D vitamini ve demir eksikliği toplumda sıkça karşılaşılan bir durumdur ve bu iki besin öğesi genellikle birbirine karıştırılır. D vitamini kalsiyum, fosfor metabolizması ve kemik mineralizasyonu için gerekli olan bir vitamindir. Demir ise hücrelere oksijen taşınması, hücrelerin çalışması için gerekli enerjinin sentezlenmesi, bağışıklık sistemi ve bilişsel performans için gerekli olan bir mineraldir.
D vitamini, diyetle alınan kalsiyumun bağırsaklardan emilmesini sağlar ve kemik oluşumunda görevli olan osteoblastları uyarır bu nedenle yeterli miktarda D vitamini alımı kemik sağlığı için şarttır. Güneş ışığından yeterince yararlanılamadığında D vitamini eksikliği görülebilir ve çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde ise osteomalasia riski artar. Bununla birlikte D vitamini hücre farklılaşması ve çoğalmasındaki etkinliğinden dolayı kanser hücrelerinin çoğalmasını azaltarak kanser riskini azaltır; dokuların insüline duyarlılığını artırarak tip 2 diyabet gelişime riskini azaltır; hücre, reseptör ve sinyalizasyon yolaklarını içeren birçok mekanizma ile bağışıklık sistemini güçlendirir ve renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini baskılayarak kalp sağlığını korur.
D vitamininin en iyi kaynağı güneştir; yumurta sarısı, ton balığı ve somon gibi yağlı balıklar da D vitamini kaynağı olmasına rağmen güneş ışığından yeterli miktarda yararlanılamadığında D vitamini eksiklikleri görülür, bu durumda hekim kontrolünde takviye yapılmalıdır. Bilinçsizce ve yanlış kullanılan D vitamini toksik etki yaratabilir ve iştahsızlık, bulantı, kusma, kabızlık, baş dönmesi, kas zayıflığı, aşırı susama, aşırı idrara çıkma, kilo kaybı, sinirlilik, kan basıncında artış gibi sağlık problemleri görülebilir.
Beslenmede demir içeren besinlere yeterince yer verilmemesi, demir emiliminde bozukluklar, kan kaybı, gebelik gibi durumlar demir eksikliği anemisine neden olabilir. Demir eksikliği anemisi yorgunluk, unutkanlık, depresyon, zayıflamış bağışıklık fonksiyonu, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, soluk ten gibi semptomlarla kendini gösterir.
DEMİR DEPOSU BESİNLER
Karaciğer, kırmızı et, istiridye, sardalya, uskumru gibi balıklar, hindi, tavuk gibi kümes hayvanları, ıspanak, karalahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurufasulye, nohut, mercimek gibi kurubaklagiller, antep fıstığı, badem gibi kabuklu yemişler, kuru erik, kuru üzüm gibi kuru meyveler, yumurta, pekmez, tam tahıllı ekmek iyi birer demir kaynağıdır. Demirden zengin kaynaklar beslenmeye eklenerek demir ihtiyacı rahatlıkla karşılanabilir. Demirin fazla alımı ise karaciğer sirozu, pankreas bozuklukları ve hormonal bozukluklar gibi olumsuz sonuçlara neden olabilir.
DEMİR VE C VİTAMİNİ
Koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, kabuklu yemişler, kuru meyveler gibi hayvansal kaynaklı olmayan besinler hem olmayan demir içerir. Hem olmayan demirin emilim oranı düşüktür. C vitamini hem olmayan demirin emilimini yükseltir. Bu nedenle bitkisel demir kaynakları C vitamini yüksek meyve ve sebzelerle tüketilmelidir. Kurubaklagillerin yanına bol limonlu salata eklemek, bademi portakal ile yemek, ıspanak yemeğinin üzerine limon sıkmak gibi. Ayrıca çay ve kahvede bulunan polifenoller demirin biyoyararlanımını düşürür, bu nedenle yemekten 1 saat sonra içilmelidir.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...