İşte Erdoğan'dan satır başları:
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız tarafından geliştirilerek uygulamaya sokulan Milli Tarım projesinin ülkemize hayırlı olmasını Allah’tan temenni ediyorum. Sadık yârimiz olan toprağa hak ettiği değeri vermezsek sadece kendi neslimizin değil topyekün insanlığın geleceğini tehdit altına sokmuş oluruz. Rabbim bizlere topraktan yaratıldığımızı ve yine toprağa döneceğimizi haber veriyor. Tarım konusu diğer tüm işlerden farklı olarak insanlığın varlığını sürdürebilmesinin olmazsa olmazıdır. Topraklarımız var ama yeterince değerlendiremiyoruz. Meralarımız var ama et fiyatları almış başını gidiyor. Et ithalatı yapmak zorunda kalıyoruz. Azotlu gübreyle maalesef topraklarımızı mahvettik. Doğallıktan uzak. Tüm hastalıkların temelinde de o gübreleme yatıyor. Bu reformla birlikte biz doğal gübreye dönmek zorundayız. Bu çöp atıkları diyoruz ya bunları kompost gübreye çevirmek suretiyle bunları gübrelemede kullanabiliriz.
Bugün tarımsal hasılada Avrupa’da bir numara olmamız potansiyelimizi kullanabildiğimiz anlamına gelmemektedir. İnşallah milli tarım projesiyle bu sorunların çözümü noktasında önemli bir adım atmış oluyoruz. Aslında ülkemizin imkanları yeterli olmasına rağmen plansızlık nedeniyle sık sık karşılaştığımız arz açığı ya da arz fazlası sorununun ortadan kalkacağına inanıyorum. Enflasyon rakamları açıklandığı zaman, domates, biber fiyatları açıklandığı zaman gerçekten ağrıma gidiyor. Bu topraklar bu kadar bereketli olacak ama biz hala domates biber fiyatlarındaki artıştan dolayı enflasyonda sıkıntı yaşayacağız. Olmaz. 19 tane sebze çeşidi nedir ya? Bunları arttırmamız lazım, meyve sebze çeşitlerini arttırmamız lazım. Adamlara gidiyorsun bakıyorsun masaya peynirlerin envayi çeşidini getiriyorlar. Bizde niye olmuyor. Bunların çeşidi arttıracağız. Envai çeşit peynir üreteceğiz ve dünyaya sunacağız. Teşvikler açıklandığına göre bundan sonra çalışmak kalıyor.
Çobanlık deyip hafife almayın. Alan alsın. Çobanlığın felsefesini anlamayan insan yönetemez. Ben de bir çobanım. “Hepiniz çobansınız, güttüklerinizden sorumlusunuz” diye buyuruyor Peygamber Efendimiz.
Ülkemizin içinde birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirecek adımları attık. Biz bu gayretleri gösterirken birileri de ülkemizi çatışmanın ateşiyle yakmak için uğraşıyor. Terör örgütlerinin kimi silahıyla, kimi fitnesiyle saldırıyor. Masa başında bu planları yapanlar ülkemizi tanımadıkları için başka yerde tıkır tıkır işleyen planlarının neden tutmadığını anlayamıyorlar. Bilmiyorlar ki bu millet aziz bir millettir, bu millet yüce bir millettir. 15 Temmuz’da halkımızın her kesimi ile birlikte çiftçi kardeşlerimiz de ülkemizin ve milletimizin bekası söz konusu olduğunda neler yapabileceklerini gösterdiler. Az önce izledik. O zekaya bak o zekaya. Ne yaptı, tarlasını yaktı. Neden? F-16’lar kim var göremesin diye. İşte kardeşim burada, kendisine teşekkür ediyorum. Kimisi traktörüne atladı, biçerdöverine atladı, gitti. Senin F-16’ın varsa benim de biçerdöverim var dedi. Hanım kardeşlerim de boş durmadı. Baktım hanım kardeşlerim direksiyonun başına geçti kamyon sürüyor. Darbe girişimi sonrası bu samanlarını ateşe veren çiftçi kardeşim kendisine zararının tazmini teklif edildiğinde biz o samanları Allah için vatan için yaktık diyerek milletimizin asaletini bir kez daha gösterdi. Akıncı Üssü’nün kapısına dikilen ve çoğu çiftçi olan Kazanlı kardeşlerimizden 9’u şehit oldu. Böyle bir millete kim diz çöktürebilir soruyorum. Böyle bir milleti kim teslim alabilir?
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|