1. KABULLENİN!
Bana sorarsanız iyi yaşlanmanın birinci kuralı “yaşlılığı olduğu gibi kabul etmek”tir. Bilelim ki yaşlanmak doğal, ilerleyici ve durdurulamaz bir süreçtir. Bizim yapabileceğimiz en iyi şey ise onu “hakkıyla, keyifle, huzurla, sağlıkla yaşamak” ve bazı doğru ruhsal tavırlar geliştirerek belki biraz yavaşlatmayı hedeflemektir.
2. GELİP GEÇİCİLİĞE İNANIN!
İyi hayatın en önemli sırlarından biri de “her hayatın bir sonunun olduğuna” inanmaktır. Hayatın bize bağışlanmış kısa bir zaman dilimi olduğuna inanıp onu keyifle, coşkuyla ama akıllıca ve de bilinçli bir şekilde inanarak, kendini hayatın zenginliklerinden koparmadan keyifle yaşamayı hedeflememiz lazım. “Yok oluşun basitliği ve kolaylığı” ikinci hayatı/yaşlanmayı/iyi hayatı daha da hafifletir. Üstümüzdeki yükü bir hayli alır.
3. SAPLANTILARA KAPILMAYIN!,
Eğer “Sağlıklı bir orta yaşlılık ve yaşlanma sürecim olsun” diyorsak yapacağımız şeyler aslında son derece basit: Yaşlanmaya bağlı hastalıkları engellemek, eğer bu mümkün olmazsa onların etkilerini en aza indirmek, beden ve ruhu keyifli bir barış içerisinde tutmaya gayret etmek yeterli olabiliyor. Çünkü bütün araştırmalar yaşlılığın kalitesini azaltan temel sorunların neredeyse tamamının yaşlanmayla ilgili hastalıklardan ve beden ile ruh arasındaki kopukluktan kaynaklandığını gösteriyor.
4. HOŞ BİR SADA BIRAKIN!
Gelecek nesillere sizi anımsatacak ve onların hayatlarına katkı sunacak bir şeyler bırakmak bir başka deyişle “Baki kalan gökkubbede hoş bir sada olmaya çalışmak”, iyi ve güzel bir hayatın da, daha sonra uzun yıllar hatırlanmanın da en önemli sırrıdır. Ben buna “anılma-akılda kalma yaşı” diyorum ve en az biyolojik yaş kadar önemsiyorum. Unutmayalım ki biyolojik yaşımız da kronolojik yaşımız da bize biz “yaşarken” lazımdır. “Anılma yaşımız” ise bizden sonra, “bıraktığımız iz” yani “bizden kalan”dır...
5. YAŞLANIRKEN DE YAPACAK BİR İŞİNİZ OLSUN!
Bana yöneltilen sağlık soruları arasında ilk sıralarda, “Ne zaman yaşlıyız?” sorusu mutlaka yer alır. Bu sorunun pek çok farklı cevabı olabilir. Ama benim en çok hoşlandığım yanıt, “Yapacak bir şeyiniz kalmadığı zaman yaşlısınız!” demektir, cümlesiyle başlayanıdır.