Star gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce'nin 'Gül, bu defa hesaplaşmaya hazırlanıyor' başlıklı bugünkü yazısı şöyle:
ERDOĞAN’IN KARŞISINA ÇIKMAYA VE HESAPLAŞMAYA HAZIRLANIYOR
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya’dan ayrıldıktan sonra hep Erdoğan’a karşı tavırlı ve beklenti içerisinde oldu. Özellikle Atlantik Cephesinin, Avrupa Birliği’nin, Erdoğan’dan kurtulma yolundaki telkinleri, havaları/tavırları, herhalde kendilerini yalnız hissetmelerini önlemiş, umutlarının taze kalmasına destek olmuştur.
Sayın Gül, açıktan Erdoğan’ın karşısına geçmedi. Erdoğan’la bir meselesi olduğunu fırsat buldukça ima etmekten kaçınmadı ama sesini yükseltmedi, hodri meydan demedi. Bu defa farklı. Bu defa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına çıkmaya ve hesaplaşmaya hazırlanıyor.
Bu konudaki kanaatimi pekiştiren iki gerekçem var. Birincisi, Gül’ün ruh ikizi diyebileceğimiz ve en yakın gazeteci arkadaşı olarak bilinen Fehmi Koru’nun çıkışları... İkincisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gül ve ekibine yönelik net ve kararlı ağır eleştirileri, bugün neden yaptığının cevabı...
İlkini izah edeyim. Fehmi Koru, önce zemini hazırlama sadedinde şunu yazdı: “Atılan her adımın ülkeye ne getirip ülkeden ne götürebileceğini hesap edebilecek deneyimde insanımızın sayısı bir-ikiyi geçmez herhalde. Abdullah Gül o nadirattan insanlardan biri. İç ve dış politikada en çetrefil dönemlerde sorumluluklar taşımış siyaset adamları dünyada da fazla değildir. O az sayıda insan âkil adam muamelesine muhatap edilirler. Abdullah Gül de uluslararası camiada o muameleyi görüyor.” (5 Ocak 2018)
Koru, dün Gül’ün, bu defa hem de “daha yerli ve milli” bir kadro ile ortaya çıkacağının işaretini verdi: “AK Parti genel başkanı sıfatını da taşıyan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 'Gül’ü hedef alıyor' diye yorumlanan çıkışları ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıkça aynı hedefe yönelik sözlerinin amacı; Gül aday olmasın ve bunu daha sonraya bırakmadan, derhal, hemen, şimdi açıklasın…
“Evdeki hesap çoğu kez çarşıya uymuyor siyasette. AK Parti ile MHP’ye farklı gerekçelerle katılmış olan kişiler ve onların içinde yer aldığı kitleler, bu ‘kutlu yürüyüşü’ o yürüyüşü başlatanlar kadar benimsemeye hazır değillerse ne olacak? Daha da önemlisi, bu birliktelik görüntüsüyle etkilenmesi ve -verdiği bir karar varsa- onu değiştirmesi beklenen rakip/ler 'Yola devam' derlerse? Ya ‘yerli ve milli duruşa’ daha uygun birliktelikler oluşursa?” (10 Ocak 2018)
Ne anlıyoruz bu üstü örtülü tehdit satırlarından: 1. Erdoğan ve Bahçeli, Gül’ün adaylığını önlemeye çalışıyor. 2. AK Parti ve MHP tabanı, Erdoğan ve Bahçeli’nin el ele tutuşmasını benimsemeyecekler. 3. Gül, “yerli ve milli duruşa daha uygun” ittifaklar ile yola çıkacak… (F. Koru sahi Yenikapı ruhuna katılmadığı halde daha yerli ve milli olan kadroları nasıl biliyor?)
Gül’ün bu defa hesaplaşmaya hazırlandığını Sayın Erdoğan’ın, Gül ve ekibine açıktan meydan okumasından da anlıyorum. Gezi kalkışmasından beri o kadar yanlışa sesini çıkarmayan, içine atan Erdoğan bu defa cepheden eleştiriyor:
“Geçmişte partimiz çatısı altında olup da bugün dışarıda başka havalarda gezen hiç kimsenin partimizle, hareketimizle ilgili söz söylemeye hakkı yoktur. Kem alat ile kemalat olmaz. Bunlar AK Parti olarak milletimizle birlikte son 3-4 yıldır verdiğimiz hayati mücadelede en küçük bir desteklerini görmediğimiz, hatta çoğu defa karşı saflarda siluetleri beliren kişilerdir. Bu ülkede bir ‘evet-hayır’ referandumu yapılıyor ve partimiz burada ‘evet’ başlığını böyle atıyor, ama bakıyorsunuz birileri de hayır için kampanya yürütüyor kulislerde, şurada-burada ve şimdi de kendilerinde söz hakkı görüyorlar. Kusura bakmasınlar, bu birlikteliği, bu beraberliği, bu dayanışmayı zedeleyenler bilsinler ki artık bu kervanın samimi yolcuları değildir. Bu trenden düşenler kusura bakmasınlar, düştükleri yerde kalırlar. Kendilerine biçilen tek misyonun, AK Parti’ye ve şahsımıza zarar vermek olduğunu göremeyecek kadar hırslarının esiri olanların hükmünü milletimiz zaten veriyor...”
ERDOĞAN NEDEN ŞİMDİ GÜL’Ü BÖYLESİNE AÇIKTAN HEDEFE KOYUYOR?
Erdoğan neden şimdi Gül’ü böylesine açıktan hedefe koyuyor? Türkiye’nin nabzını tutan bir lider, Gül ve ekibinin yaptığı toplantılardan, yola çıkma kararlarından habersiz olabilir mi? Haberi olup da sessiz kalabilir mi? Onların hazırlıklarını boşa çıkarmak için hamlesini yapmayabilir mi?
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...