Fatih Tezcan’ın "Bir baba yine kendisine çocuklarını göstermeyen anneyi öldürürse, devlet bu konuda ne diyecektir?" diyerek öldürmekle tehdit ettiği Güzin Bilgi, ekmekvegul.net'ten Sevda Karaca'ya konuştu.
Fatih Tezcan Eylül ayında, 3 çocuğunun annesi olan Güzin Bilgi hakkında Twitter’da yazdıklarıyla gündeme gelmişti. Bu tweetlerde Güzin Bilgi’nin çocuklarını kendisine göstermediğini, hatta kaçırdığını iddia edip, üstüne bir de devlete “boşanmış babaların yaşadığı velayet işkencesine” el koyma çağrısı yapmıştı.
Tezcan “Devlet bu zulüm yasalarını değiştirmek için kaç kadın cinayeti olmasını bekliyor? Devlet hangi hakla babalara çocuk işkencesi yapıyor? Sözgelimi, bugün bayramda yasal hakkı olan bir baba yine kendisine çocuklarını göstermeyen anneyi öldürürse, devlet bu konuda ne diyecektir?” ifadeleriyle eski eşine tehditlerde bulunmuştu.
Bu iddiaların ve tehditlerin muhatabı olan Güzin Bilgi, ilk kez konuştu ve evliliği boyunca şiddet gördüğünü ifade etti.
Ekmek ve Gül'den Sevda Karaca'nın Güzin Bilgi söyleşisinin bazı kısımları şöyle:
Fatih Tezcan’la nasıl tanıştınız?
Irak Savaşı sürecinde yoğun bir şekilde savaş karşıtı hareketin içinde yer aldım. O da o alanlarla ilgiliydi. Tanıştık, 2003 yılında imam nikahıyla evlendik.
Evliliğinizde şiddet söz konusu muydu?
Hayat kadınların omzuna bazı sorulara nefes almadan yanıt veremeyeceği yükler yüklüyor. Aile içi şiddete konu olan dosyalarımız var, maalesef, evet. Ve bu olaylar adli mercilere de intikal etti, nihayetinde son yaşanan bir olaydan sonra da yaptığım başvuru sonrasında koruma kararı aldım. Deyim yerindeyse “şiddetli” geçimsizlik sebebiyle 2007 yılında ayrılma sürecimiz resmi olarak başladı. Davayı ben açtım. 2008’de boşandık. Velayet dışında hiçbir talebim olmadı.
FATİH TEZCAN’A GÖRE KADIN, ERKEĞE YÜZDE YÜZ İTAAT ETMELİ
Peki birlikte olduğunuz süre boyunca ve sonrasında yaşadıklarınızı düşünerek sorarsak; kadınlık ve erkeklik Fatih Tezcan’ın kafasında nasıl bir şey?
Kadın yüzde yüz erkeğe itaat etmek zorunda. Onun hatta şöyle ifadeleri de var; kadının kafasını yarsa dahi erkek kadın erkeği terk etmemeli, bunu da bana açık açık ifade etti. Hiçbir şekilde... Bu kafa yapısına göre Fatih Tezcan’ın düşüncesi kadının her şeye sabretmesi, bu tarz bir şey yaşandığı zaman da buna sabır ve rıza göstermesi. Kadının erkekten asla boşanma talebi olamaz ona göre. Fatih Tezcan’ın kafasında kurguladığı bir düzen de var; ideolojik alt yapısından yola çıkarak hayal ettiği bir yaşam biçimi de var; bu yaşam biçiminin de devlet tarafından da kabul edilip uygulandığı bir ülke hayali var. Bu sadece Fatih Tezcan'da mı var, onu da bilmiyoruz, bir sürü kişide, hatta devletin resmi yerlerindeki kişilerde de var mı... Fatih Tezcan şeriat düzenini istediğini açık açık ifade etmekten çekinmiyor. Devletin bunu uygulaması gerektiği konusunda çok çok açık ifadeleri var. O şeriat düzeninde de kadının rolü, toplumdaki ailedeki yeri noktasında birtakım radikal düşünceler var. Bu düşüncelerle ilgili de kamuoyunda hararetli tartışmalar dönüyor zaten. Ben şunu ifade etmek istiyorum sadece, bir toplumu varmış olduğu bir noktadan ileri taşımak yerine geri götürme gayretleri ve girişimleri bence insan doğasına bir kere aykırı olduğu için asla gerçekleşmesi mümkün değil, insan fıtratı bunu bir kere reddeder. Yani ülkemizi ele alırsak, Türk toplumunu ele alırsak, elde ettiği kazanımlarını bir kenara itecek bambaşka ve temelini kaç yüz yıl önceye dayandırmaya çalışacağınız bir toplumsal düzen anlayışına zorlamaya çalışacaksınız bu toplumu, toplum bunu kabul eder mi Allah aşkına? Gerçekçi olalım lütfen. Gerici düşüncelere ve kafalara inanıyorum ki yer yok ülkemizde. Gençler ve çocuklar artık her şeyi öğrenebildikleri, keşfedebildikleri bir çağda yaşıyorlar. Artısı olduğu gibi elbette eksisi de var. Ben şuna inanıyorum Türkiye güzel bir ülke ve daha da güzel bir ülke olacak yaşamak için, tabiİ ki çok fazla olumsuzluklar yaşanıyor, birçok insanda geleceğe dair umutsuzluk genel bir pesimistlik havası var evet, ama ben gelecekten ümitliyim, hem de çok, belki anne olduğumdandır ve her gün çocuklarımın gözlerindeki o ışıltıyı gördüğümdendir.
Evliliğinizi bitirmenizde Fatih Tezcan'ın bu düşünce biçiminin etkisi var mıydı?
Evet, ben bizzat mikro düzeyde bu yaşam biçimine maruz bırakıldım, buna boyun eğemeyeceğimi gördüm. Bunun bir kadın için yaşamak açısından imkansız olduğunu anladım. Bunu reddettim. Böyle bir yaşam olamaz baskı altında, şiddet altında yaşamak zorunluluğunu dayatmak gibi bir şey olmaz.
(...)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...