Türk ekonomisi "15 Temmuz 2016" şokunu kısa sürede atlatsa da, darbe girişiminin ekonomiye faturası ağır oldu. Dört yıl önce yaşanan FETÖ'nün hain darbe girişimi sonrası piyasalar bir anda artan risk algısı sebebiyle zorlu bir döneme girdi. Olağanüstü durum sebebiyle artan riskler, ekonomik göstergeleri negatif yönde etkiledi. Bunun ilk emareleri döviz kuru üzerinde görüldü. 14 Temmuz 2016'da, günü 2,8780'den kapatan dolar/TL, 15 Temmuz'daki FETÖ'nün hain darbe girişiminin basına yansıması sonucu, yurt dışı piyasalarda 3,0250 seviyesine yükseldi. Araya giren hafta sonu sebebiyle uluslararası piyasaların kapalı olması ve darbe girişiminin kısa sürede bastırılması, göstergelerin daha da kötüleşmesini engelledi. Hain FETÖ darbe girişiminin büyük oranda bastırıldığı pazartesi günü, BİST 100 endeksi de, 15 Temmuz cuma günkü kapanışa göre günü yüzde 7 düşüşle tamamlamıştı. Devamında da düşüş eğilimini sürdüren endeks, haftayı yüzde 13,5'lik değer kaybıyla kapatmıştı. Haziranda 6 aylık bir yükseliş trendinin ardından 107,4 seviyesine yükselen sanayi üretim endeksi, temmuzda 20 puandan fazla gerileyerek 86,9 seviyesine indi. İhracat, yüzde 11,5 azaldı. Türk ekonomisi darbe girişiminin yaşandığı üçüncü çeyrekte, yüzde 0,2 daraldı.
ÜLKE TOPARLANDI, AMA!..
15 Temmuz sonrası piyasalarda oluşan tedirginliğin asgari seviyeye indirilmesi için, ekonomi yönetimi ve regülatörlerin aldığı birçok tedbir işe yaradı ve darbe girişiminin ekonomiye maliyeti minimuma indirildi. Ekonominin kısa sürede eski performansına ulaşması sağlandı. Bütün bunlara rağmen hain FETÖ darbe girişiminin ülke ekonomisine doğrudan maliyeti yaklaşık 158 milyar doları buldu. Kişi başı maliyeti 2 bin dolara tekabül etti. Ülkeye dolaylı maliyeti ise 350 milyar dolara ulaştı. Darbe girişimi sebebiyle zarar gören ekonomik dinamiklerin iyileştirilmesi için yoğun çaba sarf eden hükûmet, başka konularda da mücadele etmek zorunda kaldı. 2018'de yaşanan kur manipülasyonunu, darbe girişiminin uzantısı olarak Türkiye'yi hedef aldı. Ekonomiye dönük yurt dışı kaynaklı manipülatif bu ataklar da durdurulmaya çalışıldı. Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye girişlerinde gözle görülür yavaşlama yaşandı. 2016'da 16 milyar dolar olan bu tutar, 2019'da 8,6 milyar dolara kadar geriledi. 15 Temmuz öncesinde yüzde 8 seviyesinde bulunan politika faizi, 2018'de yüzde 24'lere kadar çıktı. Hükûmetin ve TCMB'nin yoğun çabalarıyla bu oran tekrar tek haneli rakamlara gelse de, aradan geçen süre zarfında Türkiye önemli bir bedel ödemek zorunda kaldı.
YARALARI SARARAK HIZLA TOPARLANDIK
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: Türk milleti gücünü sandıktan, yetkisini milletten almayan bir idareyi kabul etmeyeceğini, demokrasi ve millî irade dışında bir seçeneğe de asla boyun eğmeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Türk iş dünyası olarak, aynı ruh ve aynı inançla çalışmayı sürdürüyoruz.
TİM Başkanı İsmail Gülle: 15 Temmuz'da birlik olan iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının da katkısıyla, piyasa ekonomisine dayalı dönüşüm başarı ile hayata geçti. Ekonomik demokratikleşme güçlü bir zemine taşındı. 16 Temmuz 2016 sabahı Türkiye, kimsenin artık müdahaleye cesaret edemeyeceği bir döneme uyandı.
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski: Demokrasimize yapılan müdahale girişimi sonrasında gerek hükûmetimiz, gerekse ekonomiden sorumlu denetleyici ve düzenleyici kurumlarımızın yaptığı girişimler ve aldıkları tedbirlerle, piyasalara güven telkin edildi ve finansal piyasamız sorunsuz bir şekilde çalışmaya devam etti.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç: Türk iş dünyası FETÖ'cü hainlerin sinsi operasyonlarına rağmen, geçen 4 yılda çarklarını güçlü şekilde işletmeyi birinci ödev olarak gördü. Sonrasındaki faiz ve döviz kurları üzerinden başlatılan saldırıların yaşattığı olumsuz etkilere rağmen, ekonomimizin büyüme performansını sürdürmüş olması önemlidir.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: Türkiye'nin hain darbeyi başarıyla püskürterek şunu ilan etmiştir; bu millet artık gücünü sandıktan almayan hiçbir gücü meşru kabul etmeyecektir. İş dünyası olarak da darbenin karşısındaki duruşumuzu, stres testleriyle dolu o günleri başarıyla geçerek, üreterek ve çalışarak gösterdik.
DEİK Başkanı Nail Olpak: Özellikle yurt dışında Türkiye'nin algısını, manipülatif haberler ve spekülasyonla bozmaya çalışan bir yapıya karşı mücadele verdik. CDS primlerimiz yükseldi, haksız yere ülkemizin notu düşürürüldü. Bunlara rağmen hızlı bir toparlanma sürecine girerek yaraları sarmayı başardık.
ASKON Başkanı Orhan Aydın: FETÖ yönlendirmeleri ve kredi derecelendirme kuruluşlarının büyük uğraşılarına rağmen, ülkemiz kriz ortamına sokulamadı. Devlet, yerinde adımlarla ekonomi üzerinde oynanan oyunları bozdu. Güvensizlik ortamına geçit verilmedi. Tüm paydaşlar olarak büyük Türkiye için işimizin başındayız.
MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan: 15 Temmuz darbe girişimini, ilk tank sesinin duyulduğu andaki kadar güçlü bir öfkeyle kınıyoruz. Dünyaya ders olacak nitelikteki cevabı, en mert ve yiğit şekliyle Türk milleti vermiştir. Her zaman ve her koşulda milli iradeden yana tavır alarak, yanlış bilinenleri dünyaya anlatacağız.
Türkiye Gazetesi
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...