Çavuşoğlu, Antalya Gazeteciler Cemiyeti tarafından (AGC) Su Otel'de düzenlenen '2017 Yılı Basın Ödülleri ve Hasan Özkay Fotoğraf Yarışması' ödül töreninde, her sivil toplum örgütünün hem üyelerinin menfaatlerini koruması hem de sorumluluk üstlenmesi gerektiğini söyledi.
Dünyadaki gelişmelere bakıldığında basının ve sivil toplum örgütlerinin görevinin daha da önem kazandığına işaret eden Çavuşoğlu, şunları söyledi:
- Bir tarafta ekonomik gelişmeler yaşanırken, diğer tarafta çok taraflılık, etkin çok taraflılık, milliyetçilik, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı yaşandığını görüyoruz, hoşgörüsüzlüğü görüyoruz. Dünya savaşı olmamasına rağmen 70 milyona yakın insan evini terk etmek zorunda kaldı. Mültecilerin sorunları ayrı bir konu, neden ülkelerine terk ettikleri ayrı bir konu, denizin ortasında yaşadıkları ayrı bir konu, ulaştıkları ülkelerde karşılaştıkları durum da ayrı bir konu.
'BASIN, SİYASETÇİLERDEN DAHA RADİKAL OLMAYA BAŞLADI'
- Göçmen sorunları 'insanlık suçu' haline geldi. Bugün Avrupa'da ve Batı'da görüyoruz ki basın, siyasetçilerden de daha radikal olmaya başladı. Bundan bir kaç yıl önce bir ülkeden bir ülkeye geçmeye çalışırken göçmene çelme takan kameramanı o gün eleştiren basın mensubu sayısı çoktu ama bugün böyle bir olay olsa eleştiren kadar alkışlayan da var. Bu noktaya nasıl geldik?
Yoğun ve aktif bir diplomasi yaşandığını dile getiren Çavuşoğlu, bir taraftan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yükünü almaya çalıştıklarını, bir taraftan da onun liderliğinde tüm dünyada Türkiye bayrağını dalgalandırdıklarını kaydetti.
Uluslararası örgütler nezdinde etkin olmaya çalıştıklarını, ikili ilişkileri güçlendirdiklerini anlatan Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
- Çatışmaların önlenmesi, savaşların durdurulması, gözyaşının dinmesi gibi Suriye dahil her alanda varız, özellikle barış için arabuluculuk, ki bugün çok önemli. Medeniyetler arası ittifak gibi inisiyatifleri eş başkanlığı yaparak tüm dünya insanlığına katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu bizim dış politikamızın Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyeti kurarken 'Yurtta sulh, cihanda sulh' dediği gibi, girişimci ve insani bir dış politika izliyoruz. Çifte standarttan uzak.
'HİÇBİR ZAMAN VANDALİZME DESTEK VERMEDİK'
- Biz hiçbir zaman vandalizme destek vermedik. Bizde vandalizm olduğu zaman o ülkelerin çok güçlü bir şekilde, basınıyla, sivil toplum örgütüyle, siyasetçileriyle destek verdiğini gördük.
'BATI DAYANIŞMA DİYOR, DAYANIŞMA BİR TOPLUM ZOR DURUMDA KALINCA GÖSTERİLİR'
- Her gün Türkiye gündemde oluyordu ama bugün Fransa'da yaşananlar olabilir, gösteriler de olabilir ama gösterilerin de aşırıya kaçtığını yer yer görüyoruz. Vandalizme karşıyız ama Fransız polisinin kullandığı aşırı güç gerçekten ibretliktir. Aşırı gücün karşısında Avrupa Birliği'nin ve Avrupa ülkelerinin tutumu da ibretliktir. Basının da tutumu bu anlamda tam bir felakettir. İşte biz buna 'çifte standart' diyoruz. İşte biz buna iki yüzlülük diyoruz. Batı buna ne diyor, 'Dayanışma' diyor. Ne için 'Dayanışma o' diyor, 'Avrupa Birliği'nin üyesi' diyor, 'komşumuz' diyor. 'Dayanışma göstermemiz lazım' diyor."
Dayanışmanın bir ülke, bir toplum, bir ulus zor durumda kaldığı zaman ona destek vermek için gösterildiğine işaret eden Çavuşoğlu, Avrupa'nın kendi öz değerlerine, standartlarına aykırı politikalar olduğunda Türkiye eleştiriliyorsa, bugün Fransa'nın da eleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
'AVRUPA'DAKİ OLAYLARIN BİR AN ÖNCE DURMASINI TEMENNİ EDİYORUM'
"(Dayanışma) diyerek gözünü kapatırsan, susarsan, hatta destek olmaya çalışırsan, bizim de buna 'Çifte standardın ta kendisi, iki yüzlülüğün en hası' deme hakkımız vardır, bunu da açıkça söylüyoruz." diyen Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa'daki olayların da bir an önce durması temennisinde bulundu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...