CHP'den AK Parti'ye çok sert yanıtı 

ANKA'da yer alan habere göre; Altay, ittifak konusunda, “Bu konuda özel olarak formal bir çalışma yok, yani kurulmuş bir komisyon yok. Ama şu yok dersek yalan söylemiş oluruz, informal düzeyde siyasi partilerle görüş alışverişleri yapılıyor. CHP mutlaka ittifak yapacak demem ama ittifak yapmayacak da demem. Avrupa’daki ittifak modelleriyle gelişmiş demokrasilerdeki ittifak modelleriyle Türkiye’deki model çok farklı. İttifak bir taşıyıcı annelik gibi görülmemeli” dedi.

Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında şöyle dedi:

“Kuvvetler ayrılığı prensibinin yürümesini ve yaşamasını istiyoruz. Ama Erdoğan sabah kalkıyor kadı oluyor, öğlen Genelkurmay Başkanı ordu komutanı oluyor, akşamüstü parti genel başkanı oluyor, gece de cumhurbaşkanı oluyor. Dolayısıyla Anayasa’da tarif edilen halen geçerli olan Anayasada tarif edilen cumhurbaşkanlığının dışında her işi yapan bir Erdoğan ile karşı karşıyayız.

Ben tekrar soruyorum, yüce millet adına soruyorum, FETÖ borsasını kim kurmuştur?

FETÖ’nün siyasi ayağı nerededir. Gerçi dün bu konuda Genel Başkanımız bir değerlendirme yaptı.

MGK ÜYELERİNE ÇAĞRIDA BULUNDU

OHAL derhal kaldırılmalıdır. MGK’nın bugün toplanacak sayın üyelerine çağrıda bulunuyorum, TBMM’den çağrıda bulunuyorum, devletimiz güçlüdür, muktedirdir, FETÖ kalıntılarını temizleyecek güç kabiliyet ve imkana sahiptir. Hal böyle iken OHAL’in uzatılmasından maksat AK Parti iktidarının diktatörlüğe evrilmesi noktasında bir adım daha ileri gitmektir.”

“SEN KİMSİN BEDEL ÖDETECEKSİN”

AKP'li Hayati Yazıcı’nın “CHP Genel Başkanı aymaz bir biçimde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına, ‘FETÖ’nün başı, siyasi ayağı’ demek suretiyle suç isnadında bulunmuştur, çok ağır bir şekilde iftira etmiştir. Bunun bedelini mutlaka ödeyecektir” açıklamalarına yanıt veren Altay, “Elinden geleni ardına koyma, koyarsan namertsin. Sen kimsin bedel ödeteceksin. Türkiye’de bir hukuk devleti var diyoruz. Devleti yönetenlerin hem yargıç hem savcı hem infaz memuru olduğu nerede görülmüş. Yüreğiniz yetiyorsa böyle mafyavari tehditler yapmak yerine dava açın, ceza davası açın, tazminat davası açın, hadi bir açın da o mahkeme salonunda bir güzel hesaplaşılsın.

“ERDOĞAN BU İTHAMDAN DOLAYI GENEL BAŞKANIMIZ HAKKINDA DAVA AÇMALI”

Hepsi çıktı da yargı ayağı, ordu ayağı, sanayi-ticaret odalarındaki ayakları, çiftçi örgütlerindeki ayakları çıktı da bu siyasette ayağı yok mu, nerede? Hodri meydan. Erdoğan kendisine yönelik bu ithamdan dolayı Genel Başkanımız hakkında dava açmalıdır. Ve mahkemenin önünde hesaplaşılmalıdır. Yüreği yetiyorsa bunu yapsın. Hayati Yazıcı ağzını bozmasın. Mafyavari üslupla bir ülkenin ana muhalefet partisine had bildirmeye kalkmak ‘bedel ödeteceğiz’ demek küstahlıktır, edepsizliktir.”

Dün TBMM’de bir olay yaşandığını ifade eden Altay, “Atatürk tişörtlü vatandaşı Meclis’e almamaya çalıştılar. O tişörtü çıkar da gel, dediler. AK Parti’den de bu konuda bir kınama bekliyorum. Bu işlemi yapan ziyaretçi kabuldeki görevlilerle ilgili de işlem başlatılmasını bekliyorum. Bu konuda Meclis Başkanlığına da bugün bir yazı yazacağız” dedi.

AK PARTİYE MİTOMANİ YANITI

Altay, AKP'li Mahir Ünal’ı eleştirerek, “Mahir Ünal da Genel Başkanımız için ‘mitomani hastalığına yakalanmış’ demiş. Mahir Ünal’a açık çağrı yapıyorum, gel sizin havuz medyanızdaki bir televizyon kanalında karşı karşıya oturalım. Ve kim koprolali hastası kim mitomani hastası kim kleptomani hastası konuşalım, var mısın? Öyle tek kale atıp sallamakla atıp tutmakla olmuyor bu işler” dedi

AB İLE İLİŞKİLER

Avrupa Birliği Zirvesine de değinen Altay, “Bu bir geçiştirmedir. İlerleme yoktur. Avrupa Birliği, Türkiye Cumhuriyeti ilişkisi Türkiye’yi bir mülteci istasyonu olarak muhafaza etmekten ibarettir. AB’nin Türkiye’yi bünyesine almak gibi bir derdi yoktur” değerlendirmesini yaptı.

“İDLİB’DE KONUŞLANMIŞ CİHATÇI ÖRGÜTLER TÜRKİYE’YE SIZABİLİR”

“Muhtemelen Suriye merkezi yönetimi Rusya ile İdlib’e yönelebilir. Yönelecek demek olmaz. Buradan iki tane sıkıntılı sonuç çıkacak” diyen Altay, “Birincisi İdlib’ten Türkiye’ye göç. Daha vahim bir tehlike görüyorum. O da şu, İdlib’de konuşlanmış cihatçı örgütler Türkiye’ye sızabilir ya da mülteci görüntüsüyle kıyafetleriyle Türkiye’ye gelebilirler” uyarısında bulundu.

Mardin’de elektrik kesintisi yaşandığını ifade eden Altay, “Hafta sonu CHP altı ya da yedi milletvekilimiz ile Mardin’e gidecek. Sıkıntıları ve şikayetleri yerinde inceleyecek ve konuyu TBMM gündemine taşıyacak” dedi.

Altay, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

“İNFORMAL DÜZEYDE SİYASİ PARTİLERLE GÖRÜŞ ALIŞVERİŞLERİ YAPILIYOR”

Bir basın mensubunun, “Genel Başkan, ittifak görüşmeleri yapıyoruz dedi ama detay vermedi, görüşmeler başladı mı?” sorusuna Altay, “Biz başından beri ittifakın mantığına karşı çıkmadığımızı söyledik. Parti tüzüğümüze ittifakı yazdık. Demokrasiden yana olan partilerin ittifak ile ilgili anlayışlarını görmek istememiz gayet doğal. Bu konuda özel olarak formal bir çalışma yok yani kurulmuş bir komisyon yok. Bir görevlendirme bir görüşme takvimi yok. Ama şu yok dersek yalan söylemiş oluruz, informal düzeyde siyasi partilerle görüş alışverişleri yapılıyor. Durum bundan ibaret” yanıtını verdi.

“CHP MUTLAKA İTTİFAK YAPACAK DEMEM AMA İTTİFAK YAPMAYACAK DA DEMEM”

“Bu informal görüşmeler ete kemiğe nasıl bürünür?” sorusuna da Altay, “Herkesin ilkeleri, anlayışları, yaklaşımları ortaya çıktığında en uygun ittifak modelleri konuşulabilir, yapılmayabilir de, CHP mutlaka ittifak yapacak demem ama ittifak yapmayacak da demem. Siyasette 24 saat bile çok uzun bir süredir” dedi.

“İTTİFAK BİR TAŞIYICI ANNELİK GİBİ GÖRÜLMEMELİ”

İttifak konusundaki bir başka soruya Altay, “Biz ittifak yapmayız, ittifaka karşıyız diye kim söylemiş bir tane CHP’liyi bulun getirin. Biz şunu söylüyoruz, Anayasa Mahkemesine de gideceğiz. Eşitsizlik var. Avrupa’daki ittifak modelleriyle gelişmiş demokrasilerdeki ittifak modelleriyle Türkiye’deki model çok farklı. İttifak bir taşıyıcı annelik gibi görülmemeli. Yüzde 10 barajı aşağıya çekilmeli. İttifak yasasının eşitsizlik boyutuna biz itiraz ediyoruz. İttifakın özüne değil. Yoksa ittifak kötüdür, olmasın demek demokrasiyi reddetmektir. Ama bu şekil hileyi hülleye çevirmektir” dedi.

Altay, “600 üyeli parlamento seçimleri bakımından ittifak yapmak her zaman mümkündür. Burada dediğim gibi partilerin, ilkeleri, anlayışları, yaklaşımları önemlidir yani ateşle barut yan yana gelirse orada ittifak olmaz” dedi.

“BURADA BİR PARTİ AYIRIMI YAPMIYORUZ”

“Bu informal görüşmelere bütün partiler dahil mi?” sorusuna da Altay, “İnformal, planlanmış değil şu anda partilerin yöneticileri var, milletvekilleri var, yetkilileri var, değişik ortamlarda değişik sohbet ortamlarında ne olur nasıl olur konularının konuşulmasından daha doğal bir şey olmaz ama burada bir parti ayırımı yapmıyoruz. ‘Biz şununla görüşürüz de şununla görüşmeyiz’ böyle bir dünya yok. Parlamentoda temsil edilen ya da İçişleri Bakanlığına başvurulmuş, kurulmuş, kabul edilmiş, kusur görülmemiş, bu parti kurulamaz denmemiş, anayasaya aykırılık tespit edilememiş her parti meşrudur” dedi.

Dolardaki yükselişe ilişkin soruya da Altay, “Dolar buraya geldiyse, ekonomi kitlendiyse bütün bunların sebebi OHAL’dir” dedi.

 AKP'Lİ YAZICI NE DEMİŞTİ?

AKP Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, "CHP Genel Başkanı aymaz bir biçimde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına, 'FETÖ'nün başı, siyasi ayağı' demek suretiyle suç isnadında bulunmuştur, çok ağır bir şekilde iftira etmiştir. Bunun bedelini mutlaka ödeyecektir." dedi.