E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

İYİ Parti'li Behiç Çelik bütçe komisyonunda konuştu: Devlette liyakat lazımdır 

İYİ Parti Mersin Milletvekili Sn. Behiç Çelik bugün İçişleri Bakanlığı ve bağlı kurumların bütçeleri üzerinde açıklamalarda bulundu.

18.11.2022 - 13:48
İYİ Parti li Behiç Çelik bütçe komisyonunda konuştu:  Devlette liyakat lazımdır

SAYIN BAŞKAN,
SAYIN BAKAN,
KOMİSYON'UN DEĞERLİ ÜYELERİ,
DEĞERLİ MİLLETVEKİLLERİ,
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN DEĞERLİ BÜROKRATLARI,
SAYIN BASIN,
Hepinizi şahsım ve İYİ Parti adına, saygıyla selamlıyorum.
İçişleri Bakanlığı,
Emniyet,
Jandarma,
Sahil Güvenlik,
Göç İdaresi,
Ve AFAD Bütçelerini,
Bakanlığın işlevi nedeniyle,
Olağanüstü önem arz eden bütçeler olarak nitelendirmek istiyorum.
Eleştirilerimi teşkilatlar üzerinden değil,
Fonksiyonel yapmak istiyorum.
EVET;
Ülkenin içinde bulunduğu;
- Güvensizlik,
- Gerilim,
- Keyfi idare anlayışı,
- Huzursuzluk,
- Parti Devletine doğru savrulma,
- Yolsuzluk ve talanın alenileşmesi ve kanıksanması,
Toplumsal yapıda ve kamusal alanda büyük bir belirsizlik doğurmuştur.
Bu durum, asla kabul edilemez.
İçişleri Bakanlığı'nın doğrudan sorumluluğunu gerektiren,
Kamu düzenini sağlama ve devam ettirme görevi,
Yerine getirilmemektedir.
Dolayısıyla;
İktidarın farkına varmadığı veya varamadığı,
Bir toplumsal ve kamusal sıkışmanın,
Son evresinde olduğumuzu hatırlatmak isterim.
Osmanlı'nın son dönemlerinde olduğu gibi,
Ben burada, bir kıssadan bahsetmek istiyorum:
Ashabtan Abdullah oğlu Cabir rüyasında:
* Büyük ineklerin küçük inekleri sağdığını,
* Hastaların sağlıklıları ziyaret ettiğini,

* Kuru bir çay kenarında yemyeşil bahçeler olduğunu,
* Minberde koca koca putlar gördüğünü,
Hz. Ali'ye anlatarak, tefsirini ister.
Hz. Ali şöyle cevaplar:
"- Büyük ineklerin küçük inekleri sağması:
Makam ve yetkilerini halkı soymak için kullanan Devlet görevlilerini,
- Hastaların sağlıklıları ziyaret etmesi:
Yoksulların, çare için zenginlerin peşinde koşmalarını,
- Kuru çay kenarında bulunan yeşil bahçeler:
Dışardan bakınca bilim ehli zannedilen ancak boş, kifayetsiz bilim insanlarını,
- Minberde duran koca koca putlar ise:
Layık olmadığı halde, bilimin, dinin ve devletin yüce makamlarına yükseltilmiş
kimseleri ifade eder."


DEĞERLİ ARKADAŞLAR,
Biz, bu rüyayı her gün görüyoruz...
O halde;
Devlette liyakat lazımdır.
Gelir adaleti lazımdır.
Hukuk, vicdan, ahlak, dürüstlük lazımdır.
Gerçek ilim lazımdır.
Ancak;
24 Haziran 2018 tarihinde hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi,
Arz ettiğim bu durumların tamamını yerle bir etmiştir.
- Devlet tecrübemizi, teamülleri bir kenara bırakmış,
- Asırlık kurumlarımızı işlevsiz kılmış,
- Devlet-millet bağını koparıp atmış,
- Ve ülkemizi krizlerden krizlere sürüklemiştir.
Yurdumuzun asayiş ve huzurunun temininde büyük rol oynayan İçişleri Bakanlığı da,
Bu ucube sistem içerisinde,
Ciddi zafiyetlere, itibar ve güven kaybına uğramıştır.
- Kurumsal yapıda çürüme,
- Yönetim usullerinden uzaklaşma,
- Teşkilatlarda, idari organlarda ve denetim mekanizmalarında bozulma,
- Partizanlık ve dar kadrolaşma,
İşte bu çarpık sistemin sonuçlarıdır.
SAYIN BAŞKAN,
SAYIN BAKAN,


