İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Atilla Arıkan, "Çoğumuzun evde standart olarak yaptığı şey atık yağı lavaboya dökmek. Öncelikle evin giderleri tıkanıyor. Bunları açmak için kimyasallar kullanıyoruz, bunlar zaten ekstra çevresel zarar veriyor. Daha sonra kanalizasyonların tıkanmasına sebep oluyor. Kanalizasyonları açmak için bu kez ciddi bir maliyet ve efor sarf etmemiz gerekiyor." dedi.
Arıkan, "Kanalizasyonların sonun arıtma tesisleri varsa oradaki mikro organizmalara zarar verebiliyorlar, oradaki sistemin verimini düşürüyorlar. Arıtma tesisi yoksa zaten doğrudan denize ve nehirlere gidiyor. Bu sefer doğrudan yüzeysel su kaynaklarında etkilere sebep oluyor" ifadelerini kullandı.
KORKUTUCU DÖNGÜYÜ BAŞLATIYOR
Marmara Denizi 2021 yılı başlangıcıyla müsilaj alarmı vermeye başladı. Yapılan eylem planlarında biyolojik atıklar ve arıtma tesislerinin önemi ön plana çıktı. Türkiye genelinde yıllık 1.5-2 ton bitkisel atık yağ üretiliyor. Bunun büyük bölümü ise evlerden çıkan atık yağlar. Söz konusu yağların lavabolara dökülmesi ise korkutucu döngüyü başlatıyor. Kanalizasyon yoluyla denize karışan bu yağlar sudaki oksijeni bitiriyor, güneş ışınlarının suyun altına inmesini engelliyor. Bu durum uzmanlara göre hem müsilaj ile aynı etkiyi yaratıyor hem de çoğalması için zemin hazırlıyor.
"MÜSİLAJ İÇİN ÇOĞALMASINA UYGUN ORTAM YARATIYOR"
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu üyesi Raşit Fırat Deniz da, "Marmara Denizi'nin kirliliğinde de bizim atık suların, evsel kaynaklı dediğimiz atık suların etkisi olduğu gibi aynı zamanda, endüstrilerden sızan ve arıtılmadan deşarj edilen atık suların çok büyük etkisi var. Özellikle endüstrideki atık yağlardan bahsettiğimiz zaman zaten çok daha büyük bir problemden bahsediyoruz. Eğer ki, bu atık yağlar arıtılmadan denize deşarj edilirse, ön arıtma tesisleri dahil, orada da bu işin yapılmadığı yönünde bir bilgi var; denizdeki oksijen seviyesini azaltarak, aynı zamanda güneş ışığının aşağıya inmesini engelleyerek müsilaj için çoğalmasına uygun bir ortam yaratıyor" dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...