Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da Belediye Başkanları Toplantısı'na katıldı. Erdoğan, 884 belediye başkanına hitap etti. 2019 seçimleri için belediye başkanlarına, 'Dedikodulara mahal vermeyecek ve çalmadık kapı bırakmayacaksınız' diyen Erdoğan'ın hedefinde CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu vardı. SİHA'larla sivillerin öldürüldüğünü iddia eden Tanrıkulu'na, 'Biz terörle mücadelede sivillerin zarar görmemesine dikkat ediyoruz' dedi, 'Türkiye'nin terörle mücadelesinden teröristler rahatsız olabilir ama hiçbir milletvekilinin böyle bir hakkı yoktur' diye seslendi.
Konuşmasından satır başları:
2004'ten itibaren önceki dönemlerle kıyaslanmayacak yüksek destekle AK Parti belediyeciliği sahneye çıktı. Belediyecilikte de rakiplerimizle değil kendi kendimizle yarışıyoruz. Aksi halde yaptıklarımızın yarısına ulaşamazdık. Başarımızı tepeden inme değil, tabandan gelen siyaset anlayışına borçluyuz. Önümüzdeki seçimde çıtayı biraz daha yükseltiyoruz.
Projeler geliştirmemiz, ekipler oluşturmamız gerekiyor. İnsan taşla toprak arasında kendini inşaa eder ama toplumu da inşaa eder. Biz şehirlerle beraber zihniyetleri de değiştirdik. Belediyelerde oluşturduğumuz modeli, başarıyla sürdürüyoruz. Bununla birlikte şu gerçeğin farkındayız; Türkiye 15 yılda çok büyük mesafe katetti. Ekonomide 13 kat büyüdük, seçmen sayımız 41 milyondan 55 milyonunun üstüne çıktı, 30 yaş seçilme yaşıydı, biz bunu önce 25'e sonra 18'e indirdik.
Belediyelerde ve teşkilatlarda görev alan her bir kişi benim gözümde ülkesi için büyük işler yapmış birer kahramandır. 2019 Mahalli İdareler seçimlerinde yüzde 50'nin üzerine çıkmak için mevcutla yetinemeyiz. Belediye başkanları hemşerilerine en güzel hizmetleri vermelidir. Şehre hükmeden değil, şehre hizmet eden belediyecilik anlayışı ile bugün bulunduğumuz noktaya ulaştık.
Birer demokrasi okulu olan AK Parti Belediyeleri 15 Temmuz'da bunun hakkını verdi. Büyük Türkiye'yi 2023 Türkiyesi'ni yine birlikte kuracağız. Unutmayın dava kalıcı, isimler fanidir. İsimlerimizi tarihe yazdırabilmişsek ne mutlu bize. Şayet şimdiye kadar bunu başaramamışsak kimseye söyleyecek bir sözümüz yok. Belediyelerdeki başarımız, 2019'daki seçimi alabilmemizin en önemli ayağıdır. 2019 Mart'ı bizim için olmazsa olmazdır. Aday olacak belediye başkanlarımız, şu anki mevcut belediye başkanlarımız hedefi 2019'un Kasım'ına koyumalıdır.
Belediye başkanlarına uyarı
Belediyeler hakkında en ufak bir spekülasyona imkan vermeyecek çalışmalar yürütmeliyiz. Bütün dedikoduların ortadan kalkması için belediye başkanlarımıza çok büyük işler düşüyor. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra beklentilerimiz bellidir. Şehirlere yük olan değil, şehirlerin omuzlarındaki yükü alan kişiler olmalıdır. Bu yolda küsmek, darılmak hele hele mücadeleye zarar verecek davranışlar içine girmek hiçbir arkadaşımıza yakışmaz. Biz sıradan bir parti değiliz. Bu dönemde AK Parti'ye zarar verecek her söz Türkiye'nin geleceğine vurulmuş bir darbe olur. Hiçbir arkadaşımın bu yanlışı yapmayacağına inanıyorum. Hem içeride hem bölgemizdeki hem de küresel gelişmeler sağlam durmamızı gerektiriyor. Milletimiz bu önemli görevi AK Parti'ye vermiştir. Başarısızlığımızın tek sonucu AK Parti'nin iktidar kaybetmesi olsa bu çok küçük bir bedel olur. AK Parti'nin kaybetmesi Türkiye'nin elindekileri kaybetmesi demek olur. Ülkemizin kaderiyle partimizin kaderinin bütünleştiği bir süreçten geçiyoruz. AK Parti kazandığında Türkiye, Türkiye kazandığında AK Parti kazanıyor.