DEĞERLİ MİLLETVEKİLLERİ,
Geçtiğimiz yıl, yine bu salonda yaptığım konuşmada;
- Hiyerarşinin, ast-üst ilişkisinin yok edildiğine,
- Uyuşturucu bağımlılığının endişe verici seviyelere ulaştığına,
- Başta Suriyeliler olmak üzere, demografik yapımıza yönelik tehditlere,
- Türk kimliğinin ve milli bütünlüğümüzün düşürüldüğü tehlikeye,
- Suç ve terör örgütleriyle mücadelede yetersizliğe,
- Ve bireysel silahlanma, orman yangınları, trafik düzenlemeleri, korucuların
sorunları gibi birçok konuya değinmiştim.
Aradan tam bir yıl geçti,
Üzülerek görüyorum ki,
Uyarı ve tavsiyelerin çoğu yerine getirilmemiş.
Mesela;
1) Kamu Denetimi Yasası, Mülki Kolluk Usul Kanunu gibi, İhtiyaç duyulan
yasal düzenlemeler hâlâ yapılmamıştır.
2) Yerel Yönetimlerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na devredilmesi
yanlışından hâlâ dönülmemiştir.
3) Etrafımız ateş çemberiyle çevrili olmasına rağmen,
Sivil Savunmaya yönelik en ufak bir adım atılmamıştır.
4) Devletimiz, 40 yıldır PKK Terörüne şehitler verirken,
Bu yangın hâlâ sönmemiştir, söndürülememiştir.
5) Emniyet'in, Jandarma'nın, Sahil Güvenliğin teşkilat yapısına müdahaleler...
Daha çok örnekler var:
- Sedat Peker'in iddiaları, (hangi birini sayalım?)
- SADAT hakkındaki iddialar,
- Suç oranlarındaki artış (cezaevleri 20 ilden kalabalık)
- Kadın cinayetlerindeki artış,
- Keyfi gözaltı ve tutuklamaların yaygınlaşması,
- Yabancıların dövizle gayrimenkul edinmesi,
- Tapu ve ikamet kayıtlarındaki usulsüzlükler,
- Türk vatandaşlığının parayla satılması,
- Sınırların kevgire dönmesi,
- Orman yangınlarındaki beceriksizlikler vs.
Uzun bir hatalar silsilesi karşımıza çıkmaktadır.
O kadar çok şey var ki anlatılacak,
Sürem yetmeyeceği için,
Ancak bazılarını, ana başlıklarıyla, ifade edeceğim.


DEĞERLİ ARKADAŞLAR,
Emniyet Teşkilatımız adeta boğulmaktadır...

