İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazeteci Cüneyt Özdemir'in YouTube kanalındaki programa katılıp, gündemdeki konularla ilgili soruları yanıtladı.
“MANSUR BEY’İN BAŞARILARIYLA GURUR DUYUYORUM”
İmamoğlu, programda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la ilgili bir soruyu da yanıtladı.
Yavaş’la aralarında rekabet olmadığını, aynı takımda olduklarını söyledi.
İmamoğlu, “Ben takım oyuncusuyum. Takım oyuncusu arkadaşını kıskanmaz, tam aksine ona gollük paslar atar. Benim için Mansur Bey’in pozisyonu budur. Ben O’nun başarılarıyla gurur duyuyorum, her gol attığında da seviniyorum. Sanırım o da benim gollerime seviniyordur” dedi.
MELEN ÇAYI AÇIKLAMASI
Su sorununun önemli bir sorun olduğunu ve bu sorunun önüne geçmek adına sıklıkla çalışmalar yürütüldüğünü belirten İmamoğlu, Melen Çayı Projesi'ndeki tartışmaları ve süreci anlattı.
Seçim alanlarında, “Biz, İstanbul'un su sorununu en az 30 yıl çözdük” diye açıklamalar yapıldığını anımsatan İmamoğlu, su sorunu nedeniyle seçimden sonra ilk 18 gün en fazla İSKİ'ye gittiğini söylerek şöyle devam etti:
Geçen sene yaz dönemiydi. Kuraklık oldu. Sayın Cumhurbaşkanı kalktı, ‘Arkadaş İstanbul'u neredeyse susuz bırakacak. Biz, bu konuya müdahale edeceğiz' dedi. Bu konuda hemen toplantılarımızı yaptık. Hemen atladım, Melen'e gittim. Melen, bitmiş görünüyor. Koca 125 metrelik yükseklikteki gövdede, kocaman çatlaklar, boylu boyunca… Ve altta, taşıyıcı noktalarında burkulmalar… Bunun sebebini sorunca, dediler ki; yanlış proje tercih edildi. Firmanın elinde kağıt; ‘DSİ'yi uyarmamıza rağmen, bize bunu yap dediler' dedi. Ve yapılmış. Bakın, o firmaya ceza bile kesemiyorlar. Bu sefer meydana çıktım. Dedim ki; ‘Bizi suçluyorsunuz ama, bir; Melen'i bitirmemişsiniz kardeşim. Melen'in mevcut durumu bu. İki; daha kötüsü, Melen'i tamir bile etmiyorsunuz. Tamir etmek için yatırım planına Melen'i almamışsınız' Biz bunu duyurduktan sonra, teşekkür ederiz, kimin kulağına geldiyse, Sayın Cumhurbaşkanı belki müdahale etti, bilemiyorum; yatırım planına alındı. O koca barajın tamirat projesi ne kadar biliyor musunuz? 500 milyon lira. Yani 1 milyara o baraj yapıldı; 500 milyon liraya tamirat ihalesi yapıldı. İhale yapıldı Şubat ayında. Daha yeni saha teslimi yapıldı; müteahhit işe başlayacak. Ben, müteahhidin olaya vakıf olduğunu şu anda düşünmüyorum. Mevcut tadilat projesinin yeterli olduğunu da düşünmüyorum. Çünkü bunu bana söyleyenler, bir kısım bilim insanı.”
PAHALI ENERJİ MALİYETİNDEN ŞİKAYETÇİ
İstanbul'a Melen Barajı'nın su sağlaması için gerekli sürenin 5 yıl olduğunu ifade eden İmamoğlu, “3 yıl zaten işin bitim süresi var. Ardından bunun dolma süresi var; 5 yıl. Bakın, 2 yıl kurak bir sezon vardı. Bizim, bu İstanbul'a çare bulmamız lazım. Çünkü, üçüncü kurak sezondan sonra sıkıntı başlayabiliyor. 2 pompa istasyonuyla Melen'den İstanbul'a su basılıyor. Üçüncü pompa istasyonu için hemen ihaleye çıkma kararı aldık. Bir yıl sürecek. İnşallah önümüzdeki yıldan itibaren 3 pompa, mevcut Melen'in kendi su akarından İstanbul'a su basma şansına sahip. Bu, ciddi bir rakam. Neredeyse İstanbul'un baraj olduktan sonra basılacak suyun yarısından daha fazla. Burada şu dezavantaj var; baraj olduğunda enerji elde edeceksiniz. Elde ettiğiniz enerjiyle bastığınız suyla, daha ucuz suyu İstanbul'a göndermiş olacaksınız. Şimdi daha pahalı bir enerji maliyetiyle suyu basacağız. Çünkü, mevcut Melen Barajı'nın ne olacağı belli değil” diye konuştu.
