Tank Palet fabrikasının satılmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a seslendi, "Uçağını sat, fabrika satma" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;
Hepinize merhabalar, hava serin ama güzel. Bugün Nevruz. Nevruz Bayramı'nız kutlu olsun. Hep birlikte bu ülkeye demokrasi baharını getirmek için mücadele edeceğiz. Beraber vereceğiz. Ne için? Çocuklarımız, işsizlerimiz için. Esnaf rahat siftah yapabilsin, çiftçi üretebilsin diye. Birlikteliği beraber yaşamayı getirmek için kararlıyız. İYİ Parti ile o nedenle bir işbirliğimiz var.
Biz adayımıza güveniyoruz, onun bir mücadele insanı olduğuna inanıyoruz. Büyükşehir belediye başkanını seçmek ve buranın kaderini değiştirmek sizlerin elinde. Kocaeli'nin tarihinde Leyla Atakan vardır, bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Onu kimse unutmasın, büyük başarılara imza atan bir kadın. Kocaeli'ni tüm Türkiye'ye tanıtan bir belediye başkanıydı.
Gerçek Gündem'in derlediği konuşmada Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: Şunu bütün Kocaelilierin bilmesini isterim: Bütün dertlerinizi biliyoruz, işsizlik, yoksulluk, huzursuzluk... Biz memlekette huzur istiyoruz. Her evde tencere kaynasın istiyoruz. Her evde bereket olsun istiyoruz, herkesin işi olsun istiyoruz. Kavgadan uzak, bayrağımızın altında huzur içinde yaşamak istiyoruz.
Sanki bu memleketin yarısı terörist, yarısı vatansever. Vatanını seven, insanını seven herkes vatanseverdir. Ne seçeceğiz? Muhtar, belediye meclis üyesi, belediye başkanı seçeceğiz. Sanki yalın kılıç savaşa gidiyoruz. Böyle bir atmosfer yaratıyorlar. Kavgadan medet umuyorlar? Neden kavga? Mutfaktaki yangını vatandaş görmesin diye. Ne dersen de bu ülkede vatandaşların mutfağında yangın var, yangın!
7,5 milyona ulaştı işsiz sayısı. Bıraktılar, koskoca Türkiye'yi üretimden kopardılar. Yunanistan'dan pamuk ithal ediyoruz, sanki bu memlekette pamuk ekecek yer yok. Neden ekmiyoruz, neden üretmiyoruz? Borçla nereye kadar gideceksiniz?
BORCUN TAKSİDİNİ ÖDEMEK İÇİN BORÇ ALIYORLAR
Borcun taksidini ödemek için de borç alıyorlar. Dünyanın faizini ödüyorlar. Son 16 yılda Londra'daki bir avuç tefeciye ödedikleri faiz 149 milyar dolar. o parayla yeni bir Türkiye inşa edilirdi. Onda birini çiftçiye verseniz bırakın Türkiye'yi, bizim çiftçimiz bütün Avrupa'yı beslerdi. Neden kavgadan meden umuyorlar? Memleketin yarısı sanki terörist... İnsan kendi vatandaşına terörist der mi? Bakkal, hal esnafı, pazarcı terörist, onlara oy vermeyen herkes terörist!
Bu anlayış toplumu ayrıştırır, bunu reddediyoruz ve lanetliyoruz.
Bu gerçekleri bilerek sandığa gideceksiniz, bu gerçekleri unutmayın. Geçmiş seçimlerde AKP'ye oy veren vatandaşlarıma sesleniyorum: Sadece son 1 yılda kuru soğan yüzde 219 zamlandı. Patates yüzde 135, ıspanak yüzde 135, pırasa yüzde 152... Ben diyorum ya mutfaklarda yangın var. Soğana muhtaç ettiler. Adına da varlık kuyruğu diyorlar. Varlık kuyruğu 2018'in son döneminde olduysa, Türkiye ondan önce çok mu fakirdi? Türkiye nasıl bu hale düştü?
NE OLUYOR BU MEMLEKETİN HALİ DİYE SORMA VAKTİ
Elini vicdanına koyma zamanın. Ne oluyor bu memleketin hali diye sor. Vergi istediler, verdin. Fabrikaları sattılar, 500 milyar dolarlık borcun altına ülkeyi soktular. Aldıkları bu paraları nereye harcadılar?
17 yılın sonunda bütün bu paralar harcandı ve vatandaş soğan kuyruğunda. Bizim dedelerimiz cumhuriyetin ilk yıllarında incir, pamuk satarak fabrikaları kurdular. Şimdi 2019'da fabrika satıyoruz dışarıdan soğan alıyoruz, patates alıyoruz.