- Uzun çalışma süreleri,
- Ağır çalışma koşulları,
- Görev ve sorumlulukların ifasında keyfi ve usulsüz uygulamalar,
- Siyasi baskılar ve mobbingler,
- Tayinlerde adaletsizlikler,
- Tayin süreçlerinde yaşanan mağduriyetler...
EVET,
Polise verilen sözler tutulmuyor Sayın Bakan...
Devletin Polisi, Parti Polisi,
Olamaz,
Olmamalıdır,
Olmayacaktır.
Bir diğer yürek yaramız, uyuşturucudur...
Son 10 yılda, %189'luk bağımlılık artışı yaşanmıştır.
Bağımlıların üçte birinin, bu illete 14 yaşından önce başladığı dikkate alındığında,
Nesillerimiz yok oluyor, istikbalimiz karartılıyor demektir.
Bu yılın ilk yedi ayında 8,6 ton metamfetamin,
8 tona yakın eroin yakalanması,
Uykularımızı kaçırmaya yeter de artar bile...
Bu rakamlar, kabul edilemez.
Görüyoruz, duyuyoruz, dinliyoruz:
Aileler perişan halde.
Çocuklarımız çürüyor.
Gençlerimiz ölüyor.
Öte yandan;
Ülkemizin dünya kamuoyunda uyuşturucuyla anılıyor olması,
Limanlarımızın Narko-Liman olarak adlandırılması,
Hepimiz adına utanç vericidir,
Cumhuriyet tarihinde görülmedik bir durumdur.
Allah'a ve vicdana havale ediyorum.
Uyuşturucu trafiğinde dolaşan paranın büyüklüğü,
GSYİH'nın %11-16'sı oranına karşılık gelmektedir.
"Gölge ekonomi"nin boyutuna dikkatinizi çekiyorum.
Herkesin iyi bilmesini isteriz ki;
Bu güzel ülke,
Uyuşturucu baronlarının,
Zehir tacirlerinin,
Suç şebekelerinin yol geçen hanı olamaz.
Anadolu'da düşmanın yapamadığını,
40 yıldır teröristlerin, hainlerin, bölücülerin yapamadığını,
İzin verilen, göz yumulan mafyalar, çeteler beceriyorsa,
Orada dur demek, boynunuzun borcudur.
Sığınmacılar meselesine gelince...
Sayın Bakan,
Türk Milleti çözülüyor.
Eğer bu şekilde devam edilirse,
Elimizde ne Millet, ne Devlet, ne Bayrak, ne Vatan kalacak.
- Gettolaşma had safhadadır.
- Suç oranları zirve yapmıştır.
- Silah kullanan, haraç toplayan çeteler belirmiştir.
- Kamu hizmetlerinde aksama katlanılmaz seviyededir.
- Bazı sokaklar, caddeler yürünmez haldedir.
Üstelik hâlâ akın akın geliyorlar.
"Kayıt yok, delil yok, kural yok, şart yok...
Gel Müslüman, buyur, ülke senin..."
Bu "ithal göç politikası"na son vermek zorundasınız.
Bir göçmenin yıllık maliyeti 2800 dolar,
Bu politikanın toplam maliyetini siz düşünün...
Ayrıca;
Devletin en yetkili mercilerinden şu açıklamaları duymak, insanı üzüyor, yaralıyor.
Sayın Bakan dediniz ki;
"Göçmenleri pasaportlarını yırttıkları için sınır-dışı edemiyoruz".
Sayın Bakan Yardımcısı da diyor ki;
"122 bin Suriyeli kayıp, aradık, bulamadık".
Hiç yakışmıyor doğrusu... Ayıptır, yazıktır.
Tabii bir de vatandaşlık meselesi var.
Yüzbinlerce kişiye vatandaşlık verilmesi,
Hatta açık söyleyeyim, alenen parayla satıldığı iddiası, kabul edilemez.
Daha Suriyelilerin kaydını düzgünce tutamamışken,
Hangi şartlara, kriterlere göre, kimlere vatandaşlık veriliyor?
Diğer taraftan;
Taliban'ın iktidara gelişiyle,
Şimdi bir de Afgan göçmenler meselesi vuku bulmuştur.
ABD ile yapıldığı iddia edilen gizli mutabakat sonucunda,
Taliban'dan kaçan binlerce Afgan,
Soluğu Türkiye'de almıştır.
Bakınız;
İran'dan olası bir göç dalgası da beklenmektedir.
Tekrar ediyorum;
İran'dan olası bir göç dalgası beklenmektedir.
Sayın Bakan;
Bu terazi, bu yükü taşıyamıyor.
Milletimizin gücü de sabrı da kalmamıştır.
Hudut, namustur. Millî namusu daha fazla çiğnetmeyin.
Terörle mücadelede ise...
Devletimizin birliğine,
Milletimizin bütünlüğüne kastedenlere karşı,
Sürdürülen operasyonları elbette destekliyoruz.
Allah Ordumuzun ve güvenlik güçlerimizin yar ve yardımcısı olsun.
Son yıllarda sıkça şehit haberleri duymaktayız.
Bu haberlerin azalması, en büyük temennimizdir.
Dün yine bir şehidimiz var: Sinan İnak.
Allah'tan rahmet diliyorum.
Başımız sağ olsun.
Her ne kadar teröre katılımın 100'ün altında olduğu,
Üye sayılarında ciddi azalma yaşandığı ifade edilse de,
Mersin Tece Polisevi saldırısı, endişe ve şüphelerimizi arttırmıştır.
Yine geçtiğimiz pazar günü, İstiklal Caddesi'nde gerçekleşen terör saldırısının acısı
halen tazedir.
Eğer ayakkabı numaralarına kadar bildikleriniz bunu yapıyorsa,
Söyleyecek söz bulamıyoruz.
Ayrıca geçtiğimiz haftalarda bir IŞİD itirafçısı,
Türkiye'de 6 ilde gömülü silahlar olduğunu söylemiştir.
Allah esirgesin, bir karışıklık durumunda,
Uyuyan hücrelerin, gömülü silahların meydana çıkışıyla,
Yaşanabilecek olası hadiseleri düşünebiliyor musunuz?
Sayın Bakan'ın geç kalmış açıklamasını bugün burada duymak isteriz.
Diğer taraftan;
FETÖ'yle mücadelede de yavaş kalındığını ifade etmek isterim.
Biz istiyoruz ki;
Nerede bir FETÖ uzantısı varsa, üstüne gidilsin,
Bu fitne ve bu casusluk yuvası derhal temizlensin.
Daha birkaç gün önce,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada,
Jandarma Okullarını usulsüz olarak kazanan 7004 FETÖ şüphelisi tespit edilmiştir.
Demek ki;
Yapılan icraatlar yetersizdir.
Son olarak;
FATF'ın (Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü)
