Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) açıklamasına göre sabah doğru saat 04.17'de Maraş'ın Pazarcık ilçesinde 7,4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. AFAD ve Kandilli öğle saatlerinde depremin büyüklüğünü 7,7 olarak revize etti. 10 il ve çevresinde hissedilen depremde resmi kaynaklardan açıklanan bilgiye göre 1541 kişi yaşamını yitirdi.
Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Doç. Dr. Bülent Özmen, Maraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli depremin beklenen bir deprem olduğunu söyledi. Erkenek-Pazarcık Fay Segmenti üzerinde uzun yıllardır deprem meydana gelmediğini, bilim insanlarının bölgeye dair uyarılarını sıkça dile getirdiğini söyleyen Özmen, “Bir sonraki büyük deprem için de aynı şekilde ama bu depremlerin neredeyse 9 saat aralıkla meydana gelmesi çok beklenen bir durum değil. Sürpriz bir durum diye yorumluyorum” dedi.
‘ÇOK SIK RASTLANAN BİR ÖRNEK DEĞİL’
Maraş'ta sabah saat 4.17'de meydana gelen depremden yaklaşık 10 saat sonra Maraş merkezli bir büyük deprem daha meydana geldi. İkinci depremin Elbistan merkezli olduğunu ve 7,6 büyüklüğünde gerçekleştiğini ve farklı bir fay hattında meydana geldiğini belirten Özmen, “Çok nadir görülebilecek bir olayı yaşıyoruz. Çok sık rastlanan bir örnek değil. Ardı ardına iki farklı fay hattında büyük deprem yaşanması bizleri de şaşırttı” dedi.
‘ARTÇI DEPREMLER BİR YIL SÜRECEKTİR’
Deprem bölgesinde peş peşe yaşanan artçı depremlere dikkat çeken Özmen, depremlerin artçı olsa da büyük depremler olduğunu söyledi. Büyük artçı depremler sonrasında zarar görmüş yapıların yıkılma ihtimaline dikkat çeken Özmen, ”Hasarlı binalara girilmemesi yönünde herkes açıklamalarda bulunuyor. Yaklaşık bir yıla kadar da sürebilir bu artçı şoklar. Şiddeti ve sayısı günler ve aylar sonra azalsa da bir yıla kadar da artçı depremler sürecektir” diye konuştu.
Maraş merkezli depremin olası İstanbul depremine etkisinin olmayacağını, çünkü farklı fay hatları üzerinde olduklarını söyleyen Özmen, Marmara Denizi’nde yaşanacak bir depremin tehlikesinin oldukça yüksek olduğunu söyledi. Özmen, “İstanbul için deprem riski dün ne kadar yüksekse, bugün de o kadar yüksek” dedi.
Marmara Denizi’nde yüzyıllardır bir enerji birikmesi olduğunu anlatan Özmen şunları kaydetti: “Marmara ile ilgili yapılan bütün çalışmalar da orada büyük bir deprem olma olasılığının her geçen gün arttığını söylüyor. Buradaki fayın Marmara fayını tetikleme ihtimali yok. Marmara Denizi kendi başına deprem tehlikesi potansiyeli taşıyor."
Deprem bölgesinde yürütülen arama ve kurtarma çalışmalarının yetkililer tarafından yönlendirilmesi gerektiğini söyleyen Özmen, bilinçsiz arama kurtarma çalışmalarının hem kişileri hem de depremzedeleri tehlikeye atabileceğini kaydetti. Depremlerin gününün ve saatinin bilinemeyeceğinin altını çizen Özmen şunları kaydetti:
“Arama kurtarma çalışmalarında mutlaka bir uzmanın direktifleri doğrultusunda hareket etmek lazım. Söylentilere kesintilere inanmamak lazım. ‘Daha büyük deprem olacak’ diyenlere inanmamak lazım. Ne dünyada ne de Türkiye’de bilim bize maalesef depremin tam ne zaman nerede olacağını, hangi büyüklükte olacağını bilme şansı vermiyor. Art niyetli insanlara inanmamak lazım.”
(Kaynak: Gazete Duvar)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...