İcra Direktörleri Kurulu tarafından Guvernörler Kurulu’na sunulan rapor, IMF’nin hesap verme yükümlülüğü bakımından temel araç olarak görülüyor. "Küresel Kriz İle Mücadele" başlığıyla yayımlanan raporda IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn’ın bir "mesajı" yer aldı. Kahn mesajında dünyanın Büyük Bunalım’dan bu yana en kötü ekonomik yavaşlamayla başa çıkmaya çalıştığını belirterek, "ABD konut piyasasının bir kesiminden kaynaklanan kriz hızla dünya çapında yayıldı, yükselen ekonomileri, yükselen piyasaları ve düşük gelirli ülkeleri aynı şekilde içine aldı" dedi.
"PARASAL CEPHANELİĞİMİZİ SAVUNMANIN İLK HATTI İÇİN SÜRDÜK"
Ülkelerin krize ekonomi politikalarıyla yanıt verdiklerini, IMF’nin tartışmanın ön cephesinde yer aldığını kaydeden Kahn, "Savunmanın ilk hattı için parasal cephaneliğimizi tam olarak ileri sürmeyi destekledik. Ayrıca 2008 gibi erken bir tarihte küresel mali teşvik çağrısında bulunduk. Bunu yaptık çünkü tahminlerimiz özel talepte sadece para politikalarıyla tamponlanamayacak uzun süreli ve sıra dışı büyüklükte bir düşüş ortaya koyuyordu. Teşviğin GSYİH’ların yüzde 2’sine eşdeğer olmasını salık verdik ve ülkeler büyük ölçüde böyle yaptı" dedi. Ülkelere banka bilançolarındaki zehirli ya da karşılıksız varlıkları temizlemeleri çağrısında bulunduklarını, finansal krizlerde edindikleri geniş deneyimlerin, bu yapılmadıkça finansal sistemin kilitli kalacağı ve talebi artırmaya yönelik çabaların meyvesiz kalacağını göstermiş olduğunu kaydeden Kahn, şu konulara değindi:
"ACİL YANGIN SÖNDÜRÜCÜ GEREKİYORDU"
"-Kriz aynı zamanda küresel ekonomideki yangını söndürecek ve hızlıca müdahale edecek, etkin bir "itfaiyeciye’ gereksinim bulunduğunu gösterdi ve IMF bu cephede de aktif oldu. Kurum geniş bir ülkeler dizisinin, krizin ekonomik ve sosyal maliyetini hafifletme yönündeki finansman gereksinimlerini karşıladı. Kotaların artırılması, kredi verme kapasitesinin üçe katlanması, düşük gelirli ülkelere ek kredi olanakları tanınması, Esnek Kredi Hattı gibi yeni uygulamalar getirildi.
-Düşük gelirli ülkelere yönelik özel görevlerimiz var ve onları daha esnek ve etkin hale getirmek için imtiyazlı kredi kolaylıklarımıza ilişkin düzenleme çalışmaları aşamasındayız.
-Kredi verme etkinliklerimiz yanında, G-20 liderleri de IMF’ye samimi, adil ve bağımsız gözetim çerçevesinde desteklerini gösterdiler. Kriz mola vermişken, ekonomi politikalarına ilişkin önerilerimiz ve küresel ekonomi için tahminlerimizle virajın önündeydik. Özellikle sistemik risklere, makrofinansal bağlantılara, ülkeler arasında yayılmasına bakarak erken uyarı egzersizlerimizi güçlendirmiş bulunuyoruz, aynı zamanda işlemlerimizde daha fazla saydamlık için çalışıyoruz.
"ZORLUK BU İŞBİRLİĞİ DERECESİNİ SÜRDÜRMEKTE, KRİZ GEÇSE BİLE"
Kriz sırasında görülen, daha önce eşine rastlanmayan bir "çoktaraflılık’ taahhüdüne dikkat çekmek istiyorum. Yakın tarihte ekonomi politikalarında bu denli işbirliğine tanık olunan az örnek vardı. Parasal alanda, mali teşviklerde koordinasyon gördük ve şu anda banka bilançolarının temizlenmesine yönelik daha ortak bir yaklaşımın işaretlerini görüyoruz. IMF kendisi çok taraflılığın temel araçlarından biri olduğunu, gözetim ve kredilendirme rolleriyle kanıtlamıştır. Ve dünya ekonomisi sistemik risklerin (sistemin bütününü etkileyebilecek riskler) yavaş yavaş azalmasından yararlanıyor ve 2010’un ilk yarısında bir iyileşme tahmin ediyoruz. Zorluk bu işbirliği derecesini sürdürmektir, kriz geçse bile."
"ETKİNLİĞİMİZ, ÜYELERİMİZ ARASINDAKİ MEŞRUİYETE BAĞLI"
Dominique Strauss-Kahn, IMF’nin etkinliğinin üyeleri arasındaki meşruiyetine bağlı olduğunu belirtirken, "Dinamik yükselen piyasalar dünya sahnesinde daha büyük bir rol oynarken, bu IMF’nin karar alma mekanizmasına da yansımalı. Bunun için kota ve oy hakkı reformlarının hızlandırılmasını, yükselen ve düşük-gelirli ülkelere daha fazla ağırlık verilmesini talep ettik" dedi. Kahn, mesajını şöyle bitirdi: "İleriye bakarken zorluklar yıldırıcı. Küresel finansal kriz henüz bitmedi ancak ülkeler şimdiden, kriz mücadelesine yönelik eşi görülmemiş ekonomi politikası müdahalelerinden çıkış stratejilerini hazırlıyor. IMF üyelerine, bu çıkış stratejilerine bir girdi olarak ana analitik çalışmalar sağlayarak yardımda bulunuyor. Küresel büyümenin motoru ve küresel dengesizliklerin geleceğinden, uluslar arası finansal sistemin biçimine değin yanıtlanmamış pek çok soru var. Daima olduğu gibi, üyelerimiz için, bu tümü önemli konuları kucaklamada yardıma hazırız." Raporu hazırlayan IMF İcra Direktörleri Kurulu, Fon’un yönetiminden sorumlu bulunurken 24 İcra Direktörü kuruluşun 186 üye ülkesinden seçiliyor. Raporun sunulduğu Guvernörler Kurulu ise her üye ülkenin üst düzey bir yetkili tarafından temsil edildiği ve IMF yönetiminin en üst organı olarak görev yapıyor.