Gri Listesi'nden halen çıkamamışsak,
Ülkemiz, bu suçlamalarla anılır hale düşürülmüşse,
Bunun sorumluları bellidir.
Bu lekeyi, bu ülkeden temizlemek zorundasınız.
Ayrıca MASAK örgütünün etkinliği arttırılmalı ve İçişleri Bakanlığı'na bağlanmalıdır.
Orman yangınlarına gelince...
Burada bir başka başarısızlık örneğiyle karşılaşmaktayız.
2012-2021 yılları arasında,
Orman yangınlarında artış %846'dır.
2021 yılında 139 bin 503 hektarlık alan kül olmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda demişti ki;
"Ciğerlerimizi yakanların, ciğerini yakacağız"
Ben buradan sormak istiyorum:
Yakabildiniz mi?
Cevap bellidir...
Bir de bu tür hadiseler karşısında,
Sergilenen tavra yönelik de bir şeyler söylemek istiyorum.
Orman yangınlarıyla mücadele,
Tüm tabii afetlerde olduğu gibi,
Mülki amirlerin yönetiminde olan işlerdendir.
Fakat görünen odur ki;
Tüm AKP zevatı olay mahalline giderek,
Boy göstermektedir.
Bu da çalışmaları sekteye uğratmaktadır.
Sonra diyorsunuz ki;
"Nerede bu devlet dedirtmedik..."
Sayın Bakan,
Devlet, siz oraya gitmeseniz de oradadır.
Valisiyle, Kaymakamıyla, Belediyesiyle, Polisiye, Jandarmasıyla, Ormancısıyla,
İtfaiyesiyle, Sağlık Ordusuyla,
O devlet zaten oradadır.
Devleti, kim olursa olsun,
Şahsa indirgemek,
Bir kişinin temsiline bürümek, doğru değildir.
Size bunu hatırlatmak istiyorum.
SAYIN BAKAN,
Son günlerde basında sıkça yer alan haberlere göre,
E-Devlet üzerinden yapılan "Aynı Hanede İkamet Eden Kişi Belgesi Sorgulaması"
sonucunda,
Birçok vatandaşımız, tanımadıkları yabancı kişilerin kendi ikamet adreslerinde kayıtlı
olduklarını öğrenmişlerdir.
Sosyal medyada #EvdekiYabancı etiketi ile yankı bulan bu durumun,
Nasıl ortaya çıktığı,
Ve herhangi bir kasıt ya da sistem açığının olup olmadığı ise halen belirsizdir.
Oysa bu durum, olası asayiş sorunları karşısında bir güvenlik zafiyeti olarak
değerlendirilebilir.
Ülkemizin güvenliğine ve yurdumuzun huzur ve sükununa yönelik,
Risk ve tehlikelere sebep olabilecek bu durum,
Seçim güvenliği konusunda da şüphe ve şaibeleri arttırabilir mahiyettedir.
Kısacası;
Yabancıların gerçek-dışı adreslere yapılan ikamet kayıtlarının oluşturabileceği güvenlik
açıklarını tespit ederek,
Tedbir almanızı özellikle hatırlatıyorum.
DEĞERLİ ARKADAŞLAR,
İçişleri Bakanlığı, Devletin temel millî politikalarına uygun olarak,
Yürürlüğe sokulan "Ulusal Güvenlik Stratejisi" doğrultusunda,
Faaliyetlerini yürütür.
Ulusal Güvenlik Stratejimiz;
"Vatanımızın ve milletimizin ebedi varlığını,
Ve devletimizin bölünmez bütünlüğünü korumak,
Halkın refahı ve maddi ve manevi mutluluğuna hizmet etmektir.
Bu istikametten,
Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmaktır."
Bu hükme uygun olarak,
İçişleri Bakanlığı kendi Bakanlık politikalarını hayata geçirmeye çalışır.
Maalesef;
Öyle bir hâle geldik ki,
Her kesimle,
Her grupla kavga eden,
Laf yetiştiren bir Bakanlık haline geldik.
Bu, Bakanlığın etkinliğini, güvenirliğini zafiyete dönüştürmektedir.
Uyanık olmak zorundayız...
EVET,
Dış dünyada inanılmaz hasımlar ve rakipler vardır.
İç dayanışmamız ve hukuk devletinin ilkelerinin işletilmesi,
Onların içimize müdahalesine mâni olacaktır.
Unutmamalıyız ki;
Rahmetli Süleyman DEMİREL'in bir sözü vardır:
"Batılılar, Türkiye'yle ilişkilerinde, her zaman masanın altında SEVR'i hazır
tutarlar."
Bunun bilinciyle,
Mevcudiyetimizin, bekamızın devamı için,
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e geçiş,
Bir zaruret haline gelmiştir.
GÜVENLİK AÇIĞI, had safhadadır.
Yirmi yılını geride bırakan AKP İktidarı,
Türkiye Cumhuriyeti için ağır bir güvenlik sorunu haline gelmiştir.
Üzülerek ifade ediyorum ki;
Türkiye Cumhuriyeti artık, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti niteliğinden
oldukça uzaklaşmıştır.
Türkiye, bir parti hatta şahıs devleti olmamalıdır.
Çürüme ve kokuşma tahammül edilemez durumdadır.
Sistemli bir şekilde ülkenin talan edildiğini görüyoruz.
Türkiye’ye çöküldüğüne şahit oluyoruz.
Harami düzenin mutlaka yıkılması gerekmektedir.
Mücadelemiz bu yöndedir.
Her şeye rağmen umutluyuz.
İnsanımızın mutlu, huzurlu, özgür ve müreffeh yaşayacağı bir Türkiye'ye çok az
kaldığını görüyoruz.
SAYIN BAKAN,
Son olarak;
Size uyarılarımız olmuştu.
* Temel hak ve özgürlüklerde,
* Dernek ve vakıf faaliyetlerinde,
* Toplantı, gösteri ve yürüyüşlerde,
* Sendikal faaliyetlerde,
* Basın açıklamalarında,
Kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olmamak kaydıyla,
Tolerans göstermek,
Devletimizin büyüklüğündendir.
Bu yıl, birçok konser iptal edildi.
Anayasal hak ve özgürlüklerin kısıtlanmamasını,
Özellikle hatırlatıyorum.
Tüm bunlara rağmen,
İçişleri Bakanlığı'nın ve bağlı bütçelerinin hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
"Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır" diyorum.
Saygılarımla...