Bu gidiş doğru değil. Bu gidiş işsizliği yarattı. Toplumu en derinden vuran olaydır işsizlik. Son 1 yılda işsiz kalan vatandaşlarımızın sayısı 1 milyon 11 bin kişi. 1 milyon eve para gelmemesi demektir bu, huzurun olmaması demektir...
8 milyon insanımız işsiz, perişan vaziyette. Sarayda oturanların işsizlik sorunu var mı? Onların çocuklarının işsizlik sorunu var mı?
Geçici iş sayısına 40 bin kişi başvuruyor, kura çekerek temizlik işçisi alıyorlar. Artık "yeter" demeniz lazım. 17 yılın sonunda sen beni getirdin soğan kuyruğuna mahkum ettin, bu seçimde sana oy vermeyeceğim desin.
Bütün medya baskısına rağmen, Türkiye'de halk demokrasiye sahip çıktı diyecek tüm dünya. Bizim altı okumuzdan birisi milliyetçiliktir. Milliyetçilik vatanseverliktir. Bu ülkenin taşına, toprağına zarar gelmesin diye canını feda etmek demektir. Milliyetçilik, silah fabrikalarını yabancı bir orduya satanlara karşı dik ve onurlu durmak demektir.
DEVLETİNİ BU KADAR ACIMASIZCA PAZARLAYAN BİRİNİ GÖRMEDİM
Bir memleketin silah fabrikaları, o memleketin onurudur, gururudur, namusudur. Eğer, bir iktidar kalkar kendi silah fabrikasını, tank palet fabrikasını, değeri 20 milyar dolarlık olan bir fabrikanın en büyük hissesini Katar ordusuna pazarlarsa, ben onlara milliyetçi, ülkücü demem.
Tank palet fabrikasını yabancı orduya vereceksin. Bunu asla kabul etmem. O nedenle milliyetçilik, ülkücülük başımın üstüne. Gerçek Gündem'in derlediği konuşmada Kılıçdaroğlu şunları söyledi; Kim vatanını seviyorsa, kim silah fabrikalarının yabancı bir ülkeye satılmasına karşıysa işte o milliyetçidir.
Bu 20 Aralık 2018 tarihli Cumhurbaşkanı kararnamesi, Resmi Gazete. Diyor ya biz bu fabrikayı satmadık diyor ya işte kendi imzası. MSB 1. Anabakım yönetimindeki fabrikanın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına deniyor. İşletme hakkının 25 yıllığına verilmesine karar verilmiştir. Kimin imzası var Recep Tayyip Erdoğan.
Ülkücü arkadaşlarıma güveniyorum, milliyetçiliğin ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Tank Palet fabrikasının peşkeş çekilmesine sessiz kalana asla ve asla oy vermemeniz lazım.
Kalktın Suriyelilere 35 milyar dolar verdin, silah fabrikasını 50 milyar dolar para bulamadın diye satıyorsun.
En küçük uçağının fiyatı 150 milyon dolar. En küçüğünü sat diğerleri yeter, devletin fabrikasını neden sattın?
Fabrika ihale edilmedi, kaça verdiler Katar'a belli değil, ne zaman ihale oldu, kimse bilmiyor... Bugün aynı fabrikayı kurmaya kalksanız 20 milyar dolar. Aynı konuda üretim yapan dünyadaki 5 fabrikadan birisi. Neden sattı? Katar emirinden uçak aldı. Bir uçağa Türkiye'nin haysiyeti satılır mı?
Orada subaylarımız, erlerimiz çalışıyor. Kimin emrinde çalışacak bunlar? Katar ordusunun emri altında. Bunu nasıl yapıyorsun?
Bir demokrasi destanı yazmak zorundayız. Kötü gidişe dur demek zorundayız. Biz bunları dillendiriyoruz ama onlar başka şeylerin peşinde. Gündemi değiştirmek için 'idam' açıklaması yapıyorlar. Sakın bunlara takılmayın. Onların tek amacı mutfaktaki yangını kimse görmesin. Onların feriştahı bile gelse diz çökmeyiz biz. Hiç endişe etmeyin siz!
Martın sonunda bahar gelecek. Baharda hep beraber huzurlu bir Türkiye için, güzel bir Türkiye için, caddelerinde, parklarında güler yüzlü insanların olduğu bir Türkiye için beraber mücadele edeceğiz.
EYT'liler sizin sorunlarınızı da biliyorum. Kanun teklifi verdik. AKP ile MHP'lilerin oylarıyla reddedildi. Ama biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...