Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan'da düzenlenen 'Dünya Türk İş Konseyi Bakü Buluşması'nda konuştu.
Suriye'nin kuzeydoğusunda yürütülen Barış Pınarı Harekatı'nın en az Kıbrıs Harekatı kadar önemli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, Barış Pınarı Harekatı'yla en az 1974 Kıbrıs Barış Harekatı kadar hayati önemde bir adım atmıştır. Harekatımızı sonuna kadar götürmekte kararlıyız. Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Türk Konseyi'nin merkezi konumunu pekiştireceğine inanıyorum. İş dünyasının lokomotif rolünü oynamadığı her proje eksik kalmaya mahkumdur.
Sınırların anlamını yitirdiği bir dönemde yaşıyoruz, globalleşmeyle eş zamanlı bölgesel iş birliğinin küresel siyasetteki ağırlığı artıyor.
Türk dünyası olarak hem birbirimize, hem de Avrupa'dan Amerika'ya kadar dünyanın farklı ülkelerine göç veriyoruz. Türkiye 1960'lardan itibaren vatandaşlarını yurt dışına işçi olarak göndermiş, son yıllarda ise komşu coğrafyalardan çok ciddi göç almış bir ülkedir.
Yurt dışına giden insanlarımız arasında artık sadece işçiler değil doktorlar, siyasetçiler, akademisyenler, bakanlar hatta belediye başkanları var.
Türkiye ve Azerbaycan ne kadar güçlü olursa yurtdıışında yaşayan kardeşlerimizde o kadar güçlü olur.
Değerli dostum İlham Aliyev'in dediği gibi 'bir milletin iki diasporası' olmaz. Biz Kazak, Özbek, Türkmen, Azeri, Kırgız, Tatar, Ahıska, Çeçen tüm kardeşlerimize, Türk diasporasının doğal bir üyesi nazarıyla bakıyoruz. Türkiye olarak bulundukları ülkelerde Türk diasporasını güçlendirmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Dünyanın hiçbir ülkesi terör tehlikesinden azade değildir. Bizler coğrafi konum nedeniyle terör tehdidine daha fazla maruz kalıyoruz.
Türkiye yaklaşık 40 yıldır aralıksız olarak bölücü terörle mücadele ediyor. 40 yılda müttefiklerimizin ve dost bildiğimiz ülkelerin türlü oyunlarına şahit olduk ancak terörle mücadele konusunda Suriye krizindeki kadar çifte standarda maruz kalmadık. Dost bildiklerimizin ayak oyunlarına maruz kaldık.
DEAŞ'la mücadele bahanesiyle terör örgütünün 30 bin TIR silahla donatıldığını gördük. Dünyanın gözü önünde yaşandı. Dergilerinin kapakları terörist fotoğraflarıyla süslendi. Ambargodan yaptırıma kadar türlü tehditlere maruz kaldık.
DEAŞ'tan FETÖ'süne, PKK'sından El Kaide'sine kadar dünyanın en kalleş terör örgütlerinin hedefi olmuş, terör eylemlerine on binlerce vatandaşını kurban vermiş bir ülkeyiz. Dolayısıyla terörün acısını en iyi bilen milletlerden biriyiz.
Suriye'yi Arap Ligi'nden çıkaranlar, bu operasyon sebebiyle yeniden Suriye'yi Arap Ligi'ne alma adımını atıyorlar. Bu ne menem iştir?
9 Ekim'de başlattığımız Barış Pınarı Harekatı'yla Fırat’ın doğusunu terörden arındırmayı hedefliyoruz. Batıyı temizlediğimiz gibi. Son attığımız adımın tek sebebi var. Suriye'nin kuzeyini, PKK'nın yan unsurları olan PYD, YPG ve DEAŞ'tan temizlemek ve orayı gerçek sahiplerine vermek.
Biz attığımız adımdan vazgeçmeyeceğiz. Türkiye NATO'nun üyesi mi, üyesi. Avrupa Birliği ülkelerinin hemen hemen tamamına yakını NATO'nun üyesi mi, üyesi. Peki ne zamandan beri terör örgütleri NATO üyesine karşı savunulur hale geldi? Terör örgütlerini NATO’ya üye aldınız da benim mi haberim olmadı?
Terör örgütlerine ve onların yularını elinde tutan şer odaklarına rağmen, terörü kaynağında yok etme irademizi asla sekteye uğratmadık. Sadece terör örgütünün bir sözde siyasi organizması var, onun haricinde şu anda milletimiz yekvücut halinde.
Bunlar hala 'PKK değil' gibi ifadeler kullanıyorlar. Ya siz bizi ne zannediyorsunuz? Bütün gerçekleri biz istihbarat örgütlerimizle her şeyiyle tepeden tırnağa gayet iyi biliyoruz. Ama siz inadına bunu yapıyorsunuz. Niye güçlenen bir Türkiye karşısında böyle bir adım atıyorsunuz? İşte onun için biz bu attığımız adımdan vazgeçmeyeceğiz, ne derseniz deyin.
Malum partinin önünde haftalardır ağlayan anneleri neden görmüyorsun ey Avrupa. Farklı olduğu zaman gönderiyordunuz, gelsinler o anneleri de dinlesinler. Gelse de gelmese de biz bu yola kararlılıkla devam ediyoruz. Bunlar etnik temizlik yaptılar. Barış Pınarı Harekatı başladığından bu yana 700'ün üzerinde havan ve roket atıldı. 18 şehidimiz, 200'e yakın yaralımız var.
Ey Arap Ligi, şu anda 3 milyon 650 bin Arap bizim topraklarımızda misafir. Neden görmüyorsunuz bunları? Nereden kaçtı bunlar? Suriye'den varil bombalarından kaçtılar. Bir kardeşlik görevi yapıyoruz. Siz bir kuruş destek mi verdiniz bunlar için. Şimdi Türkiye ile ilgili ileri geri kararlar alıyorsunuz. Alsanız ne yazar almasanız ne yazar.
Barış Pınarı Harekatı'nın Kürtleri hedef aldığı, DEAŞ'le mücadeleyi zaafa uğratacağı, demografik yapıyı değiştireceği, siyasi çözümü tıkayacağını söyleyenlere şunu söylüyorum; iddialarınızın hepsi yalan, iftira ve bühtandır, bizim işimiz teröristlerledir.
YPG/PYD terör örgütü meşrulaştırmaya çalışılıyor. Türkiye sabrının sonuna gelmiş ve kendi göbeğini kendi kesmeye karar vermiştir. Terörden arındırılmış bölgelerde yeni yerleşim birimleri inşa edeceğiz. Suriyeli sığınmacıların dönüşünü sağlayacağız.
Türkiye Barış Pınarı Harekatı'yla en az 1974 Kıbrıs Barış Harekatı kadar hayati önemde bir adım atmıştır. Harekatımızı sonuna kadar götürmekte kararlıyız. Başladığımız işi bitireceğiz. Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...