İmamoğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:
"Ülkemiz darboğaz içinde. Ülkemizde doğrudan yatırım yapan dış sermayenin miktarı azalıyor. 1,5 milyon insan işsizliğini kuruma tebliğ etti son 8 ayda. Gayri resmî rakamlarda 8 milyon olduğu tahmin ediliyor. Ne yazık ki sçeim gündemi ile toplum esas gündemden uzak tutulmaya çalışıyorlar.
Dış politika Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi. Suriye ve Irak sınırında yaşadıklarımız var. Askerimize başarılar diliyoruz. Bu mücadele esnasında tek bir askerimizin burnu kanasın istemiyoruz. İnsanların farklı sorunlarla muhatap olmasını sağlayarak bir nevi toplumu aldatmaya çalışıyorlar.
İnsanların gıda alımı konusunda şikâyetçi. Evimde torunum, oğlum, kızım işsiz diyorlar. Ekonomik veriler toplum nezdinde çok algılanmayabilir. Mevcut durumu korumak için bile yüzde 5 büyüme gerçekleştirmemiz gerekiyordu. Önümüzdeki aylarda daha büyük sorunlar yaşayabiliriz. İnşaat sektöründe ilk çeyrekte yüzde 11 daralma var. Sıkı tedbirler alarak süreci yürütmek zorundayız. Memleket için çalışıyoruz. Hep beraber üreteceğiz, bu işin partisi olur mu? Temel doğru partilerin araç olduğunu unutmadan milletine hizmet etme anlayışı.
İstanbul'da kazandığımız 25 belediye ve büyükşehir belediyesinde kazanarak ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz. Nokta. Sayın Cumhurbaşkanı. Bunu neden söylüyorum. Ben de diyorum ki ben İBB Başkanı olarak zaten seçildim yine seçileceğim, 39 belediye başkanı ile çalışacağım.
Bir başkası diyor ki, "Kadro yok bu ülkede. Tek kadro var o da biziz" diyor. O kadar yalnızlaşmışlar ki, zannediyorlar ki dünyada bir tek onlar var. Bu ülkede milyonlarca insan var. Bu şehrin insanına kadro yok diyen bir anlayış olur mu? Bir doğru tarafı var. Kişi bulamadıkları için bankaya atıyorlar. Oraya gitti olmadı, buraya gitti olmadı. Ona da üzülüyorum. Böyle bakarsanız ülkede kadro yokmuş gibi gelir. On binlerce ekonomist, insan, mühendis var. Ben kendi evladıma hayran hayran bakıyorum. Hepiniz de öyle bakıyorsunuzdur. Bu şekilde ekonomiyi yönetemez, kendi insanına güvenemez akıl, akıl tutulması yaşayan bir insana aittir. Bütün belediye başkanları benimle çalışmaktan zevk alacaklar. Kaçtıkları kadar ben de kovalayacağım. Örneğin, Güngören'e geleceğim. O belediye başkanı kardeşim de benimle gelemeyecek. Niye siyasi bir talimat almış olabilir. Neredeyse yanına gider alırım, millete de söylerim.
Talimat vererek işsizliği çözmeyeceğiz. Ekonomide böyle bir gerçeklik olmaz. Biz size eleman yetiştireceğiz. Adrese teslim iş gücünü size hazırlamış olacağız. Bu kadar basit. Bütün mevzuların çözümü bu milletin kendi zihninde, aklında, yeteneğinde.
Benim vatandaşıma iyi hizmet edilecek. Oturacağız, çözeceğiz.
Bürokratıma diyeceğim ki, birilerini düşünmeyeceksiniz, benim esnafımı düşüneceksiniz. Bu toplum bizden barış istiyor. Güleryüz istiyor. Ben hep güleryüzlüyüm.Bu şehrin insanının yüzünü güldürmeye geliyoruz. Bu şehirde yaşayan halkımızın etnik kökeni, kılığı kıyafeti, hakları korunarak adil bir şehir yönetimi sağlayarak bir arada yaşama kültürünü yaşatmaya geliyoruz. Bunları yapmamız için sürecin nasıl olduğuna değinmek istiyorum.
31 Mart yerel seçimlerinde anamın ak sütü gibi helal bir seçim kazandım. Dediklerinin altı, içi boş.
Bir avuç insan bazen YSK'daki 7 kişi oluyorlar, bazen İBB'nin önünden ayrılmayan iş insanları oluyor. Siz 16 milyon insansınız İstanbul'da. Kendi çıkarları adına bir kısım kararlar alıyor olabilirler. Bizim yürümek istediğimiz yol demokrasiye kurtarmayı isteyen yoldur. Demokrasiyi kurtarmak adına 23 Haziran'a hep birlikte hazırlık yapacağız.
18 gün görev yaptık. Ne yaptın ki kardeşim? Gerçekten komik. Çok şey yaptık, canları sıkıldı. Öğrencilere, suya indirim yaptık. Şeffaflığı getirdik. Henüz yola bile çıkamadık. 18 günde gördüler ki bunlar kararlı. Çok çalışacaklar.
Süreçte yaşanan tüm mağduriyetleri gidereceğiz. Her biriniz mesulsunuz. Ben sizlerin duygularını dile getiren bir insanım. 16 milyonu temsil eden bir insanım. Ben benim sırtımdaki yükü biliyorum, o yük sizin de sırtınızdadır. Mesele demokrasi, memleket, İstanbul meselesidir. Dolayısıyla bu seçim çok önemli bir seçim. Herkesi kucaklayın. Asla kimse ile münakaşa etmeyin. Birine sinirlendiğinizde aklına bir avuç insan gelsin. Çalışmak, oy kullanmak, kullandırmak, sandıkta görev almak zorundayız. Biz demokrasiyi kurtarıyoruz. Dediğiniz doğru 23 Haziran'a bayrama gider gibi her şeyin çok güzel olmasını sağlamak zorundasınız. Kesinlikle her şey çok güzel olacak. 23 Haziran'dan sonra hepinizi Saraçhane'ye bekliyorum"
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...