İşyerlerindeki stres nedeniyle ölüm olaylarını giderek daha fazla duymaya başladık. Bu ölümlerde yaş ayrımı olmadığı gibi bedensel emek veya entelektüel emek ayrımı da görülmüyor.
Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı verilerine göre, her yıl 550 milyon işgünü kaybının arkasında "stres nedenli" işe gitmeme sorunu yatıyor.
2015'te 300 araştırmanın incelenmesi üzerine, işyerindeki zararlı uygulamaların yol açtığı ölüm ve hastalık oranlarının, pasif olarak maruz kalınan sigara dumanından kaynaklı olanlara eşdeğer olduğu görüldü.
İşyerindeki zararlı uygulamalar arasında şunlar yer alıyor: uzun çalışma saatleri, iş-aile çatışması, ekonomik güvensizlik, iş kontrolünün olmaması ve, ABD gibi ülkelerde, sağlıksigortasının olmaması…
İşyerleri insanları hasta ediyor, hatta öldürüyorsa bu konuya eğilmek gerekir. Dünyada sağlık giderleri artarken işyerleri de önemli bir kamu sağlığı sorunu haline geliyor.
Dünya Ekonomik Forumu tahminlerine göre, dünya çapında sağlık harcamalarının dörtte üçü kronik hastalıklara gidiyor ve bulaşıcı olmayan hastalıklar nedeniyle ölümler, tüm ölümlerin yüzde 63'ünü oluşturuyor.
Kronik hastalıklar, stresin yanı sıra sigara, alkol, uyuşturucu, stres kaynaklı aşırı yeme gibi sağlıksız davranışlar nedeniyle ortaya çıkar. Yapılan araştırmalar en büyük stres kaynağının işyerleri olduğunu, bu nedenle sağlık ve bakım krizinin de en önemli nedeni haline geldiğini gösteriyor.
Amerikan Stres Enstitüsü'ne göre, işyerinde stresin Amerikan ekonomisine maliyeti yılda 300 milyar dolar. Araştırmalar, işyerindeki zararlı idari uygulamalar nedeniyle yılda 120 bin ekstra ölüm olduğunu ve bundan kaynaklı ekstra sağlık harcamalarının yılda 190 milyar doları bulduğunu gösteriyor.
Bu durumda, ölüm nedenleri sıralamasında, işyerleri, böbrek hastalıkları ve Alzheimer'ın da önüne geçerek beşinci sırada yer alıyor. İngiltere'de 2016-17'de iş kaynaklı stres, depresyon veya anksite nedeniyle 12,5 milyon işgünü kaybı oldu.
Çalışanlar açısından bu sorunlara neden olan kötü uygulamalar şirketlerin de yararına değil. Uzun çalışma saatleri verimliliği olumsuz etkiliyor. İşten çıkarmalar işyerlerinin performansını artırmadığı gibi, en iyi işçilerin de ayrılmasına neden olduğu gibi, tazminat veya müşterilerle bağların zayıflaması gibi nedenlerle tasarruf da sağlamıyor.
Araştırmalar, çalışanların işlerini ne zaman ve nasıl yapacakları konusunda daha fazla kontrol sahibi olmaları halinde daha fazla motivasyonla çalıştıklarını gösteriyor. Ayrıca stresli ve hasta işçilerin sağlıklılar kadar verimli çalışmadığı da açık.
Çalışma hayatının giderek kötüye gittiğini gösteren birçok veri var. Eskiden ekonomik kriz dönemlerine özgü işten çıkarmalar daha rutin bir hal alıyor. Örneğin gıda sektöründe Heinz ve Kraft şirketlerinin birleşmesi sonucu, işgücünün yüzde 20'si işten çıkarıldı.
"Esnek ekonomi" güvencesiz çalışmayı dayatıyor; işçiler ne kadar çalışacaklarını, gelirlerinin ne olacağını bilmiyor. Bu durum aile ile geçirilen zamanı ve ilişkileri de olumsuz etkiliyor.
1950-60'larda CEO'lar hissedarlara, müşterilere, çalışanlarına ve topluma karşı sorumlu olduklarını düşünüyordu. Şimdilerde ise hissedarların çıkarları her şeyin üstünde tutuluyor.
Şirketlerinde çalışan insanların fiziksel ve ruhsal sağlıklarına karşı sorumluluk duyan çok az yönetici var.
Çalışanlarına ücretli izin verilmesi, müdürlerin her saat mesaj göndermemesi, işçilerin evdeki zamanlarını dinlenerek geçirme fırsatı verilmesi, çalışanlara lojman olanağı ve kendi işlerini kendilerinin kontrol etmesi gibi olumlu pratikleri uygulayan az sayıda şirket var.
Çalışanların, işyerini seçerken sadece ücret ve yükselme imkanını değil, fiziksel ve ruhsal sağlıklarını da göz önünde bulundurması gerekiyor. İşletme yöneticileri ise sadece kârlarını değil, işgücünün sağlığını da ölçüme tabi tutmalıdır.
Hükümetler açısından ise sağlık harcamalarındaki yüksek maliyet işyerlerine odaklanmak durumunda; zira işyeri stresi insanları hasta ediyor.
Kaynak: BBC Türkçe
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...