E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Diyabet ile ilgili bilmeniz gereken gerçekler 

Memorial Ankara Hastanesi Endokrinoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Ethem Turgay Cerit, "14 Kasım Dünya Diyabet Günü" öncesinde, diyabet hastalığı ve tedavi yöntemleri konusunda bilgi verdi.

11.11.2019 - 20:00
Diyabet ile ilgili bilmeniz gereken gerçekler

 

Dünyada görülme sıklığı her geçen gün artmaya devam eden diyabet hastalığı ile mücadele eden kişi sayısının 2045 yılında 630 milyona çıkması bekleniyor. Türkiye'de ise diyabet toplumun yüzde 13,7'sinde görülüyor. Diyabet hastalığının oluşmasında genetik geçişin yanı sıra yaşam tarzı da önemli rol oynuyor. Diyabet ile ilgili farkındalığın artması ve yaşam tarzında yapılacak değişiklikler ile bu hastalığın önüne geçilebiliyor. Son yapılan çalışmalarla diyabet hastalarında kanser riskinin artış gösterdiğinin belirlendiğini belirten Memorial Ankara Hastanesi Endokrinoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Ethem Turgay Cerit, "14 Kasım Dünya Diyabet Günü" öncesinde, diyabet hastalığı ve tedavi yöntemleri konusunda bilgi verdi.

 

Diyabet yani şeker hastalığı, vücudun hücrelerinin kan şekerini uygun şekilde kullanamaması sonucu, kanda şeker yüksekliği ile giden kronik ve ilerleyici bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. İnsülin eksikliğinde veya etkisizliğinde şeker hastalığı ortaya çıkmaktadır. Bu durumda kandaki şekerin hücrelere girişinde problem olmakta ve kandaki şeker düzeyi yükselmektedir. Kanda bulunan yüksek düzeydeki şekerin toksik etkisi damarlara zarar verirken, hücrelerin şekersiz kalması da hücre açlığına yol açmaktadır.

 

25 yıl sonra 629 milyon kişinin diyabet hastası olması öngörülüyor

Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) verilerine göre; dünyada diyabetli hasta sayısı 2000 yılında 151 milyon iken, 2017'de bu sayının 425 milyona yükseldiği görülmektedir. 2045 yılında da bu rakamın 629 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Türkiye'de ise diyabet sıklığı erişkinlerde 1997'de yüzde 7,2 iken, 2010'da bu oranın yüzde 13,7 'ye çıktığı görülmektedir.

 

Geç iyileşen yaralar diyabetin habercisi olabilir!

Ağız kuruluğu, gece sık idrara çıkma, çok yemek yeme, açlık hissi, yorgunluk, kontrolsüz diyabetlerde kilo kaybı, geç iyileşen yaralar, bulanık görme ve ayaklarda yanma diyabetin belirtileri arasında yer almaktadır. Bununla birlikte obezite, sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam Tip 2 diyabet için en önemli risk faktörlerini oluşturmaktadır. Aile öyküsü, yani genetik geçişin de risk faktörleri arasında bulunduğu unutulmamalıdır.

 

Diyabet varlığı farklı yöntemlerle tespit edilebilir

Normalde açlık kan şekeri değerinin 70 -100 arasında, tokluk kan şekerinin de en fazla 140 değerinde olması gerekmektedir. Diyabet varlığı birkaç farklı yöntemle belirlenebilmektedir. Açlık kan şekeri 126'dan yüksekse ve bu iki kez teyit edilebiliyorsa hastaya Tip 2 diyabet teşhisi konulabilmektedir. Bununla birlikte bulguları olan hastada anlık ölçülen şekerin 200'ün üzerinde çıkması durumunda ve 75 gram glukoz şeker yüklemesi yapılarak diyabetin tanısı konulabilmektedir. Özellikle gizli şekeri saptamak için şeker yükleme testi yapılmaktadır.

 

Diyabet hastalarında kalp ve damar hastalıkları sık görülüyor

Diyabetin vücutta yol açtığı hasarlar makrovasküler ve mikrovasküler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Makrovasküler hasarlar büyük damarlardaki sertleşme durumu ile birlikte kalp krizi, inme ve periferik arter hastalıkları denilen en çok da bacak damarlarında tıkanıklıkla kendini göstermektedir. Şeker hastası olan biri aynı zamanda potansiyel kalp ve damar hastası olarak da görülmektedir. Mikrovasküler yani küçük damarlarda meydana gelen hasarlar ise göz, böbrek ve sinirleri etkilemektedir. Bu durum görme kaybı, böbrek yetmezliği, ayaklarda his kaybı, ağrılı uyaranlara tepkisizlik, travmalara ve yaralara neden olabilmektedir.

 

Diyabet kanser riskini artırıyor

Diyabet hastalarında kanser görülme sıklığında artış yaşanmaktadır. Diyabet ile ilgili pankreas başta olmak üzere özellikle meme, rahim ve karaciğer gibi kanser çeşitlerinde artış tespit edilmiştir.

 

Ailesinde diyabet öyküsü olanlar kontrollerini 40 yaşından önce yaptırmalı

Şeker hastalığında aile öyküsü yani genetik geçiş büyük önem taşımaktadır. Annede Tip 2 diyabet olduğu durumlarda çocukta da ilerleyen yaşlarında Tip 2 diyabet görülme riski artmaktadır. Hem anne hem babada Tip 2 diyabet olması durumunda ise bu ihtimal daha fazla yükselmektedir. Normal şartlarda 40 yaşından sonra herkesin açlık kan şekerini ölçtürmesi tavsiye edilmektedir. Ancak ailesinde diyabet hikayesi olanlarda bu kontrol, daha erken yaşlara çekilmelidir.

 

Yaşam tarzı değişikliği ile diyabetin önüne geçebilirsiniz

Çocukluk çağındaki 'Tip 1 diyabet' maalesef önlenebilir bir sağlık sorunu değildir ama yetişkinlerde görülen 'Tip 2 diyabet' önlenebilen bir hastalıktır. Diyabeti önlemek için hastalığı insülin direnci ve hatta pre-diyabet denilen daha gizli şeker aşamasındayken tespit edilmesi gerekmektedir. Diyabetin tedavisinde öncelikli koşul, yaşam tarzı değişikliğidir.Uygun bir beslenme programı hazırlanarak, hareketli bir yaşama geçilmesi sağlanmalıdır.İlaç tedavileri ise hastanın kan şekerinin seviyesine, hastalığın düzeyine göre değişmektedir. Diyabet süresi uzun ve kontrolü güç hastalarda ağızdan alınan ilaçların yetersizliği ya da hastanın ilaçları tolere edememesi gibi durumlarda tedaviye insülin de eklenebilmektedir. Bununla birlikte obezite ve diyabet cerrahisi de seçilmiş hasta gruplarında faydalı olabilmektedir.

ETİKETLER:
Diyabet , sağlık
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Zatürreden korunmak için 7 altın kural
Memorial Antalya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Mehmet ...
Prostat kanserini odağında yok edecek yeni ilaç
Boğaziçi Üniversitesi, College de France ve Fransız biyoteknoloji şirketi ...
Ölüm nedenleri arasında zatürre 4. sırada
Doç. Dr. Nesrin Öcal, "Zatürre, Dünya Sağlık Örgütü'nün 2019 raporuna ...
 
Alerji uzmanlarından annelere uyarı
Alerji uzmanları, bebeğinde alerji tespit edilmemiş ancak alerji olma ...
Ayvanın faydaları nelerdir?
Kış aylarının gelmesiyle ayva mevsimi de gelmiş bulunuyor. Faydaları saymakla ...
Kanser tedavisinde kişiselleştirilmiş yöntem
Türk Hematoloji Derneği Genel Sekreteri Prof.Dr. Muhlis Cem Ar, gün geçtikçe ...
 
Mide ve kalp rahatsızlıklarına şifa
Mide ağrısından kalp hastalıklarına! Bu besinin kökünden şifa fışkırıyor
Akciğer kanseri riskini 30 kat artırıyor!
Ağır sigara içen bir bireyin riski yüzde 30'lara çıkarken hiç sigara içmeyen ...
Dedikodu yapmak sağlığa zararlı mı?
Psikoterapist Onur Okan Demirci, günlük konuşmaların yüzde 14'ünün dedikodudan ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Belçika
1. Lig
sınav stresi
Jose Mourinho
Almazbek Atambayev
siyanürlü mektup
sosyal
ceza
Hanefi Avcı