HEDEFİM GELİR DEĞİL
Kent içi ulaşımın temel unsurlarından taksiler için yeni bir uygulama başlatacaklarını geçtiğimiz aylarda duyuran İmamoğlu, toplumun yüzde 95'inin bu uygulamayı istediğini belirterek şöyle konuştu:
“İstanbul, belki de taksi hizmeti konusunda en düşük puana sahip metropollerden bir tanesi. Bu, taşınabilir bir durum değil. Özellikle esnafın büyük bir mutluluğu var. Bunu esnaf da taksici de vatandaş da istiyor. İstemeyen kim? Her zamanki gibi, o bir avuç insan öne çıkıyor. Bu anlamda geçen, oda mensuplarıyla da konuştuk. Uzlaşmadığımız bir şey yok ki. Günün sonunda bana, ‘O zaman taksileri kiralama da sat' diye teklif yapılıyor. Benim hedefim bir şeyi satıp gelir elde etmek değil, İstanbul'a kalıcı, kaliteli hizmet yaratmak. Bu kentin 20-25 milyon turist potansiyeli var. Sadece kendi insanına dair değil, dışa dönük hizmet sorumluluğu bu.”
"BU İŞ OLACAK!"
UKOME'de, 6-7 ay önce hızlıca yapılan bir değişimle, orada daha önce İBB'nin kendi bürokratları çoğunlukta olmasına rağmen, ulaşımla alakası olmayan devletin birtakım kurumları buraya eklenerek, belediyenin azınlığa düşürüldüğünü söyleyen İmamoğlu, “Günün sonunda bu işin kabul edileceğini söylüyorum. Bu işin kahramanı da yok; bu iş, İstanbul'a gerekli. İstanbul'a çok ilgi duyan Sayın Cumhurbaşkanı'mız da dahil olmak üzere, bu taksici konusunda bizimle aynı düşündüklerini düşünüyorum. Gidip her yere de anlatırız. Bakanlıklara, Sayın Cumhurbaşkanı'na gidip anlatırız. Eninde sonunda bu iş olacak. Çağdaş, güzel bir kent istiyorsak, saygın bir taksici esnafı istiyorsak, taksici esnafının eğitim aldığı, komisyoncuların elinde taksicinin esnaf kartının gezdiği ya da plakaların komisyon pazarında neredeyse ayda 100-150 milyon lira paranın döndüğü bir piyasa değil, tümüyle kamunun regüle ettiği, kalite standardı koydurttuğu bir sistemi biz bu kente kazandıracağız. Elbirliğiyle kazandıralım istiyoruz. O konuda da bütün yetkililerden de destek talep ediyoruz” diye konuştu.
25 YILDA ÇÖZEMEDKLERİNİ 1 YILDA ÇÖZDÜK
İmamoğlu, 2021'in ilk aylarında Taksim Meydanı'nı ihaleye sokmak istediklerini belirten İmamoğlu, şu anda Taksim Meydanı, Haliç kıyıları, Salacak ve Üsküdar Meydanı ve Bakırköy'de çalışmaların sürdüğünü ifade etti. İlk olarak proje sürecinin netleşmesi gerektiğini belirten İmamoğlu şöyle konuştu:
* İhale sürecini tamamladıktan sonra, tahmin ediyorum 1 yılın içerisinde Taksim Meydanı'nı yepyeni ve gerçekten insanları içine katan haliyle hizmete sokarız.
* Taksim, Cumhuriyet'in ilk zamanlarından beri İstanbul'un çok derin bir hafızasıdır. Birçok üzücü ya da sevindirici olaylara tanıklık etmiştir. Böylesi bir merkezi İstanbul'a kazandırmak, aslında buluşmanın, birleşmenin, bir arada olabilmenin, bir arada düşünebilmenin simgesine dönüşür.
* Çok önemsiyoruz; tabii bir yandan sorunları da çözerek önemsiyoruz. Sadece yarışma değil, 19 Ekim'de vatandaşlarımız da oy kullanarak bu sürece katılabilecekler.
* Aynı zamanda Üsküdar gibi, Eminönü gibi yerlerde suya, batağa yıllarca esir olmuş, 25 yıldır çözemediklerini 1 yılda çözüyoruz Cüneyt Bey.
