Erdoğan TRT World Forum'da konuştu 

"Güçlü olanın haklı olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Ben böyle bir dünyada yaşamak istemiyorum. Böyle bir dünyada yaşamak bize bir zul. Şu anda Türkiye Suriye’den kaçan 3,5 milyon insana ev sahipliği yapıyor. Şu ana kadar harcadığımız para 30 milyarın üzerinde.

Benim başından beri bir tezim var. Dünya beşten büyüktür diyorum. Dünyayı 2. Dünya savaşının şartlarında değerlendiren güçler var. Artık dünya 2. Dünya savaşının şartlarında değil. Geçti o.

Bütün dünya beş daimi üyenin dudağının arasında. Çok ciddi bir aldatmaca var. 15 tane geçici üye koymuşlar. Orada bir yaptırımın var mı? Yok. Ben diyorum ki, artık bunun değişmesi lazım. 196 tane devlet BM Genel Kurulu’nda bunu mücadelesini vermesi lazım.

MODERATÖR: Size destek veren ülkelerin sayısı artıyor değil mi?
İkili görüşmeleri yaptığımız zaman artıyor. Fakat o güçlülerin karşısına geldikleri zaman kalkıp da dünya beşten büyüktür diyemiyorlar. Neden? Çünkü bir yerden bağlılıkları var.

PYD ve YPG’yi DEAŞ denilen bir terör örgütüne karşı kim yanına alıyor? ABD… Bir terör örgütünü başka bir terör örgütüyle ıslah etmek doğru mudur? Sayın Trump’a “gelin DEAŞ’ı beraber yok edelim” diyorum. “Bunun için 2 tugay hazırladık” diyorum. “Biz PYD ile yok edeceğiz” diyorlar.

3500 TIR silah kuzey Suriye’ye girmiştir.

Şimdi diyorlar ki seri numaralarını alıyoruz geri alacağız. Kendilerine dedi m ki alamazsınız. Şu anda gidiş iyi bir gidiş değil. Şu anda Afrin sorunu var. PYD orada mı? Şimdi biz PYD’ye karşı sessiz durabilir miyiz?

Ben isim vererek konuşacağım. Gizli konuşmanın anlamı yok. Herkesin bazı gerçekleri bilmesi lazım. Bakın Almanya’ya ben PKK ile ilgili 4500 dosya verdim. Ve bu dosyaların hiçbirinde bize geri dönüş olmadı. Ve bunların hepsi elini kolunu sallaya sallaya başta Almanya olmak üzere dolaşıyor.

Hani PKK AB kayıtlarında terör örgütü olarak görülüyor. FETÖ terör örgütü aynı durum onun için de var. Alman polisini nezaretinde benim idam fermanımı yayınladılar. Ben bunu Bayan Merkel’e söylediğimde yanındakilere bakıyor. Farklı bir duruma yatıyor aslında. Gerçekler var ki bunların bilinmesi ve ona göre tavır alınması lazım.

Amerika. Ben davetli olarak gidiyorum görüşmeleri yapıyoruz ardından rezidansa geçeceğiz. PKK’lılar ve FETÖ gösteri yapıyorlar. Bir yandan da bizi sevenler var. Onlar da onlara karşı tavır yapıyorlar. Bir vatandaşımız yaralanıyor. Daha sonra 2 vatansever insanlarımızdan, 2 de PKK’lılardan içeri alınıyor. PKK’lılar daha sonra bırakılıyor. Ama 2 vatansever insanımız içeride. 

Benim 13 eşimin de 2 koruması hakkında gözaltı kararı çıkıyor. Ve bunların içinde ABD’yi görmeyen de var. Ya ölür müsün öldürür müsün. Bu nasıl iştir bu nasıl adalettir. Bu adalete ben isyan ediyorum. Böyle olacaksa zaten bir yere varmak mümkün değil. O bakımdan  dünya beşten büyüktür. Eğer biz sağlam durursak adalet yerini bulacaktır.

Emperyalizmin acımasız o vukuatlar karşısında demokratlar olarak ne yapacağız. Şimdi Türkiye’de partim açık ara seçim kazanıyor. Buna rağmen batı kalkıp benim partimi yargılıyorsa ben bu batıdan şüphe ederim. Biz bu ülkede otoriter totaliter rejim mi kurduk? Darbe girişimine rağmen demokratım diye geçinen ülkeler 3 gün 1 hafta sonra bizi aramaya başladılar.

Bakın çok açık konuşuyorum 99’da ABD’ye giden FETO denilen adam Pensilvanya’da 400 dönüm kendisine tahsisi edildi ya da satın aldılar 170 ülkeyi idare ediyor. Tabi bu adam sembolik idare edenler başka.

Onun idare edecek kabiliyeti de yok başka. Bütün bunlar olurken ben stratejik ortağıma 85 koliyi veriyorum da bize bir destek gelmiyorsa bunu karşısında demokrasiye inanmış olarak biz ne yapacağız. Bizi emir kulu gibi görüp, “birisi var içeride onu bize verin”. Ya onu alacaksan önce kendindekini bize ver.

Seninki yargıdan geçmemiş çiftlikte duruyor. Sen çiftliktekini ver bakalım. İşte en son açık net örnek. Vize meselesi kalkıyor hemen bir paragraf vizeleri kaldırdık. Bunu diyen kim büyükelçi. Kim bu büyükelçi ya. O zaman ben stratejik ortaklığımı masaya yatırırım. Şimdi 2 günüdür görüşmeler yapıldı. Bakalım nereye varacak. Bu duruşlar önem arz ediyor.