SP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, Eskişehir'deki Divan Express Otel'de e-miting düzenledi.
Temel Karamollaoğlu burada yaptığı konuşmada, 4 parti bir araya gelerek 'Millet İttifakı'nı oluşturduklarını belirtti. Bazı çevrelerin bu ittifak nedeniyle kendilerine ithamlarda bulunduğunu söyleyen Karamollaoğlu şöyle devam etti:
"Adına 'Millet İttifakı' dedik, 4 parti bir araya geldik. 3'ünün amblemi ile seçime gidiyoruz. Burada bazı çevreler çok farklı şekilde yorumlayarak ithamlarda bulunmaya çalışıyorlar. Hatta biz 70-80 sene evvel, hatta 90 sene geriye götürüp farklı konuları bile dile getirenler var. Bizi, Allah rahmet eylesin, Erbakan hocamızın kemiklerini sızlatmakla itham edenler de var. Yani insanda biraz utanma duygusu olur. Erbakan hocamız daha hayattayken onu terk edip hakikaten üzenler, yalnız bırakanlar hangi yüzle çıkıp şimdi Erbakan hocamızın kemiklerini sızladığını söyleyebiliyorlar."
"İNSANLAR DÜŞÜNCELERİNİ İFADE ETMEKTEN KORKUYORLAR"
Karamollaoğlu, Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimine gidildiğini söyledi. Karamollaoğlu şunları kaydetti:
"Şunu ısrarla söylüyorum. Bu seçim belki de 'Cumhuriyet tarihinin hem en kritik seçimi hem de en garip seçimi' diyebileceğimiz bir seçim. Neden kritik? Hakikaten bir çıkmazın içine girdik ve 15 yıldır da hatta daha fazladır bu ülkeyi yöneten iktidar artık bu ülkeyi yönetemiyor. Problemlere çözüm bulamıyor. Sebebi de problemleri kendisi üretti. 15 yıldır iktidarda bulunan parti kalkıp da 'İstiklal harbi yapıyoruz' diyebilir mi? 15 yıldır iktidarda bulunan bir parti bugünkü icraatları tenkit edebilir mi? Bu nedir? Bu şaşkınlığın en açık ifadesidir. Kendileri ürettikleri problemleri artık çözemez hale geldiler.
Bundan dolayı kritik bir seçim. Ama bu seçim başka bir özelliği daha var. Biz böyle bir seçim atmosferini yaşamadık Türkiye olarak. İnsanlar düşüncelerini ifade etmekten korkuyorlar. Endişe ediyorlar. Kimin yarın ensesinden tutulup hapse atılacağı belli değil. Suçlu veya suçsuz olması da önemli değil. Sadece iktidarın hoşuna gitmiyorsa birileri bir iftirada bulunmuşsa ya da haber üretmişse hemen kendilerine göre gerekli şahısları alıyorlar, tutuklamaktan çekinmiyorlar. Bunu da normal karşılıyorlar. Bunu neye dayanarak yapıyorlar. Rafa kaldırdıkları hukuka güvenerek yapıyorlar.
Daha doğrusu hukuka güvenmiyorlar da OHAL kendilerine keyfi davranma imkanını sağladığı için OHAL'i seçime kadar devam ettirecekler. Şimdi vadediyor. Seçimden sonra kaldıracaklarını söylüyorlar. Günaydın, teşekkür ederiz. 'OHAL ortamında bir ülkeyi seçime götürmek en büyük haksızlık. Herkesin tepesinde bir sopa tutuyorsunuz' dedik. Onun için memur konuşamıyor, devlette bir yakını iş tutmuşsa o da konuşamıyor, esnaf konuşamıyor, dışarıdan ticaret ile uğraşan, sanayici insan konuşamıyor. Konuşabilen sadece biz siyasetçiler. Bu işe girmişiz. Elbette bildiklerimizi, düşündüklerimizi, problemleri nasıl çözülebileceğini milletimize aktaracağız. Öyle bir dönemde hiç ama hiç bu ülke seçime gitmedik."
"FENERBAHÇE SENDROMU"
SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, seçimlerde kimsenin beklemediği bir dip dalganın olacağını ve iktidarın bir 'Fenerbahçe sendromu' yaşayacağını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
"İhtilal dönemlerinde bile seçime giderken daha doğrusu ihtilal döneminden sonra seçime giderken kimsenin ensesinde boza pişirilmedi. Şunu söyleyeyim; 1980 ihtilalinden sonra, Anayasa oylaması hariç yüzde 92 ile geçti o anayasa, herkes de itiraz etti ama kuzu kuzu gitti oyunu verdi ne için şundan kurtulalım diye. Şimdi kimden kurtulacağız? Şimdi tam tersine çalışacak. Şimdi bu iktidardan kurtulabilmek için milletimiz seçime gidecek, sandıkta bunların beklemediği bir neticeye oy atacak. O dip dalga su yüzüne çıktığı zaman herkes görecek iktidara kimsenin itimatı yok. Anketlere bakıyorsunuz, yüzde 50'yi yakalayacak, 45-46'lar. Yani Aziz Yıldırım gücenmesin ama bir Fenerbahçe sendromu yaşandı, şimdi aynı sendromu bu iktidar yaşayacak. Göreceksiniz ki kimsenin beklemediği, kimsenin tahmin edemediği oranda bu insanımız yani o dip dalga su yüzüne çıktığı zaman, kendi hissini somut bir şekilde sandığa yansıtacak. Onun için kimse kimseyi tehdit etmesin."
Karamollaoğlu, cumhurbaşkanının tarafsız olması ve kutuplaşmanın ortadan kalkması gerektiğini de belirterek, "Biz tek milletiz. Kürdü-Türkü, gericisi-ilericisi, sağcısı-solcusuyla tek milletiz. Herkesi bağrımıza basmalıyız. Huzur başka türlü olmaz. Onun için bu kutuplaşmanın ortadan kakması gerekir" dedi.
Ekonomin bir çıkmazın içinde olduğunu savunan Karamollaoğlu, "Parayı ısrarla toprağa görmekten vazgeçmediği için karşımıza çok ciddi devasa problemler çıktı. 90 yıllık sanayi tesislerimizi sattılar. Durduk yere bugünkü sıkıntıların içine düşmedik. Yolsuzluk büyük bir kesim tarafından özellikle iktidarı destekleyen kesim tarafından olağan karşılıyor. Yolsuzluk demek yetimin malına el uzatmaktır. Yolsuzluk ve israfı ben ayırt edemiyorum. 'İtibardan israf olmaz' lafını nasıl kullanırsınız? İsraf zaten budur. Bugün işsizlik diz boyu; 3,5 milyon resmi işsiz var. Başvuruda bulunmayanlarla birlikte 5 milyondan fazla işsiz var. İnsanlar geçinemiyor, asgari ücret hep açlık sınırının altına kaldı" diye konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...