* Bu, değerli bir şey bence. Düşünsenize; seçildiğimin daha ikinci ayında, Eminönü'nde baskına uğrayan çarşıdan dolayı, beni suçlu kılanlar, topu topu 2 günlük tatilimi dillerine dolayanlar, orada yağmurdan sığınmak için kullandıkları Eminönü Çarşısı'yla ilgili tek bir haber yapmadılar.
* Çok üzücü. Ama onların 25 yılda çözemediğini, 1 yılda çözdük. Taksim Meydanı ve diğer meydanları da Allah'ın izniyle, tepeden inme bir bahane oluşturmazlarsa, 1 yıl içinde toparlar, İstanbul halkı ile buluştururuz.
“ALLAH AKIL VERSİN DİYE DUA EDİYORUM BUNLARA”
Özdemir'in, İmamoğluna, “Cami amblemlerini İBB TV ve bir trafik uygulamasından kaldırdığı yöndeki söylemler olduğunun anımsatılması üzerinenız söyleniyor. Var mıydı? Çıkarttınız mı?” sorusunu yanıtlayan İmamoğlu, “Cüneyt Bey, bizim İstanbul Büyükşehir Belediye'mizin benim de çok hoşuma giden, güzel bir logosu var. İBB'nin, kendi kurumsal logosu. Bu, illa TV'nin de logosu olacak değil. Çöp şirketinin de logosu olacak değil. Ya da kafeteryanın da logosu olacak değil. Her şeyin bir yeri var. İBB'nin bir kutsallığı var, İBB'nin farklı bir formatı var. İBB, ana yuva. Ama TV'de, başka insanların, gençlerin ilgisini çekmesi için başka bir şey kullanıldı. Bir logo. Kurban olayım, camilere şu anda, daha önceki dönemin 2 katı daha fazla temiz, 2 katı daha fazla titiz, pırıl pırıl aydınlatması olan hizmet ediliyor. Bırakın sadece camiyi, bütün ibadethanelere saygı duyan bir insanım ben. Bıraksınlar bu işi. Maneviyat, insanların inancı, insanların birtakım değerleri üzerinden siyaset anlayışından bu millet usandı. Bunlara inanmıyor bile. Bunları söyleyenlere de inanın kötü gözle bakıyor vatandaş. Diyor ki; bu adam fitne peşinde, bu adam gıybet peşinde. Bunların hepsi bu arada büyük günahtır. İnancımızda en büyük günahlardır. Yalandır, iftiradır, bunlar büyük günahlardır. Allah akıl versin diye dua ediyorum bunlara. Umarım benim duam kabul olur. Biraz geç olabilir ama, olur” ifadelerine yer verdi.
“EN ÇOK ÜZÜLDÜĞÜM BELEDİYE BAŞKANLARINDAN BİRİSİ, İŞİ GÜCÜ SANSASYON YARATMAK”
Özdemir'in “İstiklal Caddesi'ndeki simitçi ve kestanecilerin tekel oluşturduğunu söylediniz. Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, ‘Bu öyle bir şey değil' diyerek bir video ile bazı belgeler paylaştı sosyal medyada. Siz, izleyebildiniz mi?” sorusunu Ekrem İmamoğlu şöyle yanıtladı:
* Çok yazık. Ben, üzülüyorum. Bazı üzüldüğüm belediye başkanları var. Diğerlerinin ismini şimdilik vermeyeyim. Bazen onlar birinci sıraya geçiyordu, ama son birkaç aydır Haydar Ali Yıldız'ın hızına hiç kimse yetişemiyor.
* En çok üzüldüğüm belediye başkanlarından birisi. Daha hiç olmadan, işi gücü sansasyon yaratmak. Birilerinin ihbarı, talimatı üzerinden bir müsamere çocuğu gibi çıkıp kameraların önünde saçma sapan haberler yapmak… Ben, ona, belediye başkanı olmayı tavsiye ediyorum.
* Beyoğlu halkına hizmet etsinler. Kötü söz, sahibine aittir. Niye sahibine aittir? Çünkü, yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Şimdi firmanın ismini burada göstermeyeceğim size.
* Çünkü ayıptır, yanlıştır. 11 tane evrak var burada; aynı firmaya ait. Bu firma, bizden, bu tezgahları talep ediyor. Diyor ki; işgaliyemin İBB'ye geçmesini istiyorum. Tam 11 tane. Allah aşkına, kim yaptı bu işi? Cahillik yapıyor Sayın Belediye Başkanı. Hiç yakışmıyor. Kendine çekidüzen versin. Akıl hocaları, ona yanlış bir yol gösteriyor. Belediye Başkanı, işine baksın.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |