Yeniakit yazarı Avukat Yaşar Baş, dün yayınlanan "Birileri Melih Gökçek'i mi tartışıyor" başlıklı köşe yazısında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e sosyal medyadan saldıran bir kesim olduğunu ve 15 Temmuz direniş gecesi bakımından birileri Melih Gökçek’i de tartışmaya açmanın ne kadar yanlış olduğunu söyledi. İşte Yaşar Baş'ın o yazısı:
Melih Gökçek sosyal medya hesabından bazı cevaplar veriyor ama soruyu soran kim tam anlayamadım.
FETÖ mücadelesi ve 15 Temmuz direniş gecesi bakımından birileri Melih Gökçek’i de tartışmaya başlamışsa, Allah sonumuzu hayır etsin.
Melih Gökçek’in belediyecilik başarısı konusunda bir avukat olarak benim yorum yapmam sağlıklı olmayabilir ama siyasi performansı hepimizin gözü önünde yaşanıyor onun için siyasi performansını çok iyi biliyoruz.
Birilerinin düğmeye bastığı MİT soruşturmalarını da gezi olaylarını da sonrasında gelişen zincirleme ihanet girişimlerini de ve alçaklığın son noktası 15 Temmuz’u da yakından gördük, yaşadık.
Yakınında bulunmadığım için o kritik anlarda hangi reflekslerle hareket ettiğini bilebilecek durumda değilim ama dışardan bakınca bir küçük an bile tereddüt geçirdiği izlenimi oluşmadı bende.
Bir saldırı olduğunda en kısa zamanda kendisini cephede ve sahnede gördük.
Gezi olayları tırmandığında birileri bazılarını anlama yarışına girmiş iken zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan yurtdışına gittiğinde birileri sanki bir daha dönmeyecekmiş gibi davranırken, Cumhurbaşkanının yokluğunda kaos girişimlerine karşı ayakta duran Melih Gökçek’i tartışmaya açanın vatansever olduğunu bana kimse anlatamaz.
Kim neyi tartışıyor çok iyi bilmiyorum
Melih Gökçek’i yakından tanımıyorum ama yakından tanıyanların bazılarını çok yakından tanıyorum…
Melih Gökçek ile özdeşleştirdiğim Avukatı Fatih Atalay 15 Temmuz direnişini ayakta tutan isimlerden biriydi.
FETÖ karşıtı bir bloktan söz ediliyor ise bu bloğu inşa edenlerden biri oldu.
Ben hayata referans değerler gözlüğünden bakarım.
Belirli referanslarınız olmazsa nerelere savrulacağınızı kestiremezsiniz.
Mantık örgüsü sağlam görünen her komplo teorisi alır sizi bir yerlere sürükler.
Genellikle de komplo teorileri mantık örgüsü tasarlandığı için gerçekten daha mantıklı olur.
Mantık tek başına hiç bir şey ifade etmez.
Eğer mantığı bir referansa bağlamazsanız sizi çeker garip kıyılara götürür.
Büyük travma sonrasında yaşanan depresyondan çıkmanın yolu, referans noktaları ve güvenli alanlar inşa etmekten geçer.
Bazı referanslar vardır, sizin anlamakta ve çözümlemekte zorlandığınız konuları anlamaya yarayan şablonlar gibidir.
Hüseyin Gülerce’nin samimiyeti konusunda kafaların karışmasını normal karşılıyorum;
Melih Gökçek bu kafa karışıklığını gidermek için bir referanstır.
Referansın kendisini tartışmaya açarsanız insanlığın ilk yıllarında olduğu kabul edilen BELLUM OMNİUM CONTRA OMNES; yani kaos dönemine geriye döneriz.
Cumhurbaşkanının en yakınlarını ve FETÖ mücadelesine baş koymuş insanları itibarsızlaştırma kampanyası düzenleyenlerin esas hedefi, Cumhurbaşkanının kendisi ve ailesidir.
İstiyorlar ki, güvenilir bir tek kavram ve bir tek insan kalmasın.
Güvenilir hiçbir değer, kavram ve kişi kalmadığında Cumhurbaşkanı da yapayalnız tek başına kalmış olacak.
Reis yalnız diyenler, Reisi yalnızlaştırmak isteyenlerdir.
Gerçekten yalnızlaştırdıklarında da acımasız bir şekilde saldıracaklarından emin olabilirsiniz.
Gezi olaylarında, 17 Aralık’ta, 25 Aralık’ta, 15 Temmuz’da kale gibi ayakta kalanlar bile tartışılacaksa; tartışma dışında kim kalabilir ki!
Referanslarımızı ve güvenli bölgelerimizi tartışma dışında tutmayı başaramazsak, bu travmadan çıkamayız.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...