Seçimde başarı çıtamız asgari yüzde 50 artı 1 oy elde etmektir. AK Parti ve Erdoğan düşmanlığını varlık sebebi haline getirmiş küçük bir kesimi düşünmezsek herkesi ikna edebileceğimize inanıyorum. Yeter ki çalmadık kapı, tutmadık el bırakmayalım.
SİHA tepkisi
Biz kendi kaderimizi ülkemizin kaderiyle bütünleşmiş olarak görürken, ana muhalefetin lideri teröristlerle beraber olmak için can atıyorlar. Bu zat da vekilin de hesap sormak yerine benzer tavıra gidiyor. SİHA olayı bu çarpıklığın en son örneğidir. Terörle mücadele ederken sivillerin zarar görmemesi için verdiğimiz mücadeleyi herkes takdir ederken birileri suyu bulandırıyor.
Terör örgütünün uluslararası bir alana taşımak isteyeceği bir iddiayı siyasete taşımanın bir anlamı yok.
Türkiye'nin terörle mücadelesinden teröristler rahatsız olabilir ama hiçbir milletvekilinin böyle bir hakkı yoktur.
Ana muhalefetin başındaki zat kendi ülkesini, kendi milletini yabancılara şikayet ederek siyaset yapmayı alışkanlık haline getirdi. Terör örgütlerini ve onların destekçileri olan yerli yabancı odaklarını yanına alarak bu kavgayı büyütmeye çalışıyor.
Ey Kılıçdaroğlu, ey yanındaki kendini bilmezler; SİHA'ların yaptığı bu iş vatana ihanet edenleri yok etmektir, bu böyle biline. Sen bir gün başka konuşacaksın, bir gün başka konuşacaksın. Biz zaten sizi biliyoruz. Renkten renge devamlı giriyorsunuz. Ama bir gün başka bir gün başka siyasetçiye yakışan bir yürüyüş değildir. Bu milletin evlatlarını şehit edenleri savunanlar bu milletin oyunu alamaz.
4 yılda terörü bitireceğim diyor, sen kimsin ya, sen neyi bitireceksin? Sana 5 tane koyun verseler kaybeder, gelirsin. Bu ülkeyi dimdik tutabilmek için SİHA'larla da tanklarla da ne gerekiyorsa yapacağız. Size Kandil'den destek geliyor, memnunsunuz değil mi? Sözde Adalet Yürüyüşü'nde gördük sizi bir tarafınızda PKK, bir tarafınızda FETÖ. İyi buldunuz birbirinizi.
Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Uyanık olacağız. SİHA'larla ilgili bunu konuşuyor. Bize İHA vermemek için kılı kırk yardılar. Verdikleri zaman da tadilatı şusu, busu bize hendek atlattı. Artık bu ülke kendi İHA'larını, silahlı olanlarını yapar hale geldi. Asıl bundan rahatsız oluyorlar.
S-400 anlaşması yaptık diye çılgına döndüler. Sizi mi bekleyeceğiz? Biz de tedbirlerimizi alıyoruz, alacağız. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.
'Heykelim yapılmasın'
Bazı belediyeler şahsımın heykelini yapmışlar, buna çok üzüldüm. Bu bizim değerlerimize terstir. Ben ne heykelimin dikilmesini ne masklar yapılmasını istiyorum. Bir daha böyle bir yanlış yapılmasın. Ben heykelimin yapılmasını istemiyorum, heykel değil hizmete yönelik eserler yapsınlar. Bunların bizim değerlerimizle çatışan şeyler olduğunu bilsinler.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...