Haziran ayında son 11 yılın dördüncü ve bu yılın ikinci faiz artırımını gerçekleştirerek fonlama faizini 1,00-1,25 bandına taşıyan Fed FOMC bu akşam Temmuz ayı kararında gösterge faizi ve para politikasını değiştirmediğini açıkladı. Fed Bildirisi'nde bilanço normalleşmesine görece yakın zamanda başlanabilir ifadeleri yer aldı.
Fed yetkilileri, bugünkü faiz kararı sonrası yaptıkları açıklamada, 4.5 trilyon dolara kadar genişleyen bilançonun küçültülmesine "göreceli yakın bir zamanda" başlayacaklarını kaydetti.
Fed yetkilileri, enflasyonun yüzde 2'nin altında seyretmeye devam ettiğini ve enflasyonun orta vadede yüzde 2 civarında yükselmesini beklediklerini belirtti. Ayrıca, ekonomi için kısa vadeli risklerin aşağı yukarı dengeli olduğunu ve enflasyonu izlediklerini eklediler.
Fed ayrıca, iskonto faizini değiştirmeyerek, yüzde 1,75'te tuttu.
Fed Başkanı Janet Yellen’ın karar sonrasında toplantı yapmayacağı duyurulmuştu.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in büyüme, enflasyon ve faiz politikasına ilişkin açıklamalarının olumlu algılanması TL'ye olumlu olarak yansırken, bu sabah güne 3.57 seviyesinin üzerinde başlayan dolar/TL açıklamalar sonrasında 3.55 seviyelerine kadar geriledi.
Dolar/TL gün içinden en yüksek 3.5762 seviyesini, en düşük 3.5468 seviyesini gördü. Akşam saatlerinde 3.5530 seviyeleriyle günü bitiren dolar/TL kuru Fed öncesi de aynı seviyede seyrini sürdürmeye devam etti. Doların Fed açıklaması sonrasında da çok ciddi tepki vermeyeceği görüşü söz konusuydu. Dolar/TL kuru Fed açıklaması sonrasında hafif bir gerilemeyle 3.5465 seviyesine gerilerken ilerleyen dakikalarda 3.5397'ye kadar düşüşü gözlendi. Dolar/TL kuru ardından tekrar 3.54 seviyelerinde dengeledi. Dolar halen 3.53-3.54 seviyesinde seyrediyor.
Işık FX Araştırma Uzmanı Zülküf Aydemir, Fed faiz kararını Hurriyet.com.tr'ye özel değerlendirdi. Aydemir; "Beklenildiği üzere Fed’den faiz konusunda bir aksiyon görmedik. Basın açıklamasının olmadığı bu toplantıda karar metninde verilecek mesajlar piyasalar açısından önemliydi. Aslında takip ettiğimiz iki gündem maddesi vardı. İlki bir sonraki faiz artırımının zamanlaması. İkincisi ise Fed’in bilançosunu ne zaman küçültmeye başlayacağıydı. Üyelerin bir sonraki faiz artırımının zamanlaması konusunda net mesajlar vermekten kaçındığını görüyoruz. Burada ekonomik görünüm hakkında yapılan değerlendirmelerden faiz artırımının zamanlaması konusunda işaretler aradık. Özellikle istihdam piyasasının sağlıklı duruşuna vurgu yapılmış. Ekonomik aktivitenin ılımlı bir şekilde toparlandığı belirtilirken, ekonomi için kısa vadeli risklerin dengeli olduğu vurgulanmış. Fakat enflasyonun ise hala istenilen düzeyde olmadığı ve faiz artırımı için yakından izlenilmeye devam edileceği belirtilmiş. Piyasaların daha çok merak ettiği konu ise bilançonun zamanlamasıydı. Daha önce yapılan açıklamalara paralel olarak net bir mesaj verilmediğini görüyoruz. Karar metninde bilançonun göreceli olarak yakın zamanda küçültülmeye başlanacağı ve menkul kıymet itfa gelirlerinin bir süre daha yatırıma yönlendirmeye devam edileceği açıklanmış. Piyasaların dikkate aldığı iki konuda da net bir mesaj verilmemesi sebebiyle karar metninin “güvercin” tonda olduğunu söyleyebilirim. Kararla birlikte dolar endeksi 93.50 seviyelerine gerilerken, dolar/TL paritesi 3.5500’in altına sarktı. Bir süre daha küresel anlamda zayıf bir dolar seyredebiliriz. Eylül ayındaki toplantıya kadar ekonomik veriler yakından takip edilecek. Özellikle enflasyon tarafında toparlanma işareti alamazsak Fed’in bu yıl için takip ettiği yol haritasından sapmalar görebiliriz." açıklamasında bulundu.
Fed, tarihsel olarak Başkan'ın basın toplantısı yapmayacağı toplantılarda faiz artırmıyor.
Bir önceki toplantıda faiz artırımını kesin gören piyasa da bugün faiz artırımına sıfır olasılık tanıyordu.
Fed Funds'ta Temmuz toplantısı için faiz artırımı olasılığı yüzde 0 ve Mart 2018'e kadar olan hiçbir toplantı için yüzde 50'nin üzerinde ihtimal verilmiyordu.
Politika yapıcıları, Haziran ayındaki Fed toplantısından bu yana fiyatlarda süren zayıflık sebebiyle enflasyona ilişkin üsluplarını güncelleyebilir görüşündeydi.
Trump, başkan seçilmeden önce Yellen'in ilk dört yıllık görev süresi 3 Şubat 2018'de dolduğunda muhtemelen yeniden aday göstermeyeceğini söylemişti.
Fed Başkanlığı için aday listesinde yer alan diğer isimleri açıklamayan Trump, karar vermek için henüz erken olduğunu sözlerine eklemiş ancak Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Gary Cohn’un da adaylardan biri olduğunu belirtmişti.
Trump, faiz artırımlarını büyüme-popülarite denklemi üzerinden politik geleceği açısından risk olarak algılıyor. 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana ABD ekonomisi 13 kez faiz artırım döngüsüne girdi ve bunların 10'u resesyonla sonuçlandı. Bir başka deyişle Fed ardışık faiz artırımlarına başladığında yüzde 77 olasılıkla resesyon yaşanıyor.
Piyasa ekonomistlerine göre de 1 trilyon dolarlık altyapı harcama paketiyle büyümeyi desteklemek isteyen Trump bu nedenle 2020'deki seçimler için faiz artırımlarını risk olarak görüyor. Daha önceki haberlerde Trump'ın Yellen'ı kendisi gibi düşük faiz yanlısı olarak değerlendirdiği belirtilmişti.
Yarın piyasalar TCMB açıklamalarına odaklanacak. TCMB tarafında ise kısa vadeli faizlerde bir değişiklik beklenmiyor ancak açıklamalar izlenecek.
Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 27 Temmuz Perşembe günkü Para Politikası Kurulu toplantısında faizlerde değişim beklemiyor. Ekonomistler, Türk Lirası'nın son dönemde dolar karşısında değer kazanması, Merkez Bankası'nın sıkı duruşu ve baz etkisinin desteğiyle enflasyondaki düşüş trendinin sürmesi nedeniyle bu ayki PPK toplantısında faizlerin sabit tutulmasını öngörüyor.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...