Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Yargıtay'ın 150. Yılı Sempozyumu'nda konuştu.
Konuşmasında, "Adaletin tıkandığı yerde diğer erklerin sağlıklı çalışabilmesi mümkün değildir" diyen Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Yüksek yargı camiamızın kıymetli mensupları, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Ülkemizin adliye mahkemelerinde verilen hükümler konusundaki son inceleme mercii olan Yargıtayımızın 150. kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum. Yargıtayımız Osmanlı döneminde 6 Mart 1898 yılında kurulan Divan-ı Ahkam-ı Adliye ile devreye girmiştir. Türkiye tarihinde ilk defa yargı kurumlarının darbecilere karşı açık ve net duruşu ile karşılaşmıştır. Geçmişte darbe dönemlerinde iyi sınav veremeyen yargı camiamızın 15 Temmuz'da gösterdiği cesaret ve dirayet takdire şayandır. Terör örgütünün üzerinde en çok çalıştığı kurum olmasına rağmen yargı mensuplarımızın başarısı adalet teşkilatımızın içine sızmış 4 bin civarındaki terör örgütü üyesi hakim ve savcının tasfiyesine rağmen gerçekleşmiştir. Bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Yasama organını çıkardığı kanunları adeta ete kemiğe büründüren yargı organlarımızın başarısı ülkemizin en önemli kazancıdır. Adaletin tıkandığı bir yerde diğer erklerin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi mümkün değildir. Bugün tüm mahkeme salonlarında yer alan adalet mülkün temelidir sözü devletin ancak adalet üzere ayakta kalabileceğini ifade eder. Genel başkanı olduğum partinin ismini ararken çok araştırdık, çok düşündük ve sonunda Adalet ve Kalkınma Partisi adını verdik. 81 vilayette bunu gerçekleştirdik. Bilimsel yaptık.
Tarihte hep bir adalet arayışı olduğunu görüyoruz. Adalet herkese hakkını vermektir. Hakkı vermekle gasp etmek arasındaki denge öylesine hassastır ki bunu sağlamak için çok çalışmak gerekir. Hz. Mevlana'ya göre ağaçlara su vermek adalet iken, dikene su vermek adaletsizliktir. Her su emen kökü suladığınızda adil davranmış olmuyor adaletin ruhuna aykırı hareket ediyorsunuz demektir. Adalet dağıtmayan savcı ve hakim de zalimler arasına giriyor. Bir ülkede halk adalet çığlığı atar hale gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir.
Kimi toplumlar var ki hayat düzenleri gayet mütevazi olmasına rağmen sağlam bir adalet düzeyine de sahiptir. Kimi toplumlar var ki zenginlikte herkesi geride bırakmasına karşın orada adaletin esamesi okunmaz. Bunun örneklerini son zamanlarda açıkça yaşıyoruz. Hükümete geldiğimizde milletimize, eğitim, sağlık, adalet sözünü vermiştik. Her alanda olduğu gibi yargıda da yepyeni bir dönemi başlattık. Pek çok reformu hayata geçirdik.
235 adalet sarayını hizmete sunarak yargı kurumlarımızı kaymakamlık binalarının bodrum katlarındaki izbe binalardan bizler kurtardık.
Yargıtayımızın yeni binasının şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Alternatif hukuki çözüm yollarını ele alarak uzlaşma ile sorunların çözümünü, yargı üzerindeki yükün hafifletilmesini de sağladık. Vatandaşlarımızın haksız yere adalet kurumları ile karşı karşıya gelmesinin önüne geçtik. Hizmetlerin daha hızlı ve kaliteli verilmesini temin ettik.
"UYAP'IN SIKINTILARI VAR, KEŞKE BU İŞ KLASİK YOLLA YÜRÜMEYE DEVAM ETSEYDİ"
Pek tasvip etmiyorum ama UYAP ile adliyeleri birbirine bağlayarak yapılan işlemler rahatça takip ediliyor. Bana göre çokça sıkıntılarını açıkça görüyoruz. Keşke bu şekilde değil de klasik sistemde bu iş geç de olsa yürüse daha adil olarak tecelli etseydi. UYAP'ta FETÖ'nün bu tezgahı iyi kurmuş olması, özeleştiri olarak söylüyorum. Biz de bu oyuna geldik.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...