ETİKETLER:
İYİ Parti , Behiç Çelik
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan'dan Putin'e teşekkür
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü.
Meral Akşener: Cumhur İttifakı masasına kapalıyız
İzmir'de Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneğinin (ESİAD) düzenlediği ...
Prof. Dr. Bengi Başer, CHP’ye üye oldu
Prof. Dr. Bengi Başer CHP'ye üye oldu. Başer'e rozetini CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu taktı.
 
Gültekin Uysal'dan Erdoğan'ın çağrısına tepki
Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e ...
Akşener'den dikkat çeken çıkış: Başarısız oldum
İzmir'de Girişimci İş Kadınları Federasyonu (GİFED) üyeleri ile bir araya ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Akşener'e çağrı: Altılı masayı terk et!
İYİ Parti lideri Akşener'e 6'lı masa çağrısında bulunan Erdoğan,, "Temenni ...
 
Ahmet Davutoğlu: Uyuşturucu ile mücadele merkezi kuracağız
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, partisinin uyuşturucu ile topyekün mücadele ...
MHP’den TTB için kanun teklifi
MHP'li Ali Muhittin Taşdoğan, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği kanununda ...
Kılıçdaroğlu'ndan dikkat çeken çıkış: İlk işimiz Suriye yönetimiyle görüşmek
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kilis Ticaret Odası'nda konuştu. ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Ahmet Kural
big ben
Netanyahu
Eczacıbaşı
Murat Yıldırım
madenci
Fernandao
John Kerry
İnternet