Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 15 Temmuz darbe girişiminin üçüncü yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, ''Milletimiz, darbeci zihniyet ve arkasındaki güçler dâhil olmak üzere, dost düşman herkesin anlayabileceği esaslı bir demokrasi dersi vermiştir. Demokrasimizin ve bağımsızlığımızın sembolü olan bu Yüce Meclis'e bomba yağdırarak milli iradeyi susturacağını sanan dış destekli FETÖ'cü darbeci çetelerin girişimine en büyük cevaplardan biri de yine o gece şanlı direnişte birleşen ve Yüce Meclisimizi terk etmeyen parlamento üyelerimiz tarafından verilmiştir. Milletine, devletine, vatanına ve bayrağına bağlı güvenlik güçleri, kurum ve kuruluşlarımız ile tek vücut olarak hainleri püskürtmüştür” ifadelerini kullandı.
Oktay, ''Soru önergelerine verilen cevaplara gelince; Cumhurbaşkanı Yardımcılığı olarak, yasal düzenlemelerin gereği olduğu kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne duyulan saygının gereği olarak da bugüne kadar gelen soru önergelerine cevap verilmektedir. Şüphesiz milletvekillerimizin soru sorması anayasal bir haktır. Verilen cevapları beğenip beğenmeme ise sayın vekillerimizin takdirindedir. Ancak beğenilmemiş cevaptan dolayı kimsenin hakaret etme hakkı yoktur.Geçtiğimiz günlerde bir milletvekilinin verdiği soru önergesine gelen cevabı beğenmeyerek şahsımı hedef alan ve hakaret içeren ifadelerle dolu açıklamasını taraflı bir bakış açısının yansıması olarak görüyor, hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Gelen cevabın beğenilmemesi hiç kimseye hakaret etme hakkı vermez'' şeklinde konuştu.
11. Kalkınma Planı'nın 214 adet sivil toplum kuruluşu yer aldığını söyleyen Oktay, ''Hazırlıklar kapsamında toplamda 75 adet özel ihtisas komisyonu (ÖİK) ve çalışma grubu oluşturulmuş, 81 ilde toplam 267 adet toplantı ve çalıştay düzenlenerek yerel düzeyde yaklaşık 12 bin kişinin katkısı alınmıştır. Yine 'vatandaş anketi' yoluyla 19 bin kişiyi aşkın katılımcıdan da plan önceliklerine dair fikir ve öneriler alınmıştır. Dolayısıyla On Birinci Kalkınma Planı çalışmalarına, toplamda 35 bin kişinin katkısı kapsayıcı bir şekilde alınmıştır. Kalkınma Planları geleneksel olarak Haziran ve Temmuz aylarında TBMM'de görüşülerek kabul edilmektedir. 9. Kalkınma Planı 28 Haziran 2006 ve 10. Kalkınma Planı da 2 Temmuz 2013 tarihlerinde kabul edilmişlerdir.Planların Meclis tam tatile girmeden görüşülmesinin nedeni, gelecek senenin bütçe süreci için Planların yön gösterici olması ve yaz sonu başlayan bu bütçe sürecine girdi sağlamasıdır. 11. Kalkınma Planı çalışmaları 2016 yılında başlamış, 2018 Nisan ayında Plan taslağı hazırlanmıştır. Ancak seçim kararının alınmasının ardından 24 Haziran 2018'de seçimler yapılmış ve yeni hükümet sistemine geçiş ile kamuda bazı kurumların teşkilatlanmasında bir takım değişikliklere gidilmiştir. Bu kapsamda Planın koordinasyonunu yürüten Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı yapılanmasını 2018 yılı sonunda tamamlamış ve Kalkınma Planı için yapılan hazırlıklar arada geçen süre de göz önüne alınarak güncellenip 2020 yılı bütçe sürecine de yön göstermesi için TBMM'ye sunulmuştur'' diye konuştu.
Oktay konuşmaında şu ifadelere yer verdi:
''Yeni Ekonomi Programında da belirtildiği üzere politika aşamalarını dengelenme, disiplin ve değişim süreçleriyle hayata geçiriyoruz ve geçireceğiz. Bu kapsamda On Birinci Kalkınma Planının kapsadığı ilk yıl olan 2019 yılı dengelenme sürecinin başladığı yıldır. Dolayısıyla Planın dönem hedeflerini aşağıya çekmesine rağmen o yılı plansız geçirmemek ve bir an önce uygulamaya konulmasını sağlamak adına plan Yüce Meclisimize iletilmiştir. Buradan siyasi bir kazanım umsak, hedeflerimizi daha yüksek göstermek adına bu yılı çok rahat dışarıda bırakabilirdik. Ancak ülke menfaatleri hükümetimiz için her şeyin üzerindedir.''
2002 yılından bu yana geçen 17 yıllık süre zarfındaki AK Parti hükümetleri döneminde kişi başına milli gelir 3 bin 500 dolar seviyelerinden 9 bin 500 dolar seviyelerine yükseldiğini aktaran Oktay, ''Enflasyon çok uzun yıllar sonra tek haneleri görebilmiştir. Bu dönemde 10 milyon istihdam artışı sağlanmış, kayıt dışı istihdam yüzde 50'lerden yüzde 35'lerin altına indirilmiş, kadınların iş gücüne katılımında yaklaşık 10 puanı aşkın bir artış yakalanmıştır.36 milyar dolar seviyelerindeki ihracat 168 milyar dolara ulaşmış, 12,4 milyar dolar olan turizm geliri yaklaşık 30 milyar dolara yükselmiştir. Yüzde 11,3 olan bütçe açığı yüzde 2'lere, yüzde 72,1 olan AB tanımlı nominal borç stoku ise yüzde 30 seviyesine düşürülmüştür. 2013 yılında 10. Kalkınma Planı hazırlanırken dünya ticareti için artış oranı beklentisi yüzde 6,5'ti. 2014-2018 yılı dünya ihracat artışı bu beklentilerin çok gerisinde yüzde 3,6 olarak gerçekleşti” şeklinde konuştu.
Oktay, "Doğrudan yabancı sermayenin 24 milyar dolarlık yatırım yapmasını nasıl sağlayacaksınız?" sorusuna, “Uluslararası yatırımların çekilebilmesi için proje bazlı teşvik siteminde teknolojik ürün ve ihracatına öncelik verilecek. Yatırım ofisinin tek durak ofis olarak yetkilendirilmesi sağlanacak. İzin, onay, lisans süreçlerine yönelik sektörel yol haritaları hazırlanacak. Yatırım ofisi bünyesinde ilgili kurulların izin, onay süreçlerine ilişkin bilgi girişi yapacağı yatırım süreçlerini hızlandıran Merkezi Yatırım Sistemi kurulacak. Yerli şirketlerin uluslararası şirketler ile eşleştirilmesi sağlanarak, işbirlikleri genişletilecek. Teknoloji transferine dayalı yatırımları ilave desteklenecektir” dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |