ERDOĞAN’DAN IMF’YE BİR REST DAHA: BORCUMUZU ÖDER, YOLUMUZA DEVAM EDERİZ! 

IMF ile anlaşmanın yerel seçimlerden sonrasına kalması olasılığı devam ediyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü konuşması, IMF ile görüşmelerde yeni bir mesafe alınmadığını ortaya çıkardı. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 4. Başarılı KOBİ Yarışması ödül törenine katılan Erdoğan, “IMF ile ülkem menfaat elde etmediği sürece kusura bakmayın biz bu anlaşmaya imza atmayız. Çünkü bu karşılıklı menfaat esasına dayalı bir protokoldür” dedi.
Anlaşma konusunda eleştirileri yanıtlayan Erdoğan şöyle devam etti: “IMF niçin var? IMF, bu tür kriz anlarında veyahut da krize giren ülkelerle ilgili, onları rahatlatabilmek için kurulmuş olan bir kuruluştur. Bu kuruluş böyle bir anda beni çok daha sıkıntıya sokacak, önüme bir sözleşme veya protokol getiriyorsa biz bunu imzalamayız. Bunu birinci adamlarına da söyledim. Yanındakilere de söyledim. Bundan sonraki süreçte de yaklaşımımız zaten budur. Eğer dedim ‘bu şekilde bunu yapacaksak yapalım ama siz her görüşmede bizim önümüze yeni bir madde getirirseniz, kusura bakmayın biz sizinle bunu imzalayamayız.’ Benim bu duruşumdan rahatsız olanlar var. Niçin? Alışmışlar bu tür şeylere. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı. Sen öyle yiyorsun ben böyle yiyorum, ne yapalım?”
IMF’ye olan borcun altı yıl önceki 23.5 milyar dolardan 8 milyar dolara indiğini kaydeden Erdoğan, “IMF anlaşırsa anlaşır. Anlaşmadığı takdirde 8 milyar doları öderiz. Biz yolumuza kendi kaynaklarımızla devam ederiz” diye konuştu.

‘Sağlam kazığa bağladık’
Türkiye’nin dünyanın en büyük 17, Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisi haline geldiğini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi: “Biz hâlâ gücümüzün farkında değiliz. Niye kendimizi cüce ülke olarak görüyoruz. Biz güçlü bir ülkeyiz. Bu gücü dünya fark ediyor, biz fark edemiyoruz. Amerika ve Avrupa’da bankalar batarken niye bizim bankalarımıza bir şey olmadı. Çünkü eşeği sağlam kazığa bağladık da ondan. Geçmişte bakkal açılır gibi bankalar açılıyordu. Yine öyle oldu. Önüne gelen banka kurmak istedi. Ancak BDDK izin vermedi.”
Krizin sinyallerini almaya başladıkları andan itibaren gelişmelerin takipçisi olduklarını belirten Erdoğan, “Merkez Bankamız, Hazinemiz, Maliyemiz, ekonomiyle ilgili tüm bakanlarım, gelişmeleri an be an takip ettiler” dedi. Erdoğan, bugüne kadar yaklaşık 30 ayrı önlemi uygulamaya koyduklarını, önlemler arasında ihracatı, sanayiciyi koruma ile KOBİ’leri, çalışanları korumanın bulunduğunu ifade etti. (Radikal)

İTO’ya açık destek
Erdoğan İTO’ya desteğini şöyle vurguladı:?“İTO’nun pek çok konuda katkısını aldık. Bu sayede tam isabet sağladık. Bu iletişim sürdükçe krizin etkileri de KOBİ’lerden uzak kalacak. Ne söylemek istiyorsanız kapımız açık. Oturur birlikte çözeriz.” İTO’nun 4. Başarılı KOBİ Yarışması ödülleri sahiplerini buldu. Kadın Girişimci ödülü Ökotek Başkanı Nesrin Barlas, İhracat Başarısı Ödülü 2M Kablo Başkanı Mehmet Dereli, Yenilikçilik Ödülü Doruk Otomasyon Başkanı Aylin Tülay Özden, Ar-Ge ve Teknoloji Ödülü Ferkan Yedek Parça Başkanı Ünal Özkan, Kalkınmada Öncelikli Yörelerde Başarılı KOBİ dalındaki ödülü ise Uşak Makina Başkanı Niyazi Dülger aldı.

Hz. İsa’ya katılmıyor
Başbakan Erdoğan, “Hakkıyla, yapıcı bir şekilde uyarıcı bir dille yapılan eleştiriyi dikkatle dinlerim. Karakterimde bu var, kimliğimde bu var ancak hakarete ulaşırsa işte buna saygı duymayız” dedi.
Eleştirilere karşı her zaman açık olduklarını ancak hakarete saygı duymayacaklarını söyleyen Erdoğan, Hz. İsa’nın İncil’de de geçen ünlü sözü “Bir yanağına tokat atana diğer yanağını çevir” sözüne katılmadığını şu sözleriyle açıkladı: “Bizim komplekslerimiz yok. Her türlü katkıya, yapıcı eleştiriye, altını çiziyorum hakarete değil, yapıcı eleştiriye açığız. Farklı dünya görüşüne sahip olabiliriz. Farklı siyasi anlayışımız da olabilir. Hepsine saygı duyarız. Ancak bu iş takdimde hakarete ulaşırsa işte buna saygı duyamayız. Yani bir yanağına tokadı ye, sonra öbür yanağını çevir... Yok öyle bir anlayış. Adaletin gereği eğer bir yanak tokat yiyorsa, siz de aynıyla cevabı vereceksiniz. Olması gereken odur ama eleştiri... O hepimiz için gereklidir. Bunu yapacağız ki ülkemizi ayağa kaldıralım. Bizim eleştiriden, eleştirenden çekincemiz yok. Hakkıyla yapıcı bir şekilde uyarıcı bir dille yapılan eleştiriye dikkatle dinlerim. Karakterimde bu var, kimliğimde bu var. Net adım ve politikalarımızı da buna göre şekillendiririz.”

RADİKAL