Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul 36. Olağan İl Kongresi başladı. Bostancı Gösteri Merkezi'nde yapılan kongrede, 645 il delegesi oy kullanarak İstanbul İl Başkanı'nı seçecek. Kongre öncesi Cemal Canpolat ve Canan Kaftancıoğlu adaylıklarını açıkladı.
Kongreye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.
CHP İstanbul İl Kongresi'nde konuşan Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
Bu kongrede bir eksiğimiz var. Hapishanede bir esir, tutsak Milletvekili arkadaşımız var. Hiçbir suçu olmamasına rağmen aramızda olmaması demokrasinin ayıbıdır.
Biz yürürken o hapishanede kitap yazıyordu; 'Ben yatarken, siz yürürken' diyordu. Evet, kalbimiz Türkiye'nin geleceği için aynı duygularla atıyordu. Birlikte mücadele ettik.
Türkiye için mücadele ediyoruz. Gittiğiniz her yerde anlatın; ağzımızdan bir söz çıkıyorsa, bunun tek bir nedeni var, Türkiye'yi büyütmek ve yüceltmek.
Enis Berberoğlu başta olmak üzere hiçbir Milletvekilinin hapishanede olmasını kabul etmiyoruz. Bu bir demokrasi ayıbıdır.
İstanbul bütün dünyanın yakından izlediği bir kenttir. İstanbul'un anahtarını bize Fatih Sultan Mehmet teslim etmiştir. Bu nedenle bu anahtarı teslim eden Fatih'e minnet ve şükran borçluyuz.
Ve aynen şunları söyledim. Geldikleri gibi gidecekler dedim. Ve geldikleri gibi gönderdi onları. Fatih Sultan Mehmet'ten anahtarı Atatürk oldu.
Biz yeri geldiği zaman insan hakları uğruna, demokrası adına, hukuk uğruna mücadele etmesini biliriz. Çünkü biz kentin anahtarını İstanbul'un anahtarını birilerine teslim etmeyeceğiz.
İstanbul'dayız. Görkemli bir kentteyiz. Olağanüstü bir kentteyiz . Dünyanın en büyük metropollerinden birindeyiz. Bu kenti yönetenler İstanbul'a ihanet ettik dediler. İhanet bıçağını çekip alacağım. İstanbul'u yine tarihi görkemli günlerine kavuşturmak bizim boynumuzun borcudur.
2019 geliyor. İstanbullu kardeşlerim iyi dinlesinler. Referandumda hangi sonucu elde ettiysek daha büyük çoğunlukla İstanbul'u alacağız. İstanbul'u istanbul'a ihanet edenlere bırakmayacağız.
Biz İstanbul'u onların yaptıklarını yapmak için değil, İstanbul'un tarihini yok etmek için değil, yeniden düze çıkarmak için istiyoruz. Sözümüz söz, İstanbul'a adaleti getireceğiz.
İstanbul'a ihanet edenleri temizleyeceğiz.
Her birimize İstanbul'da görev yapan ister partili ister partisiz herkesin İstanbul için çalışması lazım. İstanbul bizim İstanbulumuz. Üzerine titrediğimiz en önemli kentlerden birisi.
İstanbulda yaşanan bir çok sorun bütün Türkiye'de yaşanıyor ve biz bunun mücadelesini sonuna kadar vereceğiz .
Evet Türkiye büyük sorunlarla uğraşan bir ülke olabilir. Bizim siyaset anlayışımız bunun laflardan öte her soruna çözüm üretmektir. Halka sorunları anlatmak için değil hem sorunları hem çözümleri anlatmak için gideceğiz.
Her partilinin bilgiye dayalı söylem, bilgiye dayalı muhalefetle halka gitmesini organize edeceğiz.Size 'Para var mı' diye soracaklar 'Evet var Türkiye dünyanın en güzel ülkelerinden birisidir ama para yerli yerinde kullanılmıyor. Para başka yerlere gidiyor. Bizim kaynağımızda var imkanımız da var.' diyeceksiniz.
Sabah kalkıyoruzsunuz eğitim sistemi değişmiş. Böyle bir eğitim sistemi mi olur? Bir ülkeyi yıkmak istiyorsanız, o ülkenin eğitim sistemini bozacaksınız. Bu hükümetin yaptığı şey bu. Türkiye'yi geri bırakmak istiyorlar.
Adalet ifade özgürlüğü hayatı sorgulama geleceği sorgulama insanlığı sorgulama. Herkes ve isteyerek çocuğunu kendi istediği okula gönderecek.
Çocukları zorla okuluna b okulna değil arzu ettikleri okula götüreceğiz. Taşımalı eğitim yaptırmayacağız. Gittiğimiz her yerde anlatacağız. Sokakta kahvede fabrikada anlatacağız. D
Dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyoruz. Kamyon şoförüyle konuştum. Bunu ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi ortaya çıkardı.
Bizim insanımız üçüncü sınıf demokrasiye layık değil. Özgürlükçü, sorgulayan bir demokrasi, birinci sınıf demokrasi istiyoruz. Baskıcı yönetime, kuvvetler ayrılığı ilkesini ortadan kaldıran sisteme hayır diyoruz.
İflas eden bir yargı sistemiyle karşı karşıyayız. Dünyanın bütün demorkasilerinde kimin suçlu oduğuna hakim karar verir. Ama siyasi irade bütün gücü elinde toplamışsa, söyleyecek söz kalmamıştır.
"Almanlar Hitler düzenini nasıl yıktılarsa, biz de öyle yıkacağız"
1940'ların Almanyası ile 2010'ların Türkiye'si hemen hemen aynı. Biz bu düzeni değiştireceğiz derken, Almanlar Hitler düzenini nasıl yıktılarsa, biz de öyle yıkacağız.
Adalet üzerinde hepimizin titremesi gerekir. ADaletin olmadığı yerde devlet olmaz. İnsan hakları olmaz. Düşünce özgürlüğü olmaz.
"Büyümenin yüzde 11 olduğu Türkiye bu mu?"
Dün bir genç TBMM kapısında geçinemediği gerekçesiyle kendisini yakmak istedi. Büyümenin yüzde 11 olduğu Türkiye bu mu? Gazetelere baktım, hiç birinin birinci sayfasında o gencin haberi yok. Neden? Çünkü Saray'dan korkuyorlar.
Ayrıntılar geliyor...
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...