Erdoğan, "Dinimiz İslam, kitabımız Kuran'ı Kerim kıyamete kadar caridir. Ama bunlardan hareketle yapılan içtihadlar ve geliştirilen kurallar uygulamadaki karşılıkları zamana göre değişecektir. Zamanın değişmesi ile ahkamın da değişeceği inkar edilemez" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde Siyaset Akademisi'nin açılış töreninde konuşuyor. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Siyaset akademimizin kıymetli katılımcıları, değerli arkadaşlarım, yol arkadaşlarım, dava arkadaşlarım, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. AK Parti 18. Dönem Siyasi noktada attığımız adımları bir akademi çatısı altında toplamış olmanın mutluluğu içerisindeyiz. Bu dönem Siyaset Akademisi programının hayırlara vesile olmasını diliyorum.
'AK PARTİ BU İŞİN MEKTEBİ OLDU'
Güçlenerek gelen akademimiz ilk olarak 2008 yılı ocak ayında başladı. O günden bugüne 60 bin ve sertifika almaya hak kazanan 25 bin kardeşimize de özellikle teşekkür ediyorum.
Bunun benzeri siyaset dünyasında yok. Onlar hiçbir zaman siyaseti bir okul olarak görmedi ama AK Parti bu işin aynı zamanda mektebi oldu.
AK Parti, Türkiye'nin en genç partisidir.
Ne zaman ölürsek işte o zaman yoruluruz, öleceğiz canım, öleceğiz. Ölüm bizim için mukadder değil mi? Mukadder. Rabbimin takdir planında ne varsa o olacak. Her an ölümle iç içe olacağız.
'MÜSLÜMANLAR KENDİLERİNİ SÜREKLİ GELİŞTİRMEK DURUMUNDA'
Asla değişmeyen ve değişmeyecek olan kurallar, ilkeler de vardır. Mesela İslam'ın son din olduğu asla değişmeyecek bir hakikattir. Bununla kimse oynayamaz. Dinimiz İslam, kitabımız Kuran'ı Kerim.
Ezmânın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz. Biz içtihatları değiştirmezsek, uygulamaya ilişkin kuralları uygun şekilde yenilemezsek, sadece kendi kendimizi kandırmış oluruz. Müslümanlar sürekli kendilerini geliştirmek durumunda.
'DİNDE REFORM ARAMIYORUZ, HADDİMİZE Mİ, ASLA'
Ben Diyanet İşleri Başkanı değilim, Cumhurbaşkanıyım. Ama dinime getirilen bu zafiyete de bizim tahammülümüz yok, bildiğimizi, inandığımızı söylemek zorundayız.
Hiç kimsenin dinimizi karikatürize etmeye hakkı yoktur. Bizim itirazımız hatta isyanımız işte bu hadsizlikleridir. Dinde reform aramıyoruz, böyle bir derdimiz de yok. Haddimize mi, asla.
Din İşleri Yüksek Kurulumuz'un, Diyanet'in alanı boş bırakmaması lazım. İlahiyatçılarımızın muteber alimlerimizin ise ya sesleri çıkmıyor ya da duyulmuyor. Ya da korkuyorlar. Niye korkuyorsun?
'İLAHİYATÇILARIMIZ MEYDANI FETÖ GİBİ ALÇAKLARA BIRAKTI, TOPLUM BU HALE GELDİ
Kadınlarla ilgili, yaşlılarla ilgili konuşmaların İslam'a getirdiği lekeyi görmezden gelemeyiz. Türkiye'de din eğitim ve öğretiminin sağlıklı bir temel üzerinde yaygınlaştırılmasına ihtiyaç var. FETÖ tecrübesi bu bakımdan çok önemlidir. Bizim ilahiyatçılarımız, Dinayet İşleri Başkanlığımız meydanı FETÖ gibi alçaklara bıraktılar, toplum bu hale geldi. Bu bize örnek olmayacak da hangisi örnek olacak?
'SOSYAL MEDYADA KONUŞMAYA BAŞLADILAR, BU FAKİRİ KORKUTAMAYACAKSINIZ'
Birileri sosyal medyada konuşmaya başladı. Siz bu fakiri korkutamayacaksınız. Hak neyse ben onu söylemeye devam edeceğim. Kitabımızın, İslam'ın hükümlerini sağa sola evirip çevirmeye hakkınız yok. Bu örgütlerin arkasında falanca var, filanca var yaklaşımı… Arkasında kim olursa olsun ortada çözülmesi gereken ciddi bir mesele vardır. 160 ülkede çalışıyorum diyor. Arkasında ne kadar İslam düşmanları varsa onlar arkasında. Dert ümmeti bölmek. İslam'ı bölmek. İslam'ı parçalamak. Bunlara asla zemin hazırlamamız gerekiyor.
Ömrünü İslam'a adamış ilim adamları ile bu meselenin üstesinden geleceğimize inanıyorum. Bu konuda ilgili kurumlarımızın ve muteber ilim adamlarımızın daha cesur davranmasını rica ediyorum. Aksi halde hep birlikte çok büyük bir vebal altında kalacağımız açıktır.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...