Gazze halkının toptan cezalandırılmasının sorunu daha büyüteceğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "365 kilometre kareye sıkışmış 2 milyon insanın suyunu, elektriğini, yakıtını, gıdasını kesmek en temel insan haklarının ihlalidir" diye konuştu. Erdoğan, Türk SİHA'sını düşüren ABD'ye de tepki gösterip "Bu nasıl müttefiklik? Aramızda güvenlik sorunu var" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde Türkiye-Afrika 4. İş ve Ekonomi Forumu Kapanış Töreni'ne katıldı. Törende kürsüye gelen Erdoğan, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Türkiye'nin Karadeniz girişimi ile gıda krizinin derinleşmesini önlediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine de Afrika ülkelerinin Rus ve Ukrayna tahılından yeteri kadar faydalanamadığını belirtti.
İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların daha da artıp tüm bölgeye yayılmasından endişe ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail güvenlik güçlerinin Gazze şeridinde sivillere yönelik gerçekleştirdiği müdahaleleri eleştirdi. Sivillerin bombalanmasını asla kabul etmeyeceklerinin altını çizen Erdoğan, "Buradan tüm dünyaya sesleniyorum. 365 km kareye sıkışmış 2 milyon insanın suyunu, elektriğini, yakıtını, gıdasını kesmek en temel insan haklarının ihlalidir. Gazze halkının toptan cezalandırılması sadece sorunu büyütür" diye konuştu.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın İsrail ziyaretinde yaptığı "İsrail'e Dışişleri Bakanı sıfatıyla değil bir Yahudi sıfatıyla yaklaşıyorum" ifadelerini hedef alan Erdoğan, "Bu nasıl bir politikacı, bu nasıl bir yaklaşım? Karşındakine insan sıfatıyla yaklaşacaksın" sözleriyle yüklendi.
ABD'nin Suriye'de PKK terör örgütüyle yaptığı iş birliğine ve bölgeye operasyon düzenleyen Türk SİHA'sını düşürmesiyle ilgili de çok sert konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD'nin PKK'nın Suriye'deki uzantılarıyla bu ülkede yürüttüğü faaliyetler Türkiye'nin milli güvenliği için olağanüstü bir tehdittir. Bizim SİHA'mızı düşürdü. Peki biz senle NATO'da nasıl beraberiz? Nasıl böyle bir şey yapabilirsin? Aramızda güvenlik sorunu var. DEAŞ'ı hezimete uğratan tek NATO müttefiki olarak bize karşı oynanan bu tiyatroyu sadece acı bir tebessümle karşılıyoruz" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Medeniyetlerin beşiği, tarih ve kültür şehri İstanbulumuza hepiniz hoş geldiniz. Türk milleti olarak Afrika halklarıyla kökleri 10'uncu yüzyıla uzanan güçlü bağlarımız bulunuyor. Kıtanın farklı şehirlerine inşa edilen cami, kütüphane, limanlar aramızdaki kadim dostluğun nişanelerinden sadece bazılarıdır. Nice Afrika kökenli Osmanlı vatandaşının vatan müdafaasına katılarak atalarımızla omuz omuza çarpıştığını biliyoruz.
"TİCARET HACMİMİZ 41 MİLYAR DOLARA ULAŞTI"
Köklü geçmişimize rağmen ilişkilerimizde bir dönem fetret devri yaşadık. Bir şekilde Afrika halklarıyla irtibatlarımızı korumaya gayret ettik. 2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğumuzu üstlendiğimiz ilişkilerimizin gelişmediği bölgelere öncelik verdik. Kıta ülkelerinin çoğuyla olan münasebetlerimizin seviyesi ne bize ne de Afrikalı kardeşlerimize yakışmıyordu. Afrikalı kardeşlerimizle yeniden kucaklaşırken işbirliklerimizi kazan-kazan şeklinde ilerletmeye çalıştık.
Tarihinde sömürgecilik lekesi bulunmayan bir millet olarak hiçbir ayrım yapmadan Afrika halklarını bağrımıza bastık. Düzenlediğimiz 3 Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'yle ülkemizin ciddiyetini açıkça ortaya koyduk.
Afrikalı kardeşlerimizle göz hizasında iletişim kurduk. Afrika milletimizin kalbinde olduğu gibi dış politikamızda da önemli bir yere sahiptir. Afrika ile ticaret hacmimiz geçtiğimiz yıl itibarıyla 41 milyar dolara ulaştı.
"AFRİKA TAHIL KORİDORUNDAN YETERİ KADAR FAYDALANAMADI"
Savunma sanayi son yıllarda en büyük atılım yaptığımız sektörlerden. İnsansız hava araçlarında dünyada ilk 3'teyiz. Akıncı ile yakaladığımız ivmeyi Kızılelma ile bir üst lige taşıyoruz. Savaş gemisi teknolojisinde de kendi gemisini tasarlayan, geliştiren, inşa edebilen 10 ülkeden biriyiz. Bu alandaki tecrübelerimizi Afrikalı kardeşlerimizle de paylaşmaya hazırız. Afrika Birliği'nin G-20 üyeliğine en başından beri tam destek verdik.
