Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın Danışmanı Jan Egeland, Uluslararası Suriye Destek Grubu'nun, BM Cenevre Ofisi'nde yaptığı İnsani Erişim Çalışma Grubu toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.
İdlib ilinin tamamen Suriye içinde yerinden edilmiş sivillerin yaşadığı kamplarla dolu olduğuna işaret eden Egeland, buradaki sivillere insani yardımların kesintisiz olarak sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
Egeland, BM ve ortaklarının Suriye'de her ay 7-9 milyon arası sivile insani yardım ulaştırdığını belirterek diğer taraftan bazı bölgelerdeki siviller ile insani yardım çalışanlarının güvenliğini sağlayamadıkları öz eleştirisinde bulundu.
Geçen aralık ayında kuşatma altındaki ve ulaşılması zor bölgelerde 900 bin sivilin yaşadığını anımsatan Egeland, şu an bu sayının 420 bine indiğini aktardı. Egeland, "Fakat kuşatma altındaki bu 420 bin sivile erişim sağlamak için inanılmaz ve tahammül edilemez şekilde bir ilerleme kaydedemiyoruz." dedi.
Egeland, son günlerde İdlib'de sivil hedeflere, insani yardım çalışanlarına, sağlık kuruluşlarına ve ambulanslara yönelik saldırıların tırmanışa geçmesinden büyük endişe duyduklarını ve bu saldırıları kınadıklarını söyledi.
İdlib'de sadece geçen hafta en az 5 hastane ve insani yardımların stoklandığı iki deponun saldırıya uğradığını aktaran Egeland, hastanelerin 500 bin sivile hizmet verdiği bilgisini paylaştı.
Hastane ve sivillere yönelik saldırıları kimin gerçekleştiğinin sorulması üzerine Egeland, "Bu saldırıları kimin yaptığını, ambulans ve hastaneleri kimin bombaladığını bilmiyoruz. Ama İdlib'i bombalayan taraflardan birisi olmalı." dedi.
Egeland, "Suriye hükümeti (Esed rejimi), Rusya, DEAŞ ve diğer Batılı koalisyon güçleri sivilleri hedef almaktan kaçınmak için daha fazla çaba sarf etmeli"
Egeland, bazı yardım kuruluşlarının GPS koordinatlarını vermeye gönüllü olmamasına rağmen, İdlib'de ve Rakka'da terör unsurları civarına konuşlanan sivillerin ve sağlık kuruluşlarının korunması için savaşan taraflara bir "bildirim sistemi" kurma çağrısında bulundu. Egeland, bu sistemin şimdiye kadar dünyanın başka yerlerindeki çatışma bölgelerinde denendiğini kaydetti.
İdlib'e 19 Eylül'den bu yana Rusya ve Beşşar Esed rejimin düzenlediği hava saldırılarında en az 83 sivil hayatını kaybetti.
Suriye'deki AA muhabirlerinin bildirdiğine göre, Rusya ve rejimin saldırılarında 7 hastane ve 6 okul hedef alındı.
Saldırı altındaki bölge, 14-15 Eylül'deki 6. Astana Toplantısı'nda, Türkiye, Rusya ve İran tarafından İdlib çatışmasızlık bölgesi içine dahil edilmişti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, pazartesi günü bir canlı yayında, "Son günlerde Rusların (Suriye'nin) İdlib bölgesinde bombalama yaptığını görüyoruz. Burada tabii terör grupları da var. Terör gruplarına karşı tabii ki müsamaha gösterilmemesi gerekiyor ama görüyoruz ki çok sayıda sivil ve ılımlı muhalif de öldürüldü. Burada dikkatli olmamız gerekiyor. Burada sivillere yönelik bir saldırı olursa ateşkesin ihlalidir ve Astana anlaşmasının da bozulması anlamına gelir." ifadelerini kullanmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığından geçen hafta yapılan yazılı açıklamada da İdlib'e düzenlenen saldırıların, Esed rejimi ve müttefiki Rusya'nın saldırı biçimine uyduğu belirtilmişti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...