Yer dünyanın finans başkenti New York’taki Brooklyn köprüsü. Günlerden 1 Ekim cumartesi. ‘Occupy Wall Street-Wall Street’i İşgal Edin’ hareketine mensup yüzlerce kişi New York’un merkezini Brooklyn ile bağlayan köprüyü işgal edip trafiği kesince yaklaşık 700 kişi polis tarafından gözaltına alındı. Üstelik gördükleri muamele oldukça sertti. Oysa ki tek istedikleri iş, sosyal eşitsizliğin sona ermesi ve ekonomik krizin yükünden kurtulmaktı. Gözaltına alınanların büyük çoğunluğu kısa süre sonra serbest bırakıldı ancak ABD, 2007’den bu yana süren ekonomik krizin bu sokağa taşan öfkesinden kolay kurtulamayacak gibi görünüyor. Zira Wall Street’te eylül ayından bu yana kamp kuran bir grup ‘Occupy Wall Street’ eylemcisi yerlerinden kıpırdamaya niyetli değil. Üstelik yarın öğrenci birlikleri ve işçi sendikalarının da katılımıyla çok daha büyük bir eylem hazırlığındalar.
‘Sorunumuz mali sistemle’
Dün de Los Angeles, Chicago ve Boston’da destek eylemleri düzenlendi. Ülkede yüzde 9’u aşan rekor işsizlik oranı, mortgage krizi ile başlayan ve yaşamın her alanına yayılan ekonomik çöküş, Afganistan ve Ortadoğu’ya ‘terörle mücadele’ adı altında akan milyarlarca dolar Amerikan halkını isyana sürükleyen en büyük etkenler.
Eylemciler arasında yer alan 57 yaşındaki işçi emeklisi Bill Csapo, Radikal’e ne yapmak istediklerini anlatırken altını hassasiyetle çizdiği nokta sorunun yönetimde değil sistemde olduğu. “Burada bizim asıl sorunumuz mali sistemle. Öyle kötü bir durumda ki her şeyi yıkıp yeniden kurmak gerekiyor, artık yama yapmakla ayakta kalamaz” diyen Csapo, hükümette çok fazla para olduğuna ancak bu paranın asıl sahibi olan insanlar tarafından kullanılamadığına vurgu yapıyor. Csapo’ya göre para ya şirketlerde ya da yabancı yatırımcılarda ve insanlar bu oyuna artık bir son vermeli. Occupy Wall Street grubuna destek verenlerin “Artık bu duruma katlanmak istemiyoruz ve oyunu bozmak istiyoruz” dediklerini belirten Csapo, toplumun ve sistemin yeniden yapılanması gerektiğine “Tekrar bu korkunç ve sadece kötü yönetimden kaynaklanan duruma düşmek istemiyoruz” sözleri ile vurgu yapıyor.
‘Derdimiz Obama ile değil’
ABD Başkanı Barack Obama, 2008’deki başkanlık seçimlerini ‘Yes We Can-Başarabiliriz’ sloganı ile kazandığında Amerikan halkının umudu olmuştu. Dev finans kurumlarını yutan mali çöküşe ve işsizliğe dur demek Obama’yı bekleyen en zorlu görevdi. Bill Csapo, Obama ile sorunları olmadığına özellikle dikkat çekiyor ve “Bu yapının içinden tek bir politikacıyı alıp tüm suçu ona yükleme amacında değiliz. Yapının yenilenmesini istiyoruz. Ne yani, Obama’yı seçmezsek her şey bitecek mi? Hayır, tüm sorun olduğu gibi kalacak” diyor.
Starbucks’tan istihdama destek
Dünyanın önde gelen kahve zincirlerinden Starbucks, ABD’de 1 Kasım’dan itibaren satışa çıkaracağı bilekliklerle ‘ABD için istihdam’ programına destek vermeyi amaçlıyor. Sabah kahvesinin yanında programa en az 5 dolar bağış yapanlar üzerinde ‘Indivisible-Bölünemez’ yazan bilekliklere sahip olabilecek. Yaklaşık 7 bin Starbucks’da toplanacak bağışlar istihdam yaratabilecek şirket ve kurumlara gidecek. {PORTLAND/AP}
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...