CHP'li Adıgüzel: Seçim sadece sandık günü kazanılmıyor! 

CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel partisinin sandık ve seçim stratejilerini, ‘anketlerin ne anlattığını’ Milliyet’e değerlendirdi. TBMM’deki makamında sorularımızı yanıtlayan Adıgüzel özetle şunları kaydetti:

ANKETLER NE DİYOR?:

Orada (anketlerde) çok önemli birkaç ayrıntı var. Biri; aslında vatandaşın kime oy vermeyeceğine çok net bir şekilde karar vermiş olması. İkincisi, vatandaşa sorduğunuz zaman ‘ilk seçimlerde AK Parti kazanır mı?’ diye, yüzde 56 civarında ‘kaybeder’ diyor. Yine, ‘Cumhurbaşkanı’nın kaybedeceğini’ söylüyorlar. Gençler Türkiye’de bir değişim istiyor. Biz bunu İstanbul seçimlerinde de görmüştük. Artık gençlerin ‘annemin partisi, babamın partisi’ diye bir derdi yok.

ÖRGÜTLERİMİZİ UYARDIK:

Sandık sayıları seçim takvimleri ortaya çıktıktan sonra ortaya çıkıyor. Ama biz bugünden çalışmalarımızı başlattık. Örgütlerimizi uyardık. Türkiye’de 50 bin 300 mahalle ve köy statüsünde nokta var. Mahalle temsilcilerimizi atıyoruz buralara. Devamında da 973 noktadaki ilçe başkanlıklarımıza talimat verdik. Geçmiş seçimlerde kaç sandık olduğunu biliyoruz. O esas alınarak, ‘birer asil birer yedek sorumluyu havuz sistemimize atayın’ dedik. Şu an atanan kişi sayısı 200 bini geçmiş durumda.

KAPILAR ÇALINIYOR:

Bir yandan da seçim çalışmaları sürüyor. Çünkü seçim sadece sandık günü kazanılmıyor, öncesinde kazanılıyor. Örgütümüze, CHP üyelerine, Parti Okulu ile birlikte ev ziyaretleri yapmaları için sunduğumuz özel araçlar var. Kapıdan kişiyi ziyaret ettiği zaman notları alıyor, sisteme giriyor, biz bunları arka planda analiz etme fırsatları buluyoruz. Bütün ilçe başkanlarımıza görev verdik. ‘Muhtarlarınıza ulaşın, muhtarların bize iletişim bilgilerini iletin’ diye. İntranet adında hem örgüte bilgi gönderdiğimiz, hem de örgütten bilgi aldığımız yönetim bilişim sistemimiz var. Orada verdiğimiz birçok ödev var. Sandık görevlilerini, diğer bütün işleri buraya yüklüyorlar. Bu arada biz bunları çapraz kontrollere de tabi tutuyoruz.

ÇAPRAZ KONTROL:

Pek mütevazı olmayacağım, CHP YSK’yı bile zamanı geldiğinde düzeltebilecek kadar çok veriye sahip. Bu kadar seçimle ilgili meseleyi bir arada toplayan portalımız var. Seçim sonuçları, seçmen listeleri, üyelerimiz, seçmenler nereden nereye hareket etmiş hane bilgileri... Bu bilgilerimiz doğrultusunda analizler yapıyoruz. Mesela Onursal Adıgüzel bir seçim önce de sandık görevi istemiş ama yapmış mı o görevi? Var orada, yapmamışsa kara listeye gidiyor. Ya da hangi bölgelerde eksik kalmışız, ‘sıfır oy’ aldığımız sandıklar nereler? Buralarda üyemiz var mıymış? Üyemiz varsa bunun üyeliğinin devam etmesine gerek yok, çünkü oy vermeyen üyemizi hemen üyelikten çıkarıyoruz. Bu sadece kesip atmak değil, işte bu çapraz. İlçe başkanlarımızı sıfır oy aldığımız sandıkta yeni üye yapın diye teşvik ediyoruz.

HEMŞEHRİ HAMLESİ:

Demografik bilgiler var elimizde, yaş sınırları, yaş aralıkları, özellikle İstanbul gibi büyük kentlerde memleket önemli, cinsiyet, bunları görüyoruz. Mesela Ataşehir’in şu caddesinde oturuyorum, mobil uygulamamdan açıyorum, bakıyorum, ben aslen Malatyalı’yım, bakıyorum Trabzonlular var, Ordulular var. Diyorum ki benim sokakta yaş aralığı kaç, üye yapımız ne, bunları görebiliyorum. İlçe başkanımız, il başkanımız bize oy veren, vermeyeni anlayabiliyor çok hızlı bir şekilde ve ona yönelik çözümler üretebiliyoruz. Mesela; İstanbullu yüzde 21 var, Ordulu yüzde 12 oturuyor, Erzurumlu yüzde 3, ama üyemiz yok. Ben oranın ilçe başkanına diyorum ki Erzurumlu üye bul, Giresunlu üye bul, Sinoplu üye bul, oyumuzu artır. Öbek örgütlenmesi çalışmasıyla da kapı ziyaretleri var, orada zaten inanılmaz data var. Kapıyı çalıyor. Diyor ki, ‘ben CHP’liyim’. Bir tık atıp geçiyor. Diyor ki, ‘aslında sizi de düşünebilirim’. Bir not alıyor. ‘Şuna ihtiyacım var’ diyor, ‘bunu yapalım’ diyor.

2022’DE SEÇİM:

2022 içinde bir seçim bekliyorum. Bunun da bir mecbur seçim olacağını düşünüyorum. O acil seçim ihtiyacının önünde durulamayacak. Türkiye o kadar kötü yönetiliyor ki kötü yönetilmenin sonucu olarak yani ekonomideki gidişat, işsizlik oranları artık vatandaşın baskısıyla iktidarı mecbur bırakacak diye düşünüyorum.

İŞTE İSMAİL SAYMAZ'IN GERÇEK YÜZÜ