Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fransa ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamalardan satırbaşları şöyle:
Fransa ve ülkemiz arasındaki yakınlık malum. Ülkelerimiz arasında ikili bölgesel ve uluslararası alanda iş birliğimiz söz konusu. Fransa bölgesel ve küresel sınamalar karşısında görüşmelerimizin büyük ölçüde örtüştüğü bir ülke. Bölgemizde yaşanan gelişmelerde karşı karşıya kaldığımız krizlerde ülkelerimiz arasında yakın ve süreklilikle devam eden dayanışmayı elzem bulunuyorum. Macron ile yakın irtibat halindeyiz.
Macron ile ekonomi, ticaret, savunma sanayii, terörle mücadele gibi öncelik taşıyan iş birliğini ele alacağız. Bölgemizde malum koalisyon güçleri var, bu koalisyon güçleri içerisinde aktif rol oynadığı hepimizin malumu. Buradaki gelişmelerin ne durumda olduğu görüşme fırsatı olacak.
'KABİNE REVİZYONU YOK'
(Kabine değişikliği iddiaları) Çok kısa cevap vereyim mi, doğruluk payı yok.
'BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANI RÜŞVET ALDI'
Bu konularda İçişleri Bakanlığı'nın sürekli olarak müfettişlerle yaptığı kontroller var. İBB Başkanlığı döneminde benim sürekli kendilerine odalar tahsis ettiğimiz mülkiye müfettişleri vardı. Bundan bihaber olanlar çıkıp konuşuyor. Orası çok çok önemli değil, asıl önemli olan şu: Bu tür açığa alma kararı veriliyorsa burada demek ki su kaçağı var. Şu anda da bu atılan adımla alakalı olarak, Ataşehir'de ne olduysa burada da bu oldu. Bize gelen bilgiler çok daha farklı fakat iş adamlarımız, bakın açık konuşuyorum, vatandaşlarımız, kendilerinden rüşvet talebinde bulunulduğu zaman, yüzleşmeden kaçıyor. Burada böyle bir şey söz konusu. Yurt dışına çıkma İçişleri Bakanlığı'nın yasal haklarıdır. Bir başka şey daha kullanmış arkadaşlar… Buraya bir düzeltme yapmamız lazım. Benim çocuklarımın yurt dışına gitmesi sayın belediye başkanının en kaliteli okullarda okuttum mantığından hareketle değil, benim çocuklarım kendi öz vatanında okullarda okumaya gidemediği için yurt dışına gittiler. Aldıkları puanlar çok çok yüksek olmasına rağmen, katsayı engeline takılarak… Katsayı engeli olmasaydı oğlumun puanı Boğaziçi Üniversitesi'ne yetiyordu. Biz de dedik ki 'Yurt dışına gönderelim' dedik. Oğlumu böyle gönderdik. Kızlarım zaten başörtülerinden dolayı burada okuyamadı.
'ABD'NİN ADALET ANLAYIŞI BUYSA DÜNYA YAZDI'
ABD şu anda çok ciddi kumpaslar zinciri içerisinde süreç işletiyor. Bu sadece hukukta değil, ekonomik alanda da kumpaslar var. Bütün bu kumpaslarla her tarafı adeta kendine göre yola getirmenin gayreti içerisinde. Şu verilen kararda bile ne yazık ki çelişkilerle dolu olduğunu görüyoruz. 6 tane davanın 1 tanesinde kara para aklama yok diyor, dolaylı yoldan kara para aklamaya kadar işi getiriyor. Halkbankası'nın kendisiyle alakası yok bu davanın. Olayı malum Sarraf konusuna getirdiler. Bu davalarda süreç çok farklı işletildi. Eğer, ABD'nin adalet anlayışı buysa, evet, dünya yandı. ABD adalet anlayışını gözden geçirmeli. Rıza Sarraf konusunda da… İkili ilişkilerdeki anlaşmalar hükmünü yitiyor. Bundan sonraki süreç bundan böyle işleyecek.
'TOPLUM PSİKİYATRİK BUNALIM İÇERİSİNE GİRİYOR'
(Kadın cinayetleri) İzahı söz konusu değil. Bunlar cani, insanlıktan nasibini almış değiller. Son dönemde yaşadıklarımız hakikaten, bunları izlediğimiz zaman… Toplum gerçekten psikiyatrik bir bunalımın içerisine giriyor. Buna toplumsal olarak vereceğimiz tepki çok çok önemli. Onları bu toplumun içerisinde önce kendi akrabalarından başlamak üzere yalnızlığa itmek veya onları bu psikolojik sıkıntı içerisinden çıkarmak için önce yakınlarının adım atması gerekir. Devlet olarak biz de eğitim sistemi içerisinde çok daha farklı ele alıp, nesillerimizi iyi yetiştirmemiz gerekiyor. Dini eğitimi de bu noktada çok çok önemli olduğunu ifade etmem lazım. Diyanet'e düşen önemli bir görev var.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...