Rusya-Ukrayna savaşının ilk gününden beri barış için çalıştık, çalışıyoruz. Karadeniz girişimi ile gıda krizinin daha da derinleşmesinin önüne geçtik. 33 milyon ton tahılın boğazlarımızdan güvenle taşınmasını temin ettik. Ancak samimi çabalarımıza rağmen Afrikalı kardeşlerimizin tahıldan yeteri kadar faydalanamadığını biliyoruz.
TÜM DÜNYAYA 'GAZZE' MESAJI
İsrail ile Filistin arasındaki hadiseler hepimizi derinden sarstı. Gerginliğin daha da artarak tüm bölgeye yayılmasından endişeliyiz. Camilerin, hastanelerin ve sivillerin bombalanması gibi saldırıları asla kabul etmeyeceğimizi açıkça söylüyorum. Gazze'deki insani durumu kötüleştiren ablukanın bölgeyi provokasyonlara açık hassas duruma getirdiği maluum.
Buradan tüm dünyaya sesleniyorum. 365 km kareye sıkışmış 2 milyon insanın suyunu, elektriğini, yakıtını, gıdasını kesmek en temel insan haklarının ihlalidir. Gazze halkının toptan cezalandırılması sadece sorunu büyütür. İsrail yönetiminin Refah Kapısı'ndan insani yardım geçişlerine izin vermesi gerekiyor.
"FİLİSTİNLİLERE YARDIMLARIMIZ SÜRECEK"
İnsani yardım uçağımızı bu sabah gönderdik. İlk yardım malzemesi taşıyan uçak bugün saat 12 itibarıyla havaalanına indi. AFAD Başkanımız yeni yardım malzemelerinin bölgeye sevkiyle ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Aynı şekilde Katar, Suudi Arabistan bunu yaparken ABD, İngiltere uçak gemisi göndermeyi konuşuyor. İnsan hakları beyannamesinde acaba bunlar var mı? Biz dertleniyoruz. Eğer insan hakları evrensel beyannamesine zerre kadar saygınız varsa acaba buraya ne gibi bir yardımda bulunabiliriz bunu konuşmaları lazım. Gazze'ye insani yardımlarımızı ulaştırmaya devam edeceğiz.
Tüm tarafları aklı selime davet ederek, kalıcı barışı görüşmeye davet ediyoruz. Gerek bakanım, gerekse MİT Başkanım temaslarımızı yoğun bir şekilde sürüyor. Özellikle bir konuyu ifade etmem lazım; Gazze şu an itibarıyla mazlumdur, mağdurdur. Ama İsrail'in böyle bir mazlum durumu söz konusu değil.
BLINKEN'A TEPKİ
ABD'nin bölgeye uçak gemilerini göndermesi tarafların arasındaki tansiyonu düşürmesine hiçbir katkı sağlamıyor. Dışişleri Bakanı benim Dışişleri Bakanım ile görüşme yapıyor, 'İsrail'e Dışişleri Bakanı sıfatıyla değil bir Yahudi sıfatıyla yaklaşıyorum' diyor. Bu nasıl bir politikacı, bu nasıl bir yaklaşım? Bunu söylediğin zaman sana karşındakiler de şunu söylerse; 'Ben de bölgeye bir Müslüman sıfatıyla yaklaşıyorum' derse ne diyeceksin? Bak biz Yahudi, öbür taraf da Türk, şu bu demiyoruz. Karşındakine insan sıfatıyla yaklaşacaksın. O çocukların halini görmüyor musun, şehit edilen yavruları görmüyor musun?
ABD'YE SİHA ELEŞTİRİSİ: BU NASIL MÜTTEFİKLİK?
ABD Başkanı'nın dün Suriye konusunda yaptığı açıklamadaki yaklaşımı kendilerine ifade ediyoruz. ABD'nin PKK'nın Suriye'deki uzantılarıyla bu ülkede yürüttüğü faaliyetler Türkiye'nin milli güvenliği için olağanüstü bir tehdittir.
NATO'da beraber değil miyiz? Peki bizim SİHA'mızı düşürdü mü? Düşürdü. Peki biz senle NATO'da nasıl beraberiz? Nasıl böyle bir şey yapabilirsin? Aramızda güvenlik sorunu var. Söz konusu açıklama müttefiklik ve stratejik ortaklık ruhuyla bağdaşmadığı gibi Suriye'yi bölmeye çalışan terör örgütlerine de cesaret vermektedir.
"BİZE KARŞI OYNANAN TİYATROYU ACI BİR TEBESSÜMLE KARŞILIYORUZ"
Ülkemize yönelik terör tehdidini terör örgütünün arkasında kimin olduğuna bakmaksızın kaynağında ortadan kaldırmakta kararlıyız. DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışan, şehit verme pahasına bu terör örgütünü hezimete uğratan tek NATO müttefiki olarak bize karşı oynanan bu tiyatroyu sadece acı bir tebessümle karşılıyoruz. Tiyatro oynayanları kendi senaryolarıyla bırakıp kendi milli güvenliğimizin gerektirdiği adımları atmaya devam edeceğiz.
Son gelişmeler, başkenti Doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız, egemen bir Filistin devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyeceğini bir kez daha gösterdi. Kendi topraklarında asırlardır baskı, sömürü ve işgale maruz kalmış Afrikalı dostlarımızın da 1967 sınırları içinde bir Filistin devletinin hayata geçirilmesi için gerekeni yapacaklarından şüphe duymuyorum."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...