yağma, 268 kamu görevlisini silahla yaralama, 44 silahla basit yaralama, 5 kamu görevlisini yaralama, 74 silahla kasten yaralama, 395 yağma, 308 iş yeri dokunulmazlığını ihlal, 25 kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, 494 kundaklama suretiyle kamu malına zarar verme, 1066 kamu malına zarar verme ve yağmalama, 368 kundaklama suretiyle mala zarar verme, 1849 mala zarar verme, 13 Türk bayrağını yakmak için aferin, iyi yaptınız mı dediler? Atatürk büstlerini yıktığınız için iyi yaptınız, aferin mi dediler? Ne dediler, niçin geçmiş olsun dediler?" 

Mağdur edebiyatının, 21. yüzyılda terör örgütlerinin yeni silahı olduğunu ifade eden Soylu, bu oyuna kimsenin gelmemesi gerektiğini söyledi. Soylu, "6-8 Ekim olayları için söylüyorum, devlet unutmaz, devlet unutursa devlet olmaz" dedi.

Eski HDP milletvekilleri ve belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu 82 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesi sonrası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve dönemin başbakanı, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, HDP'yi aramıştı.