MEHMET Y. YILMAZ'IN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:
Pinokyo’nun burnu giderek uzuyor!
BULAŞMAYAYIM diyorum ama Sabah’taki Pinokyo’nun burnunun her geçen gün biraz daha uzamasına da ilgisiz kalamıyorum.
Okuyucuların çoğu gazetelerin kaç sattığıyla ilgilenmez.
Okuyucu için önemli olan gazetesinin hangi haberleri verdiği, yorumcularının ne yazdığı ve en sonunda da o gazetenin sadece doğruları yazmasıdır.
Kim hükümete yaranmak için yayın yapıyor, kim İslamcı sermaye soygununu görmezden geliyor? Okuyucu açısından bunlar daha önemlidir.
Ancak, adı lazım değil, Sabah’taki yöneticinin, gazete tirajlarını bile doğru yazmıyor olması da okuyucu açısından önemli. Bu durum, o gazetenin ve o kişinin güvenilirliği ile ilgili önemli bir bilgi. Okuyucular bunu bilsinler ki kararlarını da ona göre versinler istiyorum.
Bu kişi Ergun Babahan’dan görevi devraldığında Sabah ile Hürriyet arasındaki hafta içi satış farkı 65 bin civarındaydı.
Şimdi bu fark kendi dağıtım şirketlerinin verdiği son rakamlara göre 95-100 bin arasında. Hafta sonu farkı da 200 binler civarında.
Bu arkadaş dün tiraj denetleme kuruluşu ABC’nin raporlarında farkın daha az olduğunu iddia ediyordu.
Okuma eylemi ile başı hoş olmadığı için belli ki ABC raporlarının başlığını da okumaya sabrı yetmemiş.
ABC denetlenmiş tirajları açıklıyor ve baktığını söylediği rapor Nisan-Haziran 2006 dönemine ait.
Benim verdiğim rakamlar ise Sabah’ın dağıtım şirketi Merkez Dağıtım’ın açıkladığı ve en sonu geçen hafta tarihli raporlardan. Masasının üzerine bakarsa, okumaya fırsat bulamadığı káğıt yığınları arasında onları da kolayca bulabilir.
Haftalık toplam 800 bin adetlik satış farkının nereden kaynaklandığını hesaplayamayacağı için ben yazayım: 400 bine yakını hafta sonu farkı. Geri kalanı da hafta içinde oluşuyor.
Dün bir de Hürriyet’in Sabah korkusundan zam yapamadığını, bu yüzden çok sattığını yazıyordu.
Sabah, ülkenin üçte ikisinde Hürriyet’ten yüzde otuz daha düşük fiyata satılıyor.
İstanbul’da dün bayiden Hürriyet alırken 50 kuruş, Sabah alırken de 40 kuruş ödedim.
Size bir bilgi daha vereyim; Sabah, yine Türkiye’nin üçte ikisinde kendisinin yarısı kadar sayfayla çıkan Vatan Gazetesi’nden bile ucuza satılıyor.
Rekabetten korktuğu için gazetesini maliyetinin altında satmaya çalışan kimdir, siz karar verin.
Bu memlekette dört gazete, otuz küsur dergi yayımlamış bir meslek büyüğü olarak ona şunu söyleyeyim: Ona buna çamur atmakla uğraşma, işine konsantre ol. Yoksa Sabah da Kanal 1 gibi olacak. Haberin olsun!
FATİH ALTAYLI DÜN NE YAZMIŞTI?
Nerede yanıtlar!
Ben soruyu Ertuğrul Özkök'e sordum, yanıt "hık deyicisinden" geldi.
Ama Ertuğrul Özkök'ün dünkü yazısından anladığım kadarıyla bir manşetimiz daha canını acıtmış. Metehan Demir'in "Uzanların yatı Brunei'de" haberini "Bizde de vardı" diye yazmış Özkök. Ben de "Vah vah. Keşke gazetecilik refleksinizi kullanabilseydiniz" diyorum.
Gelelim Ertuğrul Özkök'ün "hık deyiciye" verdirdiği yanıtlara. Daha doğrusu "verdiremediği" yanıtlara. Ben Özkök'e sormuşum: "Almanya'da Sabah'ın dağıtımını engellemeye kalkıştınız mı?"
Yanıt yok.
Ben Özkök'e sormuşum: "Sabah'ın isim hakkını, üstelik TMSF'den mal kaçırarak yasal olmayan bir şekilde üzerinize aldınız mı?"
Yanıt yok.
Ben Özkök'e sormuşum: "Alman yargısı bu konuda size tokadı patlattı mı?"
Yanıt yok.
"Özkök'ün hık deyicisi" diyor ki, "Biz Sabah'ın baskısını Bild yoluyla engellemeye kalkışmadık."
Tanığı da Bild'in Genel Yayın Yönetmeni Kai Dikmann. Ben size söyleyeyim, "Hık deyici" Kai Dikmann'ı tanımaz bile. Onu Ertuğrul Özkök söylemiştir ona. Tanık olarak gösterdikleri Kai Dikmann Hürriyet'in yönetim kurulu üyesi, o da ayrı dava. Yani şıracının şahidi bozacı durumu.
Bu arada "hık deyici" kendince tiraj raporları vermiş.
Güldüm. Doğru, pazar günleri bizden çok satıyorlar ama hafta içi tirajımızı görmek isteyen, ABC'nin internet sitesine baksın, onun bunun yalanlarına değil.
Aramızda az bir fark var. Üstelik Hürriyet her gün bir sürü kuponlu promosyon yapıyor, biz ise sadece gazete veriyoruz. Sabah'ın korkusundan zam yapamıyorlar.
Bu arada Hürriyetçilere de bir tavsiye. Yıkıp bıraktığı, daha doğrusu "şutlandığı" koca Milliyet şimdi Sabah'ın ve Hürriyet'in yarısı kadar bile "satamıyor."
Hürriyet adına konuşmak ona kaldıysa "vah" koca Hürriyet